Çin ve ABD arasında gerçekleştirilen tutuklu takası, iki ülkenin uzun süredir devam eden gerilimlerinde nadir bir iş birliği örneği olarak dikkat çekti. Beyaz Saray, 27 Kasım Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Çin’de suçsuz yere hapis cezası çektiği belirtilen üç ABD vatandaşının serbest bırakıldığını duyurdu. Mark Swidan, Kai Li ve John Leung adlı Amerikalıların serbest bırakılması, aileleri ve ABD hükümeti için büyük bir rahatlama oldu.
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü, yazılı açıklamasında, üç ABD vatandaşının serbest bırakılmasıyla ilgili duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu kişilerin uzun yıllar haksız bir şekilde hapis yatması kabul edilemezdi. Ailelerine kavuşmaları büyük bir mutluluk kaynağıdır" dedi. ABD medyasında yer alan haberlere göre, Joe Biden yönetimi, bu kişilerin serbest bırakılması karşılığında bazı Çin vatandaşlarını serbest bırakma kararı aldı. Ancak serbest bırakılan Çinlilerin sayısı ve kimlikleri açıklanmadı.
Çin'den "Sağ Salim Döndüler" Açıklaması
Çin Dışişleri Bakanlığı da 28 Kasım Perşembe günü yaptığı açıklamada, ABD ile tutuklu değişimi kapsamında üç Çin vatandaşının sağ salim ülkelerine döndüğünü bildirdi. Bakanlık Sözcüsü Mao Ning, günlük basın toplantısında yaptığı değerlendirmede, Çin’in kaçakları iade etmek ve suçluları geri almak konusunda kararlılığını yineledi.
Mao, ABD’nin Çin’e yönelik seyahat uyarısı seviyesini düşürmesine de değinerek, "Çin, her zaman caydırıcı ve yapıcı olmayan yaklaşımlara karşıdır" dedi. Bu açıklama, iki ülke arasındaki ilişkilerin daha ılımlı bir döneme girebileceği yönünde yorumlandı.
Diplomatik İlişkilerde Yeni Bir Dönem mi?
Uzmanlar, bu tutuklu takasının, ABD ve Çin arasındaki mevcut gerilimli ilişkilerde önemli bir adım olabileceğine dikkat çekiyor. Ekonomik rekabet, teknoloji transferi ve Tayvan üzerindeki anlaşmazlıklar, iki ülke arasındaki ilişkilerde temel gerginlik unsurları olmaya devam etse de bu iş birliği, diyalog kapılarının hala açık olduğuna işaret ediyor.