İzmir Buca’da bir tarih yok ediliyor ve bu yok edilişe hiçbir Bucalının sesi de çıkmıyor! Türkiye’nin ilk demiryolu hatlarından birisi olan İzmir-Aydın demiryolunda kurulan ilk tren istasyonlarından birisi olan Buca İstasyonu 1872 yılında Buca’nın ünlü üzümlerini Alsancak Limanı’ndan tüm dünyaya ulaştırmak için yapılan bir demiryolu istasyonudur.
Bu demiryolu bir tarih kokar. Buca, Şirinyer istasyonları olmak üzere Alsancak Garı’na kadar uzanır. Bir buçuk asırlık tarihi bir yol olan bu demiryolu birçok insanı da taşımış, hakkında kitaplar yazılmış tarihi bir yol ama son günlerde bu tarih yok ediliyor.
Buca Belediyesi eski Başkanı Erhan Kılıç, kendi döneminde Ulaştırma Bakanlığı ile anlaşarak bu tarihi yolun Buca Belediyesi’ne devredilmesini sağladı. Tarihi demiryolunun yürüyüş yolu yapılması planlandı ama tarih yok edilir mi düşünülmedi.
Bu tarihi demiryolu bir beton yığını haline getirildi, parke taşlar ve betonla tren rayları örtüldü ve söküldü. Hiçbir Bucalı bu durum karşısında tepkisini göstermedi! Buca’dan, Şirinyer’e kadar olan bu hat beton yığınına dönüşüyor. Aslında bu demiryolu hattı korunarak birçok şey yapılabilirdi. Örneğin tren vagonları ve lokomotiflerle tarih canlandırılabilirdi, yanları da yürüyüş yolu olarak kalabilirdi. Ayrıca nostaljik bir tramvay yolu dahi olabilirdi. Ama hiçbiri olmadı, birçoğumuzun yürümeyeceği beton bir yol yapılıyor!
Tarihi düşünmeden ihaleye verip tarihi yok etmeye çalışıyorlar, işleri kaldırım yapmak! Buca tarihi tren yolu da beton yığınına dönüştürüldü, tren rayları dahi söküldü.
Buca halkından bu duruma karşı çıkılmasını beklerdim, belediyeye “Ne yapıyorsun?” diye sormalarını beklerdim. Ama hiçbir şey göremedik, Bucalı tarihine sahip çıkamıyor.
Buca her yeri ile tarih kokan bir yer, ömürleri bir asrı bulan eski evleri, öğretmen evleri yakınında yapılan modern evler. Buca, Hasanağa Bahçesi ile İzmir’in en güzide ilçelerinden birisi. Üniversitesi ile neredeyse İzmir’in en kalabalık ilçesi konumunda Buca. Hasanağa Bahçesi’nde bahçenin kurucusu olan İtalyan Aliotti’nin geçen yüzyıl başlarında diktiği 12 selvi ağacı var. Bu 12 selvi ağacı Hz. İsa’ya en yakın kişiler olan 12 havarisini temsil ediyor. Tepeden bakıldığında bu ağaçlar bir haç işaretini andırıyordu. Ama bu ağaçların orada sık olması nedeni ile eski özelliği kaybolmuş. Eskiden birçok Hıristiyan buraya gelerek mum diker ve dua edermiş.
Bucalıların birçoğu bunu bilmez, bu ağaçların bulunduğu yer ise emniyet mensuplarının özel arabalarının park yeri oldu. Tabii ki, bu yerin önemi belirtilmediği için! Hiç bir tabela bulunmamasından kaynaklanıyor. Eskiden İzmir Fuarı’nda yurt dışından hediye edilen ağaçların isimleri ve gönderen ülkelerin adları ağaçların altında bulunurdu ama nasıl oldu da bunlar kayboldu? Bu da İzmir Belediyesi’ne sorulacak bir soru.
Tarihi yok etmek için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz, bunda da başarılı oluyoruz.
Yarın vatan topraklarımızın bağımsızlığının dönüm noktası olan Başkomutanlık Meydan Muharebesi Zaferi’nin 102. yılını kutlayacağız. Başta bize bu zaferi kazandıran Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve rahmetle anacağız. “NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE”