Avrupa Birliği (AB), yarın Brüksel’de gerçekleştireceği ilk savunma konulu zirve ile kıtanın güvenlik stratejilerini masaya yatıracak. AB'nin tarihindeki ilk savunma zirvesi, kıtanın güvenlik alanındaki sorumluluğunu arttırma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor. Zirvede, özellikle Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarının etkileri ve AB'nin savunma kapasitesini artırmaya yönelik stratejiler üzerinde durulacak.
Zirveye Katılanlar ve Gündem
AB Konseyi Başkanı Antonio Costa’nın başkanlığında gerçekleşecek zirveye, AB üyelerinin liderlerinin yanı sıra NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer de katılacak. Zirvede, AB’nin savunma alanındaki kapasitesinin güçlendirilmesi için atılacak adımlar tartışılacak. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 1 Aralık 2024 itibariyle başlayan yeni dönemde savunma konusunda önemli bir "beyaz kitap" hazırlamayı hedeflediklerini açıklamıştı. Bu belge, AB'nin savunma stratejisini, endüstriyel rekabet gücünü ve yatırım ihtiyaçlarını ele alacak.
Savunma Entegrasyonu ve AB'nin Geleceği
Zirvede tartışılacak en önemli konulardan biri, AB’nin savunma alanındaki entegrasyonunun derinleştirilmesi. Rusya'dan gelen tehditler karşısında AB’nin daha güçlü bir savunma kapasitesine sahip olması gerektiği vurgulanacak. Ancak, "Avrupa ordusu" fikri etrafında yıllardır süren tartışmalar, farklı üye ülkelerin bakış açıları nedeniyle hala net bir sonuca ulaşmamış durumda. Bu nedenle zirvede, üye ülkeler arasında savunma harcamalarındaki farklılıkların nasıl aşılacağı ve ortak savunma projelerinin nasıl geliştirileceği ele alınacak.
ABD ile Savunma İşbirliği
Zirvede ayrıca, NATO ile işbirliğinin güçlendirilmesi ve AB'nin dışındaki Avrupalı ortaklarla savunma stratejilerinin tartışılması bekleniyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, savunma harcamalarındaki artışa yönelik olarak ABD eski Başkanı Donald Trump’ın önerdiği yüzde 5’lik hedefi gündeme getirebilir. AB ülkeleri şu an için yüzde 2’lik hedefi karşılasa da, Rutte ve diğer liderler bu oranın artırılmasının gerekliliğini savunuyor. Bu bağlamda, NATO içindeki güçlü ortaklarla daha yakın işbirliği kurmanın AB’nin güvenliğini pekiştireceği düşünülüyor.