Ege Bölgesi’nin can damarı Gediz Nehri'nde çevresel felaket günbegün büyüyor. Foça Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Semih Uzun, bu yıl azalan yağışların da etkisiyle nehirdeki kirliliğin gözle görülür şekilde arttığını belirtti. Uzun, “Suyumuz kapkara. Artık suya dokunmaya dahi korkuyoruz. Bu suyla ürün sulamak zorunda kalmak üreticiye zulüm,” dedi. Kütahya’dan doğarak Uşak ve Manisa üzerinden İzmir’in Foça ilçesinden Ege Denizi’ne dökülen 401 kilometrelik Gediz Nehri’nin uzun yıllardır sanayi atıklarıyla kirletildiği belirtiliyor. Foça’daki üreticiler, yıllardır tarımda kullandıkları bu suyun şimdi adeta zehire dönüştüğünü söylüyor. Semih Uzun, nehirdeki kirliliğin temel sebebinin Manisa ve Uşak’taki organize sanayi bölgelerinden arıtılmadan bırakılan atık sular olduğunu vurgulayarak, “Sanayi üretim yapacak diye bunun ceremesini biz çekmek zorunda değiliz. Arıtma sistemleri düzgün çalışmadığı sürece bu suyla üretim yapılamaz. Toprak her geçen gün daha da verimsizleşiyor,” diye konuştu.
“Hayvancılığı Bıraktım, Su Tankerle Taşınıyor”
Yeni Bağarası Mahallesi'nde yaşayan çiftçi Saadettin Tokgöz ise, nehrin önceki yıllardaki berrak görüntüsünden eser kalmadığını belirterek, “Eskiden hayvanlarımız suyu direkt Gediz’den içerdi. Şimdi tankerle kuyu suyu çekip taşıyorum. Hayvancılığı bu bölgedeki kirlilik yüzünden bırakmak zorunda kaldım,” dedi. Foça Tarih ve Doğa Talanına Hayır Platformu Sözcüsü Ramiz Sağlam ise nehirdeki kirliliğin sadece Foça’yı değil, İzmir Körfezi’ni de tehdit ettiğini dile getirdi. Sağlam, “Sanayi atıkları arıtılmadan Gediz’e bırakılıyor ve bu su İzmir Körfezi’ne ulaşıyor. Bu zincir kırılmazsa hem çevre hem üretim çökecek,” uyarısında bulundu. Foça Ziraat Odası’ndan Semih Uzun’un “Küçüklüğümüzde içtiğimiz bu sudan artık uzak duruyoruz. Ne sulamada ne hayvancılıkta içimize sinerek kullanamıyoruz,” sözleri, bölge halkının yaşadığı dönüşümü net bir şekilde gözler önüne serdi.
