Gazi Mahallesi'nde 12 Mart'ta yaşanan olaylar, Türkiye'nin hafızasında derin izler bırakan trajik bir döneme işaret ediyor. Olaylar, kimliği belirsiz kişilerce gerçekleştirilen saldırılarla başladı ve birçok masum insanın yaşamını yitirmesine neden oldu. Gazi Katliamı olarak da bilinen bu olaylar, Türkiye'nin toplumsal dokusunu sarsan ve adalet arayışını 29 yıldır sürdüren bir hikayenin başlangıcı oldu. Bu karanlık olayların detayları, hala aydınlatılmayı bekliyor.

12 Mart Gazi Olayları Nedir Gazi Mahallesi Olayları Kim Yaptı-1

12 Mart Gazi olayları nedir?

12 Mart 1995'te İstanbul'un Gazi Mahallesi'nde kahvehane ve pastanelere yönelik gerçekleşen silahlı saldırılar, toplumsal infial yarattı. Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bu bölgede gerçekleşen olaylar, 22 kişinin hayatını kaybetmesine ve yüzlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Saldırıların ardından mahalle sakinleri, polisin müdahalesinin yetersiz olduğunu iddia ederek tepki gösterdi. Ancak bu tepkilere polisin açtığı ateşle karşılık verilmesiyle olaylar daha da şiddetlendi. İzleyen günlerde, olayları protesto etmek amacıyla binlerce kişi tekrar sokaklara döküldü ve çatışmalar artarak devam etti. Gazi Mahallesi'nde ilan edilen sokağa çıkma yasağına rağmen, olaylar kontrol altına alınamadı ve bölgeye askeri birlikler sevk edildi. Olaylar, Ümraniye'ye de sıçradı ve bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun açıklamasına rağmen, yaşanan ölümler ve yaralanmalar, toplumsal huzursuzluğun boyutlarını gözler önüne serdi. Bu trajik olaylar, siyasi arenada da yankı uyandırdı ve dönemin İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nun ve diğer yetkililerin istifası talep edildi. Ancak, istifalar yerine, vali ve emniyet amiri bir sonraki dönemde milletvekili seçildi.

Gazi Mahallesi olaylarının yargı süreci, Türkiye'nin hafızasında derin izler bıraktı. Olaylarla ilgili yirmi polis memurundan yalnızca iki tanesi, dört yıl otuz iki ay hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, Yargıtay'ın verilen kararı bozması ve yeniden yargılama talebi, adalet arayışını daha da karmaşık hale getirdi. Bu süreçte, Ergenekon davalarıyla da bağlantılı olarak emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün adının geçmesi, olayların perde arkasını daha da merak konusu haline getirdi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'nin yaşama hakkı ve millî makamlara başvuru yollarının kapatılması konularında ihmalkar davrandığı sonucuna varması, Türkiye'yi ciddi bir tazminat ödemesine mahkûm etti. Bu kararla birlikte, olaylarda hayatını kaybeden on yedi kişinin ailelerine toplamda otuz bin avro tazminat ödenmesine hükmedildi. Tüm bu gelişmelerin ardından, Gazi Mahallesi olaylarının yeniden Meclis'te araştırılması için önergeler verildi. Ancak, olayların karanlık yönlerine dair pek çok soru hala cevapsız kalıyor.

Gazi Mahallesi olayları kim yaptı?

İstanbul'un Gazi Mahallesi'nde 1995 yılında yaşanan trajik olaylar, bugün hala yüreklerde derin izler bırakıyor. Bu acı olaylar, Türkiye'nin karanlık ve sisli dönemlerinden birinde gerçekleşti. 90'lı yıllarda ülkede birçok faili meçhul cinayet işlenirken, o dönemdeki kirli ilişkilerin ve derin devlet ile mafyanın etkisinin, bazı toplumsal olayların arkasında olduğu iddia edildi.

Gazi Mahallesi olayları, Alevi vatandaşlara yönelik bir baskı ve sindirme girişimi olarak yorumlandı. Bu olaylarla ilgili olarak, 1996-1998 yılları arasında Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkan Yardımcılığı görevini yapan Hanefi Avcı'nın "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'ın bu olayları başlattığı yönündeki ifadeleri dikkat çekti. Olayları yakından takip eden gazeteci Mehmet Ali Birand ise, Alevi vatandaşların öfkesinin nedeninin polisin saldırılara duyarsız kaldığı şeklindeki değerlendirmesini paylaştı.

Gazi Mahallesi'nde yaşanan bu trajik olaylar, Türkiye'nin siyasi ve toplumsal tarihinde önemli bir yer tutuyor ve hala pek çok soru işaretiyle çevrili durumda.

Gazi'de kaç kişi öldü?

Gazi Mahallesi'nde yaşanan trajik katliamın üzerinden tam 29 yıl geçti. Ancak hala adaletin sağlanamadığı bu acı olay, yürekleri dağlayan bir hüzünle hatırlanıyor. Katliamın davası sürecinde yaşananlar, ailelere ikinci bir katliam acısı yaşatıyor. Davanın Avukatı Nevzat Altun, bu sürecin aileler üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çekerek, adalet arayışının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor. Gazi Katliamı'nın karanlık sırları hala aydınlatılamadı ve bu acı olayın sorumluları hakkında net bir cevap bulunabilmiş değil.

Kaynak: Haber Merkezi