Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi İlay Aksoy, genel başkanlığa adaylık başvurusu sırasında imza toplama sürecinde yaşanan gerginliklerle dikkatleri üzerine çekti. Peki, bu süreçte yaşananlar ne anlama geliyor? Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Üyesi İlay Aksoy kimdir? İşte detaylar...
İlay Aksoy kimdir?
İlay Aksoy 16 Aralık 1969 yılında doğmuş, Kıbrıs Türkü bir politikacı ve sivil toplum aktivistidir. Lefkoşa'da doğan Aksoy, 1990 yılında East Sydney Technical College'dan Moda Tekstil Bölümü mezunu olduktan sonra, kariyerine İstanbul'daki Turkish Daily News bürosunda tercüman olarak başlamıştır. Çocuk hakları ve göç konularında uzun yıllar süren sivil çalışmalar yürütmüş ve özellikle Güvenli Eller Platformu ve S Kuşağı Platformları gibi projelerle tanınmıştır. Bu platformlar, çocuk hakları ve göçmen sorunları üzerine önemli katkılar sağlamıştır.
Aksoy, siyasetteki ilk adımlarını 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde İYİ Parti'den İstanbul 2. Bölge 4. sıradan milletvekili adayı olarak attı. Ayrıca 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde İYİ Parti'nin İstanbul Fatih Belediye Başkan Adayı oldu. Ancak daha sonra İYİ Parti'den ayrılarak Demokrat Parti'ye katıldı ve burada Göç Politikaları Başkanlığı görevini üstlendi. 2023 yılı Temmuz ayında gerçekleştirdiği Suriye ziyaretinin ardından daha geniş bir tanınırlığa kavuştu.
Evli ve iki çocuk annesi olan İlay Aksoy, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Avustralya vatandaşlığına sahiptir. Siyasi ve toplumsal sorunlara duyarlı yaklaşımı, Aksoy'u sadece Türkiye'de değil, uluslararası düzeyde de tanınan bir isim haline getirmiştir.
İlay Aksoy’un Adaylık Süreci ve Kriz
Demokrat Parti’nin 15. Olağan Büyük Kongresi, 18 Kasım 2024 tarihinde "Söz Yeniden Milletin" sloganıyla düzenlendi. Ancak bu kongre, parti içindeki gerginlikler ve adaylık kriziyle gündeme geldi. Kongrede yaşananlar, Demokrat Parti’nin iç yapısındaki gerilimlerin bir yansımasıydı.
İlay Aksoy, kongre öncesinde Demokrat Parti Genel Başkanlığı’na adaylığını açıklamıştı. Adaylığını desteklemek için parti delegelerinden imza toplandı. Ancak, bu süreçte ciddi bir sorun ortaya çıktı: Bazı imzaların, imza atan delegeler tarafından geri çekildiği, diğer bazı imzaların ise geçersiz sayıldığı belirtildi. Bu durum, Aksoy’un adaylığının engellenmesine yol açtı.
Bu gelişmelerin ardından, Aksoy çok sert bir açıklama yaptı. Adaylığının kabul edilmemesi üzerine, “Bugün bu partide darbe yapıldı” şeklinde bir ifade kullandı. Aksoy, Demokrat Parti’nin mevcut yönetiminin, parti içindeki iradeyi yok sayarak “darbe” yaptığını iddia etti. Tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Siz bugün kendi partinize darbe yaptınız. Bu kadar insanın iradesine ipotek koydunuz. Sizin AK Parti’den hiçbir farkınız yok. Siz darbe yaptınız, bu parti böyle değil. Yazıklar olsun.”
Aksoy, bu durumu sadece kendisi için değil, delegelerin iradesinin yok sayılması açısından da büyük bir haksızlık olarak değerlendirdi.
Kongrede, 1208 delege arasında 778’i oy kullandı ve 765 oy alan Gültekin Uysal yeniden genel başkan seçildi. Ancak 13 delegenin oyu geçersiz sayıldı. Bu sonuç, kongreye dair gerginliği daha da artırdı.
Gültekin Uysal’ın yeniden seçilmesiyle ilgili olarak, parti içindeki bazı isimler bu sonucu kabullenmeyerek itirazlarını dile getirdi. En dikkat çeken isimlerden biri, İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt oldu. Enginyurt, kongreye katılmadı ve ardından bir açıklama yaptı. Enginyurt, kongrenin “oldubitti” şeklinde karar alındığını ve partinin iç dinamiklerine zarar verecek bir şekilde yapılmaya çalışıldığını belirtti. Ayrıca kongre tarihinin değiştirilmesi gerektiğini savunarak, partinin geleceği konusunda ciddi endişeler dile getirdi. Kongreye katılmamayı tercih eden Enginyurt, ilerleyen süreçte kararlarını ve değerlendirmelerini yapacaklarını belirtti.