Arkadaşlarla Sohbetler – Sally Rooney

Abone Ol

İrlanda’nın batı yakasında 1991 yılında doğan yazar Sally Rooney, eğitimini Dublin’de İngiliz Dili ve Amerikan Edebiyatı üzerine yapmıştır. Öğrencilik yıllarında yazdığı şiirler ile edebiyat hayatına başlayan yazarın ilk önemli çalışması 2017 yılında yayınlanan Arkadaşlarla Sohbetler isimli kitabıdır. Bu kitap haricinde sonuncusu 2024 yılında yayınlanmış olan 3 romanı daha mevcuttur.

Sosyalist, hümanist ve protest olarak tanımlanan yazar 2022 yılında Time Dergisince en etkili 100 kişi arasında sayılmıştır. Arkadaşlarla Sohbetler ve Normal İnsanlar adlı eserleri TV dizisi olarak çekilmiştir.

Yazımızın konusu olan Arkadaşlarla Sohbetler’e gelirsek, milenyum çağının en önemli yazarlarından biri olarak nitelendirilen yazarımızın ilk kitabı olarak kendi yaşam öyküsünden esintiler taşıdığını düşünmekteyim. Henüz 26 yaşındayken yayınladığı bu eserdeki kahramanımız Frances yazarımız gibi Dublin’de bir üniversite öğrencisidir ve yine yazarımız gibi şiir ile ilgilenmektedir. 

Eğer bir otobiyografi değilse kendi hayatını bir romanın temeline koymak bana basitliğe kaçmak gibi geliyor ki yazar bu ilk romanında böyle yapmış. Eserin hayal gücü ve kurgu kısmını bu şekilde kolaya getirmiş. 

Eser uzun yıllardır birbirinin en iyi arkadaşı ve eski sevgilisi olan Frances ve Bobby’nin evli ve çekici Melissa ve Nick çifti ile tanışması ve sonrasında bu dörtlünün gelişen, değişen ve karman çorman hale gelen ilişkilerini konu alıyor. Günümüz ilişkiler romanlarının olmazsa olmazı gey/lezbiyen ilişkileri, çocukluk tramvaları ve sevgisizlik ve sevgi arayışları ile evlilik dışı ilişkiler yumağı bu kitabın konusunu oluşturuyor.

Yazar kullandığı sade ve akıcı dil ile okuyucuyu sıkmıyor; zeki tamlamalar ve nitelendirmeler ile eseri zenginleştiriyor. Her ne kadar Y kuşağı ve öncesi doğumlular için bu kitap karakterleri ve olayları yeterince derinlemesine aktarmadığı için yavan bulunuyorsa da, Z kuşağı ve sonrası doğumlular için kolay okunan ve net sonuca sahip bir eser olduğu için beğenilmektedir. 

Eserde dile getirilen eleştirel duruş ve politik görüşlerin özellikle sol aydın kesim tarafından beğenildiğini düşünüyorum. Burada da yazarın protest tavrının esere yansımasını görebiliyoruz.

Yağmurlu havada Denizli yollarında yürümeye çalışan cefakar vatandaşlar gibi kendini keşfetme yolculuğunda seke seke yol alan genç Frances’in sevimliliği hatırına esere 7 puan veriyorum.

{ "vars": { "gtag_id": "AW-16801464760", "config": { "AW-16801464760": { "groups": "default" } } }, "triggers": { } }