Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, trafikte şiddet ve saldırı eğiliminde bulunan sürücülere karşı alınacak yeni tedbirleri kamuoyuyla paylaştı. Erdoğan, sürücülerin, araçlarını saldırı amacıyla bir silah gibi kullanmaları halinde, bu kişilerin ehliyetlerinin süresiz olarak ellerinden alınacağını açıkladı. Adalet Bakanlığınca hazırlanan 4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında, trafikte işlenen suçlar ile trafik güvenliğini tehlikeye uğratan kabahatlerin yaptırımları yeniden belirlenecek. Cumhurbaşkanı, açıklamasında, trafikteki agresif tutumların hem can güvenliğini tehdit ettiğini hem de toplumun huzurunu bozduğunu vurguladı. Erdoğan, “Trafikte şiddet ve saldırganlık, yalnızca bireysel bir davranış sorunu değil, kamu düzenini ilgilendiren bir meseledir. Saldırgan davranış sergileyen sürücülere asla taviz verilmeyecek. Araçlarını bir tehdit unsuru olarak kullananların ehliyetleri iptal edilecek ve gerekli cezai işlemler uygulanacaktır” ifadelerini kullandı.
Bu karar, özellikle trafikte yaşanan yol verme tartışmaları, ani öfke patlamaları ve araçların kasten zarar verme amacıyla kullanılması gibi durumlarla ilgili kamuoyunda yükselen endişeleri gidermeyi amaçlarken, uzmanlar ise bu tür cezai yaptırımların caydırıcı olabileceğini ve trafikteki şiddet olaylarını azaltabileceğini düşünüyor.
“Araçtan inmek suç değil”
Trafikte saldırgan hareketler yapan birinin, polis tarafından ehliyetine el konulması halinde eğer saldırıyı yaptığı iddia edilen kişi mahkemeye giderek, olayı kanıtlar ise, cezanın iptal olabileceğinin altını çizen Avukat Süheyla Oğuz, kişilerin sözlü tartışma esnasında araçlarından inmelerinin, fiili hareket olmadığı sürece cezai unsur taşımadığını belirtti. Oğuz, “Tek başına arabadan çıkılması suç teşkil etmez. Düşünce nedeniyle ceza verilemez. Ancak ve ancak, fiili bir hareket veya tehdit içeren sözler söylenmesi gerekiyor ki cezai yaptırımı olsun. Bu Türkiye Ceza Kanunu (TCK) içerisinde bir düzenleme değil. Ancak Kabahatler Kanunu içerisinde bir düzenleme olacaktır” diye konuştu.
“Kanıt gerekli”
Trafikte yaşanan şiddet olaylarının önceleri adli olarak değerlendirildiği, şimdi ise trafik denetimine bırakıldığını vurgulayan Oğuz, “Bazı trafik cezalarının dava yoluyla iptal edilebildiğini biz görüyoruz. Dolayısıyla bu kararın da dava yoluyla iptal edilmemesi için mevzuatın ona göre düzenlenmesi gerekir. Aksi halde beyan kabul edilmez, sadece kanıt kabul edilir. Kimi zaman polisin beyanının bile geçerli olmadığı durumlarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla eğer bu cezai yaptırım gücü polise verilecekse, kararların dava ile düşemeyecek şekilde oluşturulması lazım. Aksi halde sizden sadece kanıt getirmeniz istenir. Eğer karşı tarafın size fiili bir hareketi olmadığı ispatlanırsa, dava o kararı iptal edebilir. Yani bu tarz durumların kanıtlanabilir olması önemli” ifadelerini kullandı.
Yaptırımlar artacak
Adalet Bakanlığınca hazırlanan 4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında, trafikte işlenen suçlar ile trafik güvenliğini tehlikeye uğratan kabahatlerin yaptırımları, caydırıcılık göz önünde bulundurularak yeniden belirlenecek. Trafikte saldırı amacıyla araçtan inme gibi davranışların, sürücü belgesinin geri alınması da dahil olmak üzere müstakil yaptırıma bağlanması sağlanacak. Ölümlü veya yaralamalı trafik kazalarında zaruret dışında olay yerinin terk edilmesi ayrı bir suç olarak düzenlenecek. Ses ve gaz fişeği atabilen silahların izinsiz taşınmasının yaptırımı ağırlaştırılacak. Kişilerin toplu olarak bulunduğu nişan, düğün, asker uğurlaması gibi yerlerde ses ve gaz fişeği atabilenler de kapsama alınarak silahla ateş eden kişilere verilecek cezalarda artırıma gidilecek.