Fransa’da sığınmacı olarak yaşayan Suriyeli ikiz kardeşler, 12 yıl aradan sonra ülkelerine dönerek Şam’da, rejim istihbaratının takibinden uzak ilk tiyatro oyununu sahneledi. Esed rejiminin devrilmesinin ardından Suriye’deki özgürlük ortamında izleyicilerle buluşan bu özel gösterim, büyük bir heyecanla karşılandı.
Suriye’deki 61 yıllık Baas rejiminin zulmünden kaçarak Fransa’ya sığınan Suriyeli tiyatro oyuncusu ikiz kardeşler Muhammed ve Ahmed Malas, Batı'da Suriyeli mültecilerin yaşadığı zorlukları ve duygusal durumlarını sahneye taşıyan bir oyunla, 13 yıl sonra ülkelerine döndü. Şam’daki Hiyam Tiyatrosu’nda sahnelenen bu gösteri, Esed rejiminin sona ermesinin ardından "yeni özgür Suriye'deki ilk tiyatro oyunu" olarak tarihe geçti.
Esed Rejimi Sonrası İlk Gösterim
8 Aralık’ta gerçekleştirilen tiyatro oyununun başında, izleyicilere özgür bir ortamda tiyatro yapmanın anlamı anlatıldı. Oyun öncesi yapılan açıklamada, cep telefonlarıyla kayıt yapmanın, fotoğraf çekmenin ve canlı yayın açmanın yasak olmasına rağmen bu akşam için serbest olduğu belirtildi. Ayrıca, “istihbarat ajanlarının oyun hakkında rapor yazmayacağı” esprisi salondan kahkahalarla karşılık buldu.
Sahneye çıkmadan önce, oyun için bekleyen seyircilere yapılan konuşmalarda Esed rejiminin sonrasında ülkesine dönen Malas kardeşler, "Beşşar ve Mahir Esed'in korkakça kaçtığını, ama şimdi Malas kardeşlerin ülkelerine döndüğünü" söyleyerek alkış topladılar. Seyirciler, eski arkadaşlar ve tanıdıklar arasında duygusal anlar yaşandı.
Batı’daki Mültecilerin Zorlukları ve Vatan Hasreti
Suriyeli ikiz kardeşlerin sahneye koydukları oyun, Fransa'da sığınmacı olarak yaşayan iki Suriyelinin yaşam mücadelesini ele aldı. Oyun, bir taraftan hayata adapte olmaya çalışan bir sığınmacıyı, diğer taraftan vatan hasreti çeken ve Avrupa’ya uyum sağlamakta güçlük çeken bir karakteri sahnelerle anlatıyordu. Oyundaki mizahi anlar, izleyicileri güldürürken, aynı zamanda sığınmacı olmanın zorlukları, memleket özlemi ve Suriye’deki hayata duyulan özlem, sahnede derin duygusal anlar yarattı.
Oyunun finalinde, oyuncuların üç yıldızlı yeni özgür Suriye bayrağının olduğu tişörtlerle sahnede dans etmeleri, seyirciler tarafından büyük bir coşkuyla alkışlandı. Birçok kişi ıslık çalarak ve Suriye devrimi sloganları atarak sanatçılara destek verdi.
Devrim Gökyüzü Gibi Engin Bir Mutluluk
Gösterimin ardından AA muhabirine konuşan Malas kardeşler, Suriye’deki devrim süreci ve Batı’nın Suriye’ye bakış açısındaki yanlışları değerlendirdi. Muhammed Malas, “Arapça’da bir deyim vardır; gökyüzü sahili olmayan bir deniz gibidir. Şimdi yaşadığımız mutluluk da sahili olmayan engin bir deniz gibi.” diyerek, devrim uğruna hayatını kaybedenlerin ve acılar çekenlerin, Suriye’nin daha iyi bir geleceğe doğru ilerleyeceğini vurguladı.
Malas, Esed rejiminin Batı’ya kendisini "laik bir yönetim" olarak tanıtmasının yanlış olduğunu, bu rejimin aslında baskılarla dolu bir dönemi temsil ettiğini belirterek şunları söyledi: "Beşşar Esed laikti, açılımcıydı ama hapishaneleri kilitliydi. Sednaya Hapishanesi'nden çıkanlar ne kadar zalim olduğunu anlatır. Şimdi, Batı'da Esed’i savunanlar yalnızca çıkarları için yanındaydılar, laik bir rejim olduğu için değil."
Devrimi Yapan Sadece Muhalifler Değil, Halktır
Ahmed Malas ise devrim sürecine ilişkin, "Balzac der ki bir ülke insanları için annesi gibidir. Asla çocuğunu korkutmaz. Şimdi bizim ülkemiz de sonunda bu hale geldi. Önceden bir felaketti," diyerek, devrimde sadece muhaliflerin değil, halkın da önemli bir rol oynadığını ifade etti.
Esed rejiminin "laik bir yönetim" olarak algılanmasının büyük bir yalan olduğunu belirten Ahmed, "Tiyatroyu, sinemayı yapan halktır. Bizim başımıza gelecek olan kişi, halka hizmet etmekle mesul bir memurdur. Artık halkına, tüm halkına, tüm mezheplere saygı duyacak. Artık bu mezhep konuşması da bir klişe halini aldı; yönetenler tüm halkına saygı duyacak, artık bir aile ve çete yönetimi olmayacak." dedi.
Sanatçılar Devrime Destek Veriyor
Her iki kardeş de tiyatro sanatının ve sanatçılarının devrime karşı olan duruşlarını net bir şekilde ifade etti. Muhammed Malas, "Sanatçı mevcut duruma muhalif olmalı çünkü daha iyisini hayal etmeli. Suriye halkının karşısında duracak her duruma muhalif oluruz. Ama görüyoruz ki Suriye halkı artık kendine saygı duyuyor," diyerek sanatçının toplumsal değişim üzerindeki etkisine dikkat çekti.
Ahmed Malas ise, devrim uğruna can veren, yaralanan ve işkenceye uğrayan insanların hatırasına saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı ve "Bu şahıs, halkın önünde sadece bir memur" diyerek Suriye’nin geleceğinde halkın söz sahibi olacağını belirtti.
Sonuç olarak, Malas kardeşlerin Şam’daki tiyatro gösterisi, sadece bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda Suriye’deki devrimci ruhun bir simgesi oldu. Suriye'nin özgürlüğü için verilen mücadelenin sanatla buluştuğu bu özel an, izleyiciler üzerinde derin izler bırakırken, halkın devrimi ve özgürlüğü için verdiği mücadeleyi bir kez daha hatırlattı.