Türkiye, 48 yıl önce bugün, "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla, Kıbrıs'ta Türklerin uğradığı baskı ve zulmü sonlandırmak ve Ada'da barışı ve huzuru sağlamak amacıyla Kıbrıs Barış Harekatı'nın ikinci safhasını başlattı. Bu özel parolanın ardındaki hikâye ve olaylar zinciri ilgi çekici bir konu olarak tarih kitaplarına geçti.
Kıbrıs Harekatı'nın İkinci Safhası ve "Ayşe Tatile Çıksın"
20 Temmuz 1974'te başlayan ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekatı'nın ikinci safhası, 14 Ağustos'ta "Ayşe tatile çıksın" parolasıyla gerçekleşti. Bu harekat, Kıbrıs'ta yaşayan Türklerin uğradığı baskı ve zulmü sonlandırmak ve ada üzerinde barış ve huzuru yeniden tesis etmek amacıyla düzenlendi.
"Ayşe Tatile Çıksın" Parolasının Kökeni
"Ayşe tatile çıksın" parolası, dönemin Dışişleri Bakanı Turan Güneş tarafından, Başbakan Bülent Ecevit'e söylenmiştir. İlginç bir biçimde, Ayşe ismi, Turan Güneş'in kızı Ayşe Güneş Ayata'dan gelmektedir.
"Ayşe Tatile Çıksın" Parolasının Hikâyesi
"Ayşe tatile çıksın" parolasının ilginç hikâyesi, Akın Simav’ın “Turan Güneş’in Siyasal Kavgaları” adlı kitabında detaylarıyla anlatılmıştır. İkinci Cenevre Konferansı'na gitmeden önce Ecevit ve Güneş, konferansın yarıda kalması ihtimali üzerine konuşmuş ve bir parola belirlemeye karar vermişler. Güneş'in kızı Ayşe'nin tatile çıkma durumunu konu edinen bu parola, gerektiğinde iletişim kurmak için kullanılacak bir sinyal olarak belirlenmiştir.
Bu hikâye, Türkiye'nin garantörlük hakkını kullanarak Kıbrıs'ta huzuru ve barışı sağlama amacıyla gerçekleştirdiği Barış Harekatı'nın unutulmaz bir parçası olmuştur. Her yıl bu tarih geldiğinde, "Ayşe tatile çıksın" parolasının hikâyesi hatırlanır ve anlamlı bir geçmişin yankısı olarak yankılanır.
