Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü, Santorini Adası çevresinde meydana gelen ve devam eden deprem fırtınasının nedenlerini ve olası sonuçlarını değerlendirdi. Açıklamada, Ege Denizi’nin sismolojik olarak oldukça aktif bir bölge olduğu vurgulanırken, bölgedeki depremlerin hem tektonik hem de volkanik hareketlerle ilişkili olabileceği belirtildi.
Haftalarca sürebilir
Uzmanlar, son bir hafta içinde büyüklüğü 5.2’ye kadar ulaşan yüzlerce depremin kaydedildiğini ve bu sismik hareketliliğin haftalarca sürebileceğini öngörüyor. Bölgenin, Helenik Yay olarak adlandırılan aktif bir yitim zonunun etkisi altında olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu yapının Güney Ege boyunca sürekli olarak deprem üretmesine neden olduğunu ifade etti.
Oluşum nedeni henüz bilinmiyor
Santorini çevresindeki sismik hareketliliğin kaynağının tam olarak belirlenemediği, ancak bu depremlerin bir sualtı volkanının oluşumuyla mı yoksa süregelen tektonik aktivitenin bir sonucu olarak mı meydana geldiğinin henüz netleşmediği belirtildi. Oluşan depremlerin düşey hareketli normal faylanma ile ilişkili olduğu açıklanırken, bu durumun büyük bir depremin habercisi olup olmadığının bilinmediği aktarıldı.
Tsunami yıkım yaratabilir
Yetkililer, bu tür tektonik hareketlerin Türkiye kıyılarında büyük hasar yaratabilecek depremlerle sonuçlanabileceğini ve özellikle Ege kıyılarında tsunami tehlikesinin göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. 30 Ekim 2020’deki Samos Depremi gibi benzer bir yıkıcı depremin, kıyı bölgelerinde ciddi can ve mal kayıplarına yol açabileceği ifade edildi. Deniz tabanında meydana gelen düşey hareketlerin veya deprem sonrası tetiklenen denizaltı heyelanlarının tsunami oluşumuna neden olabileceği de vurgulandı.
Özellikle Santorini’nin güney yamacının dik yapısı nedeniyle denizaltı heyelanı riski taşıdığı, tarihsel kayıtların Güney Ege’de meydana gelen büyük depremlerin Anadolu kıyılarında tsunami oluşturduğunu gösterdiği belirtildi. 1956 yılında gerçekleşen 7.7 büyüklüğündeki Amorgos Depremi’nin, Fethiye kıyılarında 1 metre yüksekliğinde tsunami dalgalarına ve 250 metre içerilere ulaşan su baskınlarına neden olduğu hatırlatıldı.
İzmir Körfezi etkilenmez
Uzmanlar, İzmir Körfezi’nin morfolojik yapısı nedeniyle Santorini’de oluşabilecek bir tsunamiden doğrudan etkilenmeyeceğini ancak Güneybatı Ege kıyılarında büyük bir depremin ardından tsunami oluşma ihtimalinin yüksek olduğunu kaydetti. Santorini’deki sismik hareketlerin Türkiye kıyılarına yaklaşık 150 kilometre uzaklıkta olması nedeniyle, özellikle Güney Ege kıyılarında dikkatli olunması gerektiği ifade edildi. Yetkililer, deprem ve tsunami risklerine karşı afet yönetimi ve hazırlık çalışmalarının önemine vurgu yaparak, bölgedeki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini iletti.