Türkiye'de cezaevinde tutuklu veya hükümlü olan kişiler, kitap okuma hakkından yoksun bırakılarak sağlık sorunlarına maruz kalıyor. Cezaevlerindeki bu tür sorunlar, sıkça gündeme gelmekte olup, son olarak Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi'nden Servet Kaya'nın yaşadığı deneyim bunun sadece bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.
Servet Kaya, kronik kalp ve mide hastalıklarıyla mücadele eden bir tutuklu olarak 15 Ekim tarihinde yüksek ateş, boğaz ağrısı ve nefes almada güçlük gibi belirtiler yaşadı. Ancak, bu sağlık sorunlarına rağmen Kaya, acil bir şekilde ambulans çağrılması konusunda zorluklarla karşılaştı. Manavgat S Tipi Kapalı Cezaevi'nde sağlık personelinin, "Revir doktorunu yarına kadar bekleyeceksiniz, bu nedenle ambulans çağıramayız" dediği öne sürüldü. Sonunda ambulans geldiğinde ise, Kaya'nın durumu ciddiyet kazanmıştı ve hastaneye kaldırılması gerektiği belirtildi. Ancak bu sırada tutuklunun yaşadığı bir diğer zorluk, üst araması adı altında gerçekleştirilen taciz girişimleriydi. Kaya, fiziksel olarak rahatsız durumda olmasına rağmen üst araması adı altında tacize uğramaya çalışıldığını ifade etti.
Bunun yanı sıra, cezaevlerinde kitap okuma hakkının kısıtlanması da büyük bir sorun haline gelmiştir. İzmir 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nden İsmet Özdemir, kitapların idare tarafından aylarca bekletildiğini ve hatta el konulduğunu belirtti. Gerekçe olarak, kitapların tutukluların kişisel gelişimine ve iyileştirilmesine uygun olmadığı gösteriliyor. Özdemir, "AKP'nin siyasal düşüncesine uymayan ve biz tutsakların kişilikli, düşünen ve sorgulayan insanlar olmasını sağladığı için vermiyorlar, el koyuyorlar" şeklinde açıklamalarda bulundu.