Tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, gizemli sokakları ve zengin kültürel birikimiyle öne çıkan Bağdat, binlerce yıl boyunca tarih sahnesindeki değişimleri içinde barındıran bir şehir olarak öne çıkıyor. Bağdat'ın tarihi, sadece kendi coğrafyasının değil, dünya tarihine damga vuran olaylarla da iç içe geçmiş durumda. Bu muazzam şehir, her bir köşesinde binlerce yılın hikayesini taşıyor ve geçmişten günümüze birçok medeniyetin izlerini barındırıyor. Peki, Bağdat Fatihi kimdir, Bağdat'ı ilk kim fethetti? İşte detaylar...
Bağdat Seferi, 1623-1639 Osmanlı-Safevi Savaşı'nın başında, 1624 yılında Safevîlerin eline geçen Bağdat'ın geri alınması amacıyla Osmanlı Padişahı IV. Murat tarafından 1638-39 yıllarında düzenlenen seferdir.
Bağdat'ı ilk kim fethetti?
Osmanlı Devleti, 16. yüzyıl boyunca Safevi Devleti'ne karşı bir dizi zafer elde etmiş ve Doğu Anadolu, Kuzey Irak, Irak-ı Arap (bugünkü Irak) ve zaman zaman Irak-ı Acem topraklarını ele geçirmişti. Ancak, 17. yüzyılın başında Safevi Devleti'nin gerçekleştirdiği askeri reformlar sonucunda Safevi ordusunun gücü artarken, aynı dönemde Osmanlı Devleti'nin Avusturya ile savaşlara girişmesi ve Celali İsyanları gibi içsel sorunlarla uğraşması nedeniyle Osmanlı'nın üstünlüğü zayıflamıştı.
1603-1618 Osmanlı-Safevi Savaşı'ndan sonra Safeviler, Irak-ı Acem, Luristan ve Kafkasya'yı geri alarak Osmanlı'nın egemenliğine son vermiş ve dikkatlerini Irak-ı Arap topraklarına çevirmişti. Bu bağlamda, 1623 yılında Safeviler için bir fırsat doğdu ve IV. Murat liderliğindeki Osmanlı ordusu ile Safevi Devleti arasında 1623-1639 Osmanlı-Safevi Savaşı başladı. Bu savaşın bir parçası olarak, IV. Murat'ın Bağdat Seferi, Safevi kontrolündeki Bağdat'ın Osmanlılar tarafından geri alınma girişimini temsil eder.
Bağdat Fatihi kimdir?
8 Mayıs 1638 tarihinde Üsküdar'dan yola çıkan Osmanlı Padişahı IV. Murat komutasındaki Osmanlı ordusu, Konya-Adana-Halep-Urfa-Diyarbakır-Siirt-Bitlis-Hakkâri-Musul-Kerkük rotasını takip ederek 197 günde Bağdat'ın önlerine ulaştı. Kuşatma, 15-16 Kasım gecesi başladı.
Kale alınması için yapılan çatışmalar oldukça şiddetliydi ve bir genel hücum sırasında Sadrazam Tayyar Paşa, 23 Aralık 1638 tarihinde hayatını kaybetti. Kuşatmanın 40. gününde ağır kayıplarla karşılaşan Safevi kale komutanı Bektaşhan, direnmeden ümidini keserek teslim olma kararı aldı. Bektaşhan, davet edildi ve teslim koşulları görüşüldü; kendisi de affedildi. Safevi ordusundan isteyenlerin Bağdat'ta kalabileceği, istemeyenlerin ise yurtlarına dönebileceği kararlaştırıldı. Osmanlı Ordusu, 25 Aralık 1638 tarihinde Bağdat'a girdi. Bir kısmı Narin Kalesi'nde direnmeye çalışan Safevi kuvvetleri, ancak kolayca bastırılabildi.
Şehirde derhal onarım işlerine başlanırken, IV. Murat, savaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla tanınan Yeniçeri Ağası Hüseyin Bey'i Bağdat Beylerbeyi olarak atadı. Bu sefer, 1623-1639 Osmanlı-Safevi Savaşı'nın son çatışmasıydı ve 17 Mayıs 1639 tarihinde imzalanan Kasr-ı Şirin Antlaşması ile savaşa son verildi.