İnsanlar, "Darülkurra nedir? Darülkurra ne anlama gelir? Darülkurra kim kurdu?" sorusu üzerinde durarak, bu ifadenin anlamını ve kökenini keşfetmek istiyorlar. Ayrıca, Darülkurra'nın kim tarafından kurulduğunu da öğrenmek için araştırma yapıyorlar. Tüm detaylar haberimizde.
Darülkurra nedir?
Darülkurra, Orta Çağ İslam ülkelerinde, Kur'an'ı güzel bir şekilde okuma tekniklerini (tecvidi) öğreten medrese bölümüdür. Aynı zamanda, cami ve mescit gibi yerlerin yakınında bulunan ve Kur'an okuma amacıyla kullanılan bir yapıdır. Darülkurra, tek kubbeli, iki göz revaklı ve fevkani bir yapıdır; kubbesi medrese kubbesiyle benzer bir düzeydedir. Mimari özelliklerinin yanı sıra, Darülkurra aynı zamanda Kur'an ezberlemek için kullanılan bir mekandır.
Darülkurra ne anlama gelir?
Darülkurra'ların asıl amacı, kari denilen ve Kur'an'ı en güzel şekilde okuyan kişileri ve imamları yetiştirmektir. Güzel okuma, İslam'ın erken dönemlerinden itibaren önemsenmiş olup, tilavet ve kıraat din bilimi olarak gelişmiştir. İlk İslam medreselerinde, sürekli Kur'an okunması için özel mekanlar bulunmaktaydı ve bu mekanlar darülkurra olarak adlandırılırdı. Darülkurra salonlarında, hafızlar farklı üslup ve makamlarda Kur'an okurdu. Bu eğitim şekli, hafızların sistematik bir şekilde yetişmelerine olanak sağladığından, cami ve medrese vakfiyelerinde eleman alımı yapılırken darülkurralara ve burada eğitim görenlere önemli paylar ayrılırdı.
Darülkurra kim kurdu?
Anadolu Selçuklu külliyelerinde ve Osmanlı Devleti'nde darülkurra geleneği devam etmiştir. Osmanlı'da, sadece hafız yetiştiren darülhuffazlar ve tilavet, kıraat ve Arapça öğreten darülkurra bölümleri bulunmaktaydı. Bu medreselerin ortak amacı, hafız, cüzhan, mevlidhan, imam, hatip ve müezzin yetiştirmekti. 1924'te medreselerin kapatılmasından sonra, darülkurra ve darülhuffaz geleneği azalmış olsa da, camiler, dernekler ve Kur'an kursları aracılığıyla sürdürülmeye çalışılmıştır. Osmanlı'nın klasik döneminde, 1579-1582 yılları arasında inşa edilen Kütahya Cafer Paşa Dârülkurrâsı, Anadolu ve Rumeli Beylerbeyliği görevlerinde bulunan Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır.