Psikolog Anıl Özcan, 21 Aralık'ın kuzey yarımkürede kış gündönümü olarak bilindiğini ve bu günün en uzun geceyi temsil ettiğini belirtiyor. Bu süreç, genellikle daha uzun karanlık saatlerin yaşandığı bir dönemi simgeliyor ve bazı insanlarda mevsimsel duygudurum bozukluğu gibi depresyon belirtilerini tetikleyebiliyor. Azalan gün ışığı ve kısa günler biyolojik saatleri ve uyku düzenini etkileyebilirken, bu durum enerji seviyelerinde düşüş, motivasyon kaybı ve depresyon belirtilerinin artışına neden olabilir.

Özcan'a göre, ışık eksikliği melatonin ve serotonin gibi hormonların düzeylerini etkileyebilir ve bu da duygudurum değişikliklerine yol açabilir. Karanlığın psikoloji üzerinde çeşitli etkileri olduğunu belirten Özcan, özellikle karanlık ortamların duygusal durumu etkileyebileceğini, kaygıyı artırabileceğini ve bazen korku hissi oluşturabileceğini vurguluyor.

Ancak, Özcan olumsuz etkilerden korunmanın mümkün olduğunu belirtiyor. Açık havada vakit geçirmek, düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek bu etkileri azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, perdeleri açık tutmak veya yapay ışık kaynaklarından faydalanmak da güneş ışığından en iyi şekilde yararlanmaya destek olabilir. Ancak, her bireyin deneyimleri ve tepkileri farklı olabilir; bu nedenle şiddetli veya sürekli depresyon belirtileri durumunda profesyonel yardım almak önemlidir.

Özcan, kış gündönümü döneminde duygusal sağlığa dikkat etmenin önemini vurguluyor. Destek almanın, aile ve arkadaşlarla iletişim kurmanın veya bir uzmana başvurmanın bu süreçte yardımcı olabileceğini belirtiyor. Profesyonel danışmanlık, mevsimsel depresyonun etkileriyle baş etmede önemli bir rol oynayabilir. Özcan, kış gündönümü döneminin zorlayıcı olabileceğini ancak daha uzun ve ışık dolu günlerin yaklaştığına dair umut dolu bir bakış açısının faydalı olabileceğini ifade ediyor.

Kaynak: İHA