Bingöl, Anadolu'nun mistik ve renkli kültür mozaiğinin önemli bir parçasıdır. Bu şehir, örf ve adetleriyle derin bir köklülüğe sahip olan geleneklerini titizlikle korumaktadır. Bingöl'ün gelenekleri, sadece bir yaşam tarzını yansıtmakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal bağları güçlendirir ve kültürel zenginliğin önemli bir parçasıdır. Şimdi, Bingöl'ün zengin kültürünü şekillendiren örf ve adetlere birlikte göz atalım...

Bingöl örf ve adetleri nelerdir?

Bingöl yöresinde geleneksel olarak görücü usulüyle gerçekleşen evlilikler, zaman içinde değişerek genç kız ve erkeğin birbirlerini beğenip arkadaşlık kurmalarıyla gerçekleşmeye başlamıştır. Erkeğin ailesi, oğullarının evini geçindireceğine inandıkları anda beğendikleri bir kız olup olmadığını sorarlar. Eğer böyle biri varsa, öncelikle o kız istenir. Eğer yoksa, erkeğin yakınları kendisine yakın gördükleri kızı görmeye giderler. Kızı beğenirlerse tekrar rahatsız etmeyeceklerini belirtirler; ikinci kez gittiklerinde ise ağız tadı olarak şeker veya çikolata alınıp kararlaştırılan günde kızı istemeye giderler. Dünürcülerden biri, "Allah'ın emri, Peygamberin kavli" diyerek söze başlar ve kızı ister. Bu istek uygun görülürse belirti olarak "nasipse olur" denir ve söz kesilir. Olumsuz karşılanırsa çeşitli bahanelerle istek geri çevrilir.

Nişan töreni, kız istenip olumlu cevap alındıktan sonraki Perşembe veya Pazar günü akşamı kız evinde gerçekleşir. "Mendil alma" adı verilen bu ziyarette kıza çeyizinde harcamak için bir miktar para verilir ve söz yüzüğü takılır. Daha sonra nişan günü kararlaştırılır. Nişandan bir müddet önce iki aile birlikte alışverişe çıkarak gelin ve damat için gerekli giyim eşyalarını alırlar. Nişandan bir gün önce kızın evine nişan için alınan giysiler ve kuruyemişler getirilir. Aynı gün, iki üç saat sonra da kız tarafı, oğlan evine bohça götürür. Bu bohçada damat ve yakınları için çeşitli armağanlar bulunur. Nişan, genellikle salon ya da evde yapılır. Davetlilerin huzurunda bir aile büyüğü tarafından nişan yüzükleri takılır. Oğlan tarafı aldıkları bilezikler, küpe, altın ve saat gibi ziynetleri kıza takarlar ve kız ile oğlan, davetlilerin elini öper. Yeni nişanlılar, birlikte karşılama oyunu oynarlar. Daha sonra erkekler düğün yerini terk eder ve bayanlar kendi aralarında eğlenmeye devam ederler. Nişandan bir gün önce gelen armağanlar, konuklara gösterilir. Armağanlarla birlikte gelen yemişler ise bir gün sonra kızın arkadaşları tarafından düzenlenen eğlence sırasında yenir.

Bingöl'ün gelenekleri neler? 

Nişandan sonra, yavaş yavaş düğün hazırlıklarına başlanır. Kız, çeyizindeki eksiklikleri tamamlar, oğlan tarafı ise maddi durumuna göre ev eşyaları alır. Durumu iyi olan kız tarafı, yatak odası takımı alır. Her şey hazırlandıktan sonra düğün hazırlıklarına başlanır. Alışverişe çıkıp kıza gelinlik, manto gibi giyecekler ile oğlana damatlık elbiseler alınır. Düğün davetiyeleri bastırılır ve dağıtılır. Düğünden üç dört gün önce oğlan tarafı çeyiz almaya gider. Alınan çeyiz, kız ve oğlan yakınları tarafından gelinin evine serilir. Arzu edenler, düğüne kadar çeyizi görmeye gelirler. Düğüne bir gün kala kız arkadaşları ile birlikte kız hamamına götürülür. Burada hem eğlenilip hem yıkanılır. Banyodan dönüşte kız, kuaföre götürülür, saçları yapılarak milli kıyafetlerden bindallı ve şitari giydirilir. Akşam olduğunda davetli konuklar gelir, eğlence yapılır ve eğlencenin sonunda kına yakılır, mumlar yakılır, gelinin başına kırmızı yazma örtülür ve ilahiler eşliğinde gelinin avucuna kına yakılıp ağlatılır. Kına yakıldıktan sonra orada bulunan davetliler, geline para takarlar. Bir süre eğlendikten sonra kına gecesi tamamlanır. Gece saat 12'ye doğru kızın arkadaşları ve yakınları türküler söyleyerek damadın yakınlarını evden çıkarmaya giderler. Bir süre sonra kız evine dönülür. Gelin alma gününde, gelin düğün için hazırlanır. Oğlan tarafı, otobüs ve taksilerle gelin almaya gelirler. Gelin, anne ve babasının orada bulunan yakınlarının ellerini öper ve daha önceden süslenmiş gelin arabasına bindirilerek düğün salonuna götürülür. Salonda toplanan davetlilerin huzurunda medeni nikah kıyılır. Kadınlar kendi aralarında iki üç saat eğlenirler. Eğlence bitiminde gelin ve damat arabaya bindirilerek eve götürülür. Akşam namazından sonra tekbirlerle eve getirilir. Evin önünde dua edilir ve damadın sırtı yumruklanarak eve sokulur. Düğünden birkaç gün sonra kızın ailesi, oğlan evine yemeğe gider ve bu suretle iki aile arasındaki ilişki kuvvetlenmiş olur.

Kaynak: Haber Merkezi