Türkiye, 6 Şubat 2023'te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremin ardından, afetin en ağır izlerini taşıyan iller için kapsamlı bir yeniden kalkınma stratejisi oluşturdu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın 2024-2028 yıllarını kapsayan "Bölgesel Gelişme ve Ulusal Stratejisi" çerçevesinde, depremzede 5 ilde uygulanacak projeler, ekonomik, fiziksel ve sosyal iyileşme süreçlerini hızlandıracak.
Afet Sonrası "İhya İlleri" Seçildi
Afet sonrası en fazla etkilenen iller arasında yer alan Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman ve Hatay, “Afet Sonrası İhya İlleri” olarak belirlendi. Bu illerde ekonomik faaliyetlerin canlandırılması ve güçlendirilmesi, sanayi ve ticaret alanlarının yeniden yapılandırılması hedefleniyor. Ayrıca, söz konusu illerin afetlere karşı daha dirençli hale getirilmesi ve gelişen ekonomiye entegrasyonu sağlanacak.
Yeniden İmar ve Altyapı Güçlendirmeleri
Bölgesel ihya stratejisinin ilk aşaması, yerleşim alanlarının yeniden inşa edilmesi olacak. Bu süreçte, mevcut sosyo-kültürel ve tarihi dokunun korunmasına büyük önem verilecek. Yeni yerleşim planları, afet riski göz önünde bulundurularak tasarlanacak ve olası afetlere karşı yeşil alanların artırılması sağlanacak. Afet lojistik merkezleri kurulacak, ulaşım altyapıları güçlendirilecek ve alternatif rotalar belirlenecek.
Yeni yapılacak konutlar, okul, hastane, sosyal tesisler ve sanayi alanları, deprem mevzuatına uygun, iklim değişikliğine uyumlu şekilde inşa edilecek. Afete dayanıklı içme suyu, kanalizasyon, enerji, doğal gaz, telefon ve internet altyapısı gibi sistemler de güçlendirilecek.
Kırsal Alanlarda Özgün Yaşam Alanları
Kırsal dokunun özgün yapısı da ihya sürecine dahil edilecek. Kırsal yaşam alanları, ekolojik dengeye zarar vermeyecek şekilde yeniden inşa edilecek ve bu alanlarda altyapı iyileştirmeleri yapılacak. Ayrıca, kırsal bölgelerde engelli bireylerin ihtiyaçları göz önünde bulundurulacak.
Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik
Hatay ve Adıyaman gibi illerde, hafif, orta ve ağır hasarlı tescilli yapılar ile zarar görmüş sit alanlarında güçlendirme, restorasyon ve renovasyon çalışmaları gerçekleştirilecek. Kentlerin tarihi ve kültürel dokusunun yeniden oluşturulması için çevre dostu ve sürdürülebilir yöntemler kullanılacak. Enkaz kaldırma çalışmalarında çevre ve toplum sağlığını tehdit etmeyecek tedbirler alınacak.
Kentsel ve kırsal alanlardaki yeniden inşa süreçlerinde, enerji altyapısı, atık yönetimi ve yapı malzemeleri gibi alanlarda yeşil dönüşüm ilkeleri öncelikli olarak uygulanacak.
Sanayi ve Ticaret Alanlarında Canlanma
Afet sonrası sanayi ve ticaret alanlarının yeniden yapılandırılması da büyük önem taşıyor. Yıkılan sanayi alanları, afet risklerine karşı dirençli hale getirilecek ve mümkünse mevcut alanlarda sanayi tesisleri yeniden inşa edilecek. Aksi takdirde, yeni sanayi bölgeleri kurulacak. Bu alanların canlandırılması için ulaşım ve lojistik altyapısı öncelikli olarak güçlendirilecek. Ayrıca, afet sebebiyle başka illere göç eden nitelikli iş gücünün geri dönmesi teşvik edilecek.
OSB'lerde faaliyetlerin yeniden başlaması için gerekli destekler sağlanacak. Ayrıca, yerli ve ileri teknolojilerin gelişimi için AR-GE ve girişimcilik faaliyetlerine yönelik teşvikler verilecek.
Tarım ve Hayvancılığın Güçlendirilmesi
Tarım ve hayvancılık sektörleri de afet sonrası kalkınma sürecinin önemli bir parçası olacak. Yıkılan büyükbaş ve küçükbaş hayvan işletmeleri ile bitkisel üretim alanları, afetlere dayanıklı şekilde yeniden inşa edilecek. Ayrıca, muhafaza ve depolama altyapıları geliştirilecek ve hayvan varlıkları yeniden oluşturulacak.
Toplumsal Dayanışma ve Eğitim Faaliyetleri
Toplumun tüm kesimlerinin sürece etkin katılımı sağlanacak. Kamu hizmetlerine erişimin artırılması, toplumsal aidiyet bilincinin güçlendirilmesi, afet risk ve kriz yönetimi konusunda yerel kapasitenin artırılması sağlanacak. Ayrıca, istihdam garantili mesleki eğitim faaliyetleri teşvik edilecek, yerel yönetimlerin ve STK'ların katkılarıyla toplumda dayanışma ruhu pekiştirilecek.
Sonuç olarak, Türkiye, depremzede illerde gerçekleştireceği bölgesel ihya projeleriyle, afet sonrası iyileşme sürecini hızlandırmayı ve bu illeri ekonomik olarak daha güçlü hale getirmeyi amaçlıyor. Hem fiziksel hem de sosyal altyapının güçlendirilmesiyle, bu iller yeniden kalkınacak ve depreme karşı daha dayanıklı hale gelecek.