Türkiye’de kiralık ve satılık ev fiyatları günden güne yükselirken, İzmir kiralık ve satılık ev fiyatlarında Türkiye genelinde en yüksek fiyatların bulunduğu ilk üçte yer alıyor. Son dönemde sıkça vurgu yapılan deprem riski göz önüne alındığında ise yaklaşık 950 bin 490 yapının bulunduğu İzmir’de, yüzde 70 oranında yapının depreme dayanıklı olup olmadığı belirsiz. Yüksek riskli deprem bölgesi olan İzmir’in, Ege Denizi’nde bulunan Santorini Adası’nda yaşanan depremlerden yüksek oranda etkilenmeyeceği konusunda uzman görüşü olmasına karşın, son 1 haftada şiddeti küçük olmasına rağmen birçok deprem İzmir’de hissedildi.
Deprem riski yüksek olan İzmir’de son dönemde kiralık evlerin fiyatlarında da gözle görülür bir yükseliş var. Özellikle bina yaşı yüksek olan ve depreme dayanıksız konutların kiraları dudak uçuklatıyor. Kelepir diye tabir edilen, yüksek riskli ve oldukça eski konutların en düşük kiraları 6-7 bin TL’lerden başlarken, sadece emekli maaşıyla geçinmeye çalışan vatandaşlar depreme dayanıksız konutlarda yaşamak zorunda kalıyor. Emekli maaşının yarısına tutulabilecek kelepir evler, vatandaşların can güvenliğini tehlikeye atıyor olsa da, emekliler aldıkları maaşla ancak kelepir evlerde oturabileceklerini söylüyor.
“Huzurevi bile pahalı”
İzmir’de son dönemde devlete ait huzurevlerinin bile aylık ücretlerinin 9 bin TL’lere çıktığını vurgulayan İzmir Emekliler ve Emekçiler Derneği Başkanı ve Sosyal Güvenlik Müşaviri Dilek Ete, en düşük emekli maaşından bile düşük dul ve yetim aylığı alan kişilerin, bırakın tek başına kirada oturabilmesini, 2-3 kişi birleşse bile depreme dayanıklı bir konutta yaşayabilmesinin mümkün olmadığını söyledi. Ete, “Türkiye’de 5 milyondan fazla dul ve yetim maaşı alan var. İzmir ve çevresinde dul ve yetim maaşıyla huzurevlerinde kalanlar var, onların hepsinin önüne 2025 yılının başında bir taahhütname koyuldu ve 9 bin TL’lik devlet huzurevi ücretine maaşı yetmeyenlerin yakınlarına bu ücretin tamamlanması söylendi. Yani dul, yetim ve emekliler kendi maaşlarıyla huzurevinde bile kalamaz oldular” dedi.
“Kira desteği gerekli”
Üçyol, Karataş, Karabağlar ve Buca’nın belirli bölgelerinde dul veya emekli maaşı alanların birleşerek birkaç kişi ev tuttuklarını belirten Ete, “Emeklilerin tek başlarına bir evde yaşamaları mümkün değil. 2018’den bu yana emeklilerin bir gıda problemi vardı. Son bir iki yıldır buna barınma sorunu da eklendi. Emekliler, ücretleri yetmediği için, ısınmaya ücretleri yetmediği için gün içerisinde alışveriş merkezlerine veya camilere gidiyorlar. Gıda krizinin çözülebilmesi için bazı belediyeler son dönemde uygun fiyatlı gıda alınabilecek marketler veya kent lokantaları açıyor. Bunun yanında artık düşük gelirliler için konut desteği de uygulanmalı. Eğer sosyal yardım adıyla böyle destekler gelmezse emeklinin bu aylıklarla hayatlarını idame ettirmeleri mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“Binanın sağlamlığına dikkat edilmeli”
İzmir’in metropol alanlarında kalan eski binaların bile kiralarının 6-7 bin TL olmasının mümkün olmadığını kaydeden İzmir Emlak Kulübü Derneği Başkanı Rıdvan Akgün, bir ev kiralarken, depremsellik açısından binanın ne kadar sağlam olup olmadığının sorgulanması gerektiğini söyledi. Akgün, “Eski yapılarda yani 25 yılı geçen yapılarda deprem riski yüksek. Ancak maalesef kiralayan kişiler genellikle depremselliğe dikkat etmiyorlar. Burada mutlaka binanın durumu kiracı olunsa dahi öğrenilmeli. Bu noktada belediyelerin veya ilgili bakanlıklar binaların deprem riski açısından ne durumda olduğunun öğrenilebilmesi için bir telefon hattı veya internetten öğrenilebilecek bir portal kurulması gerekmektedir” dedi.