Türkiye'de hayat pahalılığı hızla artarken, 2025 yılı için yüzde 30 zamla 22 bin 104 liraya çıkarılan asgari ücret, 21 bin lira seviyesindeki açlık sınırına gelmiş durumda. Temel ihtiyaçlardaki fiyat artışları bebek bakım ürünlerine de yansıdı. Bebek sahibi aileler, son bir yıl içinde artan bez, mama, bebek bisküvisi gibi ürünlere gelen fahiş zamlara isyan ediyor. Son dokuz ayda bebek bezi fiyatları yüzde 48, bebek bisküvisi yüzde 40, emzik fiyatları ise yüzde 77 oranında zamlandı. 2024 yılında 249 lira olan bebek bezi, bir yıl sonra 750 liraya yükseldi. Son bir yılda sadece İzmir’de internet sitesinde 60 tane bebek bezi satılıyor. Birçok ebeveyn bebeklerine büyük geldiği için ya da fazladan aldıkları için ek gelir olsun diye bebek bezlerini uygun fiyatlı satışa koyuyorlar. Ekonomik olarak gücü yetmeyen aileler, bebek bezlerini daha uyguna almak için bu sitelerden alıyorlar.
‘Bebekler yoksulluk içinde’
2025 yılının ‘Aile Yılı’ ilan edildiğini hatırlatan Gencer, “En az 3 çocuk önerisinde bulunuluyor. Ama ailelerin bu çocuklara ekonomik boyutta yetip yetmeyeceği önemsenmiyor. Bebekler yoksulluk içinde doğuyor. Anne babalar çocuklarına bebek bezi bile alamıyor. Aileler sağlıklı beslenecek gıdaları çocuklarına yediremiyor. Bebeklerin içeceği süt mart ayında 35 liraydı, yüzde 51 oranında artarak aralık ayında 53 lira oldu. 100 lira olan bebek bisküvisi aralıkta yüzde 40 artarak 140 lira oldu. 600 lira olan 156’lı bebek bezi aralık fiyatı 888 liraya çıktı, yüzde 48 zamlandı” dedi.
‘Bebek bezleri de satılıyor’
İnsanlar öyle bir duruma gelmiş olduğunu belirterek, bebek bezlerinden gelecek paraya bile muhtaç bırakıldığını vurgulayan Gencer, “İnsanlar artık çok çaresiz olduğu için böyle çözümler bulmaya çalışıyorlar. Daha önce de dile getirdiğimiz gibi anneler sütünü, yaşlı hastaların hasta şimdi de bebek bezleri satılıyor. Eskiden insanlar birbirlerine dayanışma olsun diye bunları paylaşırlardı. Halkımız yoksulluğun cenderesinde kendince küçük de olsa çözümler bulmaya çalışıyor. Asıl burada utanması gereken para babaları servetlerine servet katarken insanlarımız yaşam mücadelesi içerisinde bu tür çözümler üretmeye çalışıyorlar. Diğer taraftan da bebek bezinin çok artmasından ve yine ekonomik yetersizlikten dolayı bazı aileler buradan bebek bezlerini alıyorlar. Çünkü marketten gidip alabilecek ekonomik gücü yok. Burada en az 3 çocuk diyenlere seslenmek gerekiyor. İstediğiniz aile yılı böyle bir aile mi?” diye konuştu.
‘Taksitli bebek bezi satışı’
Bebek ürünlerine yapılan bu zamları bir kenara koyarsak, içinde 84 bezin bulunduğu 749 liralık etiket taşıyan bir paket bebek bezinin bir zincir markette ‘Peşin fiyatına 6 taksit’ fırsatıyla satılıyor olması da şaşırılacak diğer bir durum. İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, taksitle çocuk bezi satılması olayı karşısında, “İnanılır gibi değil. Geldiğimiz noktada artık hiçbir şey beni şaşırtmıyor diyordum ama buna gerçekten şaşırdım. Çocuk bezinin taksitle satılıyor olması, bu hale gelmiş olmamız, utanç verici bir durum. Bebek ürünlerindeki artışlar kabul edilebilir oranlarda değil. Çocuk bezinde astronomik bir artış oldu. Biz eczacılar eskiden çocuk bezi satıyorduk fakat marketler öyle bir fiyat verdiler ki, maliyetin altına indiler. Mesela eczacı 80 liraya satarken, marketler 55 lira gibi fiyat vermişti. Satamaz olduk ve çocuk bezi, mama gibi ürünlerden yavaş yavaş çekildik. Şimdi marketlerde çocuk bezini kontrol edebilene aşk olsun” dedi.
‘Fiyatları kontrol yok’
Sayılkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yılbaşında asgari ücret başta olmak üzere çeşitli zamların geleceği biliniyordu. Hal böyle olunca, önce ince bir zam yapıyorlar. Asgari ücret zamlandığında bir zam daha yapıştırıyorlar. Devlet, kendisinin satın aldığı ürünlerde fiyatı kontrol ediyor, ilaçta olduğu gibi. Fakat şirketlerin, bireylerin belirlediği fiyatları kontrol edemiyor.” dedi.
“Keyfi zamlar rahatsız edici”
İzmir Eczacı Odası Başkanı Tuncay Sayılkan ayrıca, görüşlerinin devamında Ticaret Bakanlığı, gevrek ve ekmek fiyatlarına yapılacak zamlarla ilgili olarak, ‘Ben onaylamadan zam yapamazsın’ diyor. Çok güzel bir uygulama. O zaman Sağlık Bakanlığı da çocuk bezi, mama, bebek bisküvisi gibi ürünlere zam yapılırken de ‘Ben onaylamadan zam yapamazsın’ diyebilmeli. Fakat görüyoruz ki devlet, özel sektörün yaptığı hiçbir zamma müdahale etmiyor, edemiyor. Burada da insan vicdanının devreye girmesi lazım diye düşünüyorum. Bebek bakımının, çocuk büyütmenin bir hayli zor olduğu şu dönemde böyle keyfi zamlar gerçekten çok rahatsız edici” diye konuştu.
