2016 yılında gerçekleşen ve tarihin en büyük kripto para hırsızlıklarından biri olarak kayıtlara geçen Bitfinex saldırısında, yaklaşık 120 bin Bitcoin çalındı. ABD'de bu saldırının arkasındaki isim olarak gösterilen Ilya Lichtenstein, geçtiğimiz yıl suçlamaları kabul etti. Hırsızlık sırasında 70 milyon dolar değerinde olan Bitcoin'lerin değeri, çiftin tutuklandığı 2022 yılına gelindiğinde 4,5 milyar doları aşmıştı.
Hırsızlık ve Aklama Operasyonu: Razzlekhan ve Eşi
Lichtenstein’ın suç ortağı ve eşi Heather Morgan, "Razzlekhan" takma adıyla tanınıyordu ve hip hop müziğiyle dikkat çekiyordu. Morgan, çalınan Bitcoin’lerin aklanmasında aktif rol oynadı. ABD Adalet Bakanlığı, çiftin karmaşık bir kara para aklama ağı kurduğunu ve bunun için hayali kimlikler, fon transferleri ve altın satın alımı gibi yöntemler kullandığını açıkladı.
Saldırının ardından, Lichtenstein ve Morgan’ın Bitcoin’leri farklı kripto para birimlerine dönüştürdüğü ve aklanan paranın bir kısmını yurt dışına taşıdığı belirlendi. Savcılar, Lichtenstein’ın bu süreçte Rusya’daki bağlantılarını da kullandığını söyledi.
Tarihi El Koyma ve Pişmanlık Mesajı
Adalet Bakanlığı, olayın ardından 3,6 milyar dolar değerindeki Bitcoin’in kurtarıldığını ve bunun bakanlık tarihindeki en büyük mali el koyma işlemi olduğunu duyurdu. Başsavcı Yardımcısı Lisa Monaco, bu başarının siber suçlarla mücadelede önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
Mahkemede pişmanlık dile getiren Lichtenstein, cezasını çektikten sonra siber suçlarla mücadele etmek için becerilerini kullanmak istediğini ifade etti. Eşi Morgan ise kara para aklama suçlamasını kabul etti ve cezası 18 Kasım'da açıklanacak.
Bölge Yargıcı Colleen Kollar-Kotelly, davanın caydırıcı bir mesaj verdiğini vurguladı: “Bu suçları cezasız bir şekilde işleyemeyeceğiniz, bunların sonuçları olacağı mesajını vermek önemli.”
Ders Niteliğinde Bir Dava
Bitfinex davası, kripto para dünyasının güvenliği ve kara para aklama yöntemlerine karşı alınması gereken önlemler konusunda önemli dersler sunuyor. Hem teknolojik hem de hukuki açıdan bu tür suçlarla mücadele eden bir dönemin başlangıcını temsil eden dava, dijital dünyadaki suçların peşinin bırakılmayacağını bir kez daha gösterdi.