İzmir’de birçok okullarda düzenlenen kermeslerden elde edilen gelir, okulların temizlik personeli ihtiyacını karşılamak için kullanılmaya başlandı. Bakanlığın tasarruf tedbirleri kapsamında birçok okul, temizlik hizmetlerini sürdürmekte zorlanıyor. Bu soruna çözüm bulmak isteyen bazı okul idareleri, kermes düzenleme fikrini hayata geçirdi. Uzmanlar, okulların temel ihtiyaçlarının devlet bütçesiyle karşılanması gerektiğini savunarak, bu tür çözümlerin geçici olduğuna dikkat çekiyor.
Okullara temizlik personelinin devletin vermesi gerekirken insanlara günlük 550 lira para vererek ya da aylık 17 bin lira para vererek koca okulların temizliğini yaptırmaya çalıştıklarını aktaran Veli-der Başkanı Necati Kalafat, “Bu işi kabul etmeyen insanlar olduğunda da okullar boşta kalıyor. Bazı okullarda okul müdürünün idarecisinin, öğretmenin temizlik yaptığını duyuyoruz, tuvalet temizlediğini duyuyoruz. Temizlik personelini devlet okula göndermezse veliler de çocuklarının pis tuvaletlere tuvaletini yapmasın ya da hastalık bulaşmasın diye kermes yapıyorlar, para veriyorlar ve devletin görevini üstlenmeye çalışıyorlar. Bu çok sürdürülebilir bir şey değil. Hani bazı ülkelerde bu yapılıyor, biliyoruz. Ama Türkiye'de açlığın, derin yoksulluğun bu kadar yüksek olduğu bir yerde a okulu yapar da b ya da c okullarında bunun gerçekleşme şansı yok” sözlerine yer verdi.
‘Geçici çözümler’
Kalafat, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Parası olan velilerin olduğu okullarda bu iş çözülsün, parası olmayan velilerin olduğu okullarda çocuklar pislik içinde okula gitsinler. Devlet nerede o zaman? Sorusunu soruyoruz. Bu tür çözümler geçici çözüm sağlar. Fatura kesen özel temizlik firmaları kuruluyor ve veliler onlardan işte hizmet satın alıyorlar. Bu kontrol edilebilir bir şey değil. Okullara pedagojik formasyonu olmayan, devlet görevlisi olmayan unsurların gönderilmesi okullarda taciz vakalarını, hırsızlık vakalarını kontrol dışına çıkartabilir. Öğretmenler ya da okul idarecileri, okuldaki kadrolu temizlik personelleri bir güvenlik soruşturmasından geçerek okullara geliyor. Ama dışarıdan hizmet getirilen temizlik personeli bir güvenlik soruşturmasından geçmiyor, okula günübirlik geliyor. Orada olabilecek şeylerin sorumluluğu öğretmene, okul müdürüne ya da velilere yüklenemez. Devletin yapması gerekiyor bu işleri. Okulların içerisinde velilerin para toplaması hem MEB sistemine göre hem de anayasaya göre doğru değil. Çocukları 12 yıl zorunlu tuttukları bir eğitim sisteminde bir şekilde veli paraya değdiği zaman samimiyet ortadan kalkıyor. Kermes gibi etkinlikler kesinlikle doğru değil. Hiçbir velimizi de bu etkinliklere katılmamaya çağırıyoruz.”
‘Okullara ödenek ayrılmalı’
Eğitim İş İzmir 1 No’lu Başkanı Özgür Şen de “Milli Eğitim Bakanlığı eğitime ayrılan bütçeden maalesef okullara yeterli kaynak ayırmayıp bu kaynağı dernek ve vakıf adı altındaki yapılara aktardığı için okullarda yeterli sayıda temizlik personeli bulunmuyor. Geçici çözümler ile sorunu çözmeye çalışsalar da okullarda kalıcı personel olmalı. Okul idareleri okulların temizlik personeli, tamirat işleri, fotokopi kâğıdı alabilmek gibi sorunlarını çözmek adına ellerinde yeterli kaynak olmadığı için mecburi kaldıklarından dolayı kermes düzenleyerek, kayıt döneminde bağış adı altında kayıt parası toplamak zorunda kalıyorlar. Fotokopi kâğıdı olmayan okullar var. Bakanlık olarak okullara yeterli ödenek ayrılması zorunluluk” diye konuştu.
‘Velilere yükleniyorlar’
Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde okullarda kadrolu temizlik personeli eksikliğinin uzun süredir ciddi ve yakıcı bir sorun olmayı sürdürdüğünü belirten Eğitim-Sen 1 Nolu Şube önceki Başkanı Necip Vardal, “Özellikle okulların açıldığı dönemlerde bu eksiklik daha da belirginleşmekte, birçok okulda, bütçe kısıtlamaları nedeniyle kadrolu temizlik personeli istihdam edilemediğinden geçici çözümlerle yetiniliyor. Bugüne kadar bu ihtiyacın büyük kısmı, İŞKUR bünyesinde bulunan Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında geçici olarak çalıştırılan işçilerle karşılanmaya çalışılmış, 2024-2025 eğitim öğretim yılı başından itibaren bu uygulamaya da son verildi. MEB sorunu kalıcı olarak çözmek yerine daha geri bir adım atmış ve yine İŞKUR bünyesinde İşgücü Uyum Programı (İUP) oluşturuldu. Bu yılda Hem TYP hem de İUP programı ile okul ve kurumlarımızın sağlanamayan temizliği Okul Aile birliği ya da kermes gibi uygulamalarla velilere yükleniyor” diye konuştu.
‘İhtiyaçlar kermeslerle karşılanamaz’
Hükümetin tasarruf politikalarının okullardaki hijyen koşullarını ciddi şekilde tehlikeye attığını ve öğrencilerin sağlığını riske soktuğunu vurgulayan Vardal, “Eğitimin niteliğini korumak ve öğrencilerimizin sağlığını güvence altına almak için okullarda hijyenin tam anlamıyla sağlanması zorunludur. Kermes ve benzeri uygulamalarla okullarda hijyen sağlanamaz. Okullar bir anlamda çaresiz kaldıkları için bu yola yöneliyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevlerinden biride okullarımızda hijyenin sağlanması. Bu da ancak ihtiyaç kadar kadrolu personel istihdam ederek sağlanabilir. Okullar kaynak arama/yaratma zorunluluğunda kalmamalı. Temizlik personeli ihtiyacı kermeslerle karşılanamaz. Ayrıca kermesler bu ihtiyacı karşılayabilecek boyutta etkinlikler de değildir” ifadelerini kullandı.
‘Personel yetersiz’
Okullarda geçmiş yıllardan itibaren kermesler düzenlendiğini belirten Eğitim İş İzmir 3 No’lu Başkanı Barış Düdü, “Buradaki kermesteki geçmişteki temel amaç ihtiyacı olan çeşitli öğrencilerin desteklenmesi ya da okula ekstra bir şey katmak amacıyla yapılan kermeslerdi. Aynı zamanda okul içerisindeki dayanışmayı arttırmak amaçlı yapılıyordu ama bugün günümüzde maalesef okulların ödenekleri olmadığı, için çok düşük olduğu için okulun temel ihtiyacı olan temizlik ya da güvenlik gibi ihtiyaçları okul aile birlikleri tarafından karşılandığından okullarımızda bu tür temel ihtiyaçları gidermek amacıyla düzenlenmeye başladı. Günümüzde devletin temel görevi olan okulun temizliğini, ekstra temizlik elemanı tutabilmek amacıyla ya da güvenlik personeli koyabilmek için yapılıyor. Çünkü çalışan personel yetersiz kalıyor” dedi.