Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki haftalık grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.

Bahçeli, Türkiye'nin güçlü bir devlet olduğunu vurgulayarak, sorunları yok sayarak çözülmesini beklemenin büyük bir saflık olduğunu söyledi. "Türkiye, her sorunun üstesinden gelmeye muktedir, milli perspektif sınırlarında müdahale edebilecek cesarete sahip bir devlettir. Zayıf, tükenmiş veya aciz değiliz" diyen Bahçeli, Türkiye'nin hedefi olan Türk ve Türkiye Yüzyılı'na odaklandığını belirtti.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli açıklamasının satırbaşları;

Sorunları yok sayarak biteceğini düşünmek ahmaklık ötesi bir saflıktır. Türkiye, çok güçlü bir devlettir. Her sorun başlığını kararlılıkla alacak, milli perspektif sınırlarında müdahale edebilecek cesarettedir. Aciz değiliz, harap değiliz, zayıf değiliz, tükenmiş değiliz, esir değiliz, bitkin değiliz. Büyüklük taslayan küçük insanlardan müteşekkil bitik siyaset temsilcilerinin ne dediğinin bir ehemmiyeti yoktur. Bu siyasi garabetler haricinde Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerini yakalamak amacıyla fikir birliği teşekkül etmiştir. 

Ne yaptıysak kendimizi bir türlü anlatamadık. Kürt kardeşlerimize hiçbir zaman şaşı bakmadık. Onları hiçbir zaman öteki görmedik. Öteden beri Kürt kardeşlerimizi bizi kötülediler. Aramıza çomak sokmak istediler. Her yalan ve iftirayı tedavüle soktular. 

Hep birlikte Türk milleti olduğumuzu savunduk. 6 Haziran 2011'de Diyarbakır'da ne demiştim: "Siz Türk milletinin eşit, onurlu ve yeri doldurulamaz birer mensubusunuz. Siz bizim her şeyimizsiniz. Washington'dakiler sizi benden daha çok sevemez, Erbil'deki peşmerge sizi benden daha çok sahiplenemez. Türk ile Kürt'ün alın yazısı bir yazılmıştır." 

Biz bu görüşten taviz vermedik.  Dağlarımızdaki eli silahlı eşkıyayı sürekli besliyorlar. Bir yanda Türk milleti var, diğer yanda Haçlı zihniyeti. Umuyorlar ki birbirimizden kopalım. İstiyorlar ki kardeş kavgasının tarafı olalım. Aramızı bozmaya çalışıyorlar. Biz birlikteyken amaçlarına ulaşamadılar, ulaşamayacaklarını da biliyorlar. Şimdi de dağıtarak sonuç istiyorlar. Emellerine muvaffak olamayacaklar, bizi asla bölemeyecekler. Kürt kardeşlerimizle aramıza kandan duvar çekmek için on yıllar boyunca faal olan hain bölücü örgütün sonu gelmiştir. PKK/YGP terör örgütü Kürt kardeşlerimizin ne vasisi ne de varlık beyanıdır. Bölücü terörün Türk-Kürt kardeşliğinin hançerleme teşebbüsleri artık çuvallamıştır. 

Terörsüz Türkiye'nin şafağı sökmüştür. DEM heyetinin temas ve ziyaretleri müspet seyirle gerçekleşmiştir. Bu kapsamda terörsüz Türkiye'nin yanında mesaj veren herkes değerli bir çabanın tarafıdır. Vakit gecikmeksizin hak ve hukuku müdafaa etmenin vakti gelmiştir. Bölücülük damarını kesmenin, ayrık otlarını temizlemenin, eş anlı şekilde ortak tarih ve kültürde birleşmenin dışında bir çare kalmamıştır. Terör örgütü için deniz bitmiştir.

DEM heyeti ile İmralı arasında yapılacak ikinci görüşme sonrası PKK'nın örgütsel varlığının bittiği hiçbir şart ileri sürmeksizin açıklanmalıdır. Kesin ve tavizsiz beklentimiz budur. PKK'lı teröristler ya silahlarını gömmeli ya teslim olmalı ya da kaçınılmaz sonları ile karşılaşmalıdır. Terörle pazarlık olmaz. Müzakere yapılmaz. Yalnızca mücadele edilir. 

Fırat'ın doğusu terörden kurtulmalı ya da kurtarılmalıdır. PKK/YPG Suriye'den çıkmalı ve örgütsel hüviyeti sonlandırılmalıdır. Bazı döneklerin iki devletin, iki bayrağın isteneceğini duyurmaları sadece hamaset tiyatrosudur. Kılıç hakkının ne olduğunu bilmeden bu hakkı diline dolayanların esas dert ettiği hakkın cukka hakkı olduğunu bilmeyen mi vardır?

Biz hala olduğumuz yerdeyiz. 56 yıldır ne diyorsak oyuz. Çizgimizden ve ilkelerimizden ödün verecek kadar şuursuz hiç değiliz. Türk milliyetçiliğinden en ufak sapma göstermek fikri namusumuzu tartışmaya açmaktır ki bu bizim için kıyametin kopuşudur. Türklük varlığımızın şeref nişanesidir. Bin yıllık kardeşlik üzerinde titrediğimiz bu muazzam emanetimizdir. 

Bize vatanseverlik, milliyetçilik ahkamı kesmenin iştahında olan doymaz kursaklar, duymaz kulaklar, gelsinler virüs kapmış siyasi hal ve zihniyetlerini biraz da külahımıza anlatsınlar. Biz kardeşlik dedikçe kuduruyorlar. Varsın kudursunlar. Elbette aşıyı vuracak birisi çıkacaktır. Herkesin bir derdi var, kimi anlatır dilini yorar, kimi susar yüreğini yakar. Yüreğimiz yansa da dilimizi artık bunlara karşı yormayacağız. Emperyal güçlere ödün vermeden tarihi yeniden yazmanın kararındayız. Barışın kaybedeni, savaşın kazananı olmaz. O halde barışla herkesin kazanması için hazırız ve buradayız. 

Seçimlerin erkene alınması diye bir şey yoktur. Buna ihtiyaç da yoktur gerek de yoktur. 

Kaynak: Haber Merkezi