Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından başlayan protesto sürecinin en kitlesel ayağını İstanbul Maltepe’de gerçekleştiriyor.
CHP, tutuklanan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na destek amacıyla İstanbul Maltepe’de “İmamoğlu’na Özgürlük” mitingi düzenledi. Yüz binlerce kişinin katıldığı mitinge, İstanbul’un yanı sıra birçok ilden de yoğun katılım oldu. TİP, DEM Parti, TKP, Memleket Partisi ve EMEP’in de aralarında olduğu çok sayıda siyasi parti mitinge destek verdi.
"Silivri Cezaevi kapatılsın"
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, konuşmasında mücadelenin artık bireysel değil, toplumsal bir hak arayışı olduğunun altını çizerek, “Bu artık bir kişinin değil, halkın davasıdır. Silivri Cezaevi kapatılsın" çağrısında bulundu. Yavaş, şu ifadeleri kullandı:
"Biz bu memleketin taşında toprağında hakkı olanlarız. Biz Mustafa Kemal'in çocuklarıyız. Burada toplanan yüzbinler olarak selam olsun Ekrem Başkana. Bu halkın oylarıyla İstanbul'u kazanan, halktan başka derdi olmayan bir kardeşimiz hukuksuzca tutuklandı. Bu artık bir kişinin davası değil, halkın davası. Umut cezalandırılıyor. İş yok, adalet yok, hukuk yok...
Halkın oylarıyla İstanbul'u kazanan kardeşimiz hukuksuzca susturulmak isteniyor. Çünkü bu millet 'Her şey çok güzel olacak!' dedi. Biz biliriz ki; bir kişiye yapılmış haksızlık tüm topluma yapılmış demektir. Bu ülkede artık sabah güneş doğarken umut doğmuyor. Gençlerimiz 'Biz bu ülkede değil başka ülkede yaşamak istiyoruz' diyor. Ekrem Başkana yapılan haksızlık sonrası ilk demokrasi ve adalet talebi o gençlerden geldi. Biz de zamanında elimizde Türk bayrakları meydanlara çıktık. Bizim de önderimiz bugün ki gençler gibi Mustafa Kemal Atatürk'tü.
Ekrem Başkan da söylemişti 'Silivri kapatılsın' diye. Silivri kapatılsın, Silivri kapatılsın, Silivri kapatılsın! Tutuklanan gençlerin serbest bırakılmasını buradan yüzbinler olarak talep ediyoruz. Her şey çok güzel olacak."
Ne olmuştu?
İmamoğlu’nun 19 Mart'ta “yolsuzluk” iddialarıyla tutuklanmasının ardından başlayan protestolar Saraçhane merkezli gösterilerle büyümüştü. Bir hafta boyunca İstanbul’un dört bir yanında protesto yürüyüşleri düzenlendi. Ankara, İzmir ve diğer büyükşehirlerde de üniversite öğrencileri öncülüğünde boykotlar gerçekleştirildi.