"Bilgi" kavramı, insanlık tarihinin en eski sorgulamalarından biri olmuştur. Epistemoloji, bu sorgulamaların derinliklerine inerek bilginin ne olduğunu, nasıl elde edildiğini ve doğrulanabilirliğini araştırır. Ancak, zaman zaman bu araştırma sadece tanımlamakla kalmaz, aynı zamanda köklü değişimlere de yol açar. İşte bu noktada karşımıza çıkan bir terim var: epistemolojik kopuş. Peki, bu kopuş ne anlama gelir ve neden önemlidir? Bu yazıda, epistemolojiyi derinlemesine keşfederken bu kavramı da ele alacağız.

Epistemoloji nedir?

Bilgi felsefesi veya Epistemoloji, bilgiyle ilgilenen bir felsefe dalıdır. Epistemologlar, bilginin doğası, kaynağı ve kapsamı, epistemolojik gerekçelendirme ve inancın rasyonelliği gibi konuları incelerler. Felsefenin dört ana dalından biri olarak kabul edilir. Epistemolojideki tartışmalar genellikle dört ana alanda toplanır:

  1. Bilgi doğasının felsefi analizi ve bir inancın gerçeklik ve gerekçelendirme açısından neye dayandığı gibi koşullar.
  2. Algı, gerekçe, bellek ve tanıklık gibi potansiyel bilgi ve gerekçeli inanç kaynakları.
  3. Tüm gerekçelendirilmiş inançların tek bir temelden mi türetilmesi gerektiği, yoksa gerekçelendirmenin bir dizi tutarlı inanca mı dayandığı gibi, bir bilgi bütününün veya gerekçelendirilmiş bir inancın yapısıyla ilgili sorular.
  4. Bilginin olabilirliğini sorgulayan felsefi şüphecilik yanı sıra, şüpheciliğin sıradan bilgi iddialarına bir tehdit oluşturup oluşturmadığı ve şüpheci argümanların reddedilip edilemeyeceği gibi sorunlar.

Epistemoloji, "Ne biliyoruz?", "Bir şeyi bildiğimizi söylemek ne anlama gelir?", "Gerekçelendirilmiş inançları neye dayandırır?" ve "Bildiğimizi nasıl doğrularız?" gibi soruları cevaplamayı amaçlar.

Epistemolojik kopuş ne demek?

Louis Althusser'in, Marks'ı yeniden değerlendirme çabalarında öne çıkardığı "Epistemolojik Kopuş", Yapısalcı Marksizm anlayışının önemli bir bileşeni olarak şekillenmiştir. Bu kavram, Marks'ın kuramsal eserlerinin yeni bir değerlendirmesini içerirken Althusser tarafından ortaya atılmıştır. Althusser, bu terimi hocası Gaston Bachelard'dan almıştır. Bachelard, bu terimi bilim tarihinde kullanmış ve "tarihsel epistemoloji" kavramını tanıtmıştır. Ancak Althusser, bu kavramı farklı bir bağlama taşımıştır; Marks'ın teorik-pratik değerlendirmesi alanına. Althusser'e göre, Marks, bir tür "teorik ve siyasi olay" olan "epistemolojik kopuş" gerçekleştirmiştir. Bu, Marks'ın ideolojik alandan bilimsel alana geçişini ifade eder ve teorik bir sıçramadır. Aynı zamanda, sınıf mücadeleleri tarihini bilimsel olarak ortaya koyması açısından da siyasi bir olaydır. Epistemolojik kopuş terimi, Marks'ın kendisinden önceki geleneğe radikal bir şekilde karşı gelerek yeni bir pozisyon benimsediği anı işaret eder. Althusser, daha sonra Özeleştiri Ögeleri'nde bu epistemolojik kopuş kavramını sorunsallaştırır ve bilim-ideoloji ikilemini reddeder. Özellikle, "Kapital'i Okumak" eserindeki önermelerini aşırı teorik bulur ve işçi sınıfı hareketini sadece epistemolojik bir kopuşla tanımlamanın yanlış olduğunu savunur. Bu şekilde, epistemolojik kopuşun her iki yönü de Althusser tarafından sorgulanır hale gelir. Ancak Althusser, Marksist teorinin bilimsellik iddiasını ve burjuva ideolojisine karşıtlığını vurgular. Bu nedenle, epistemolojik kopuş, bu temel karşıtlığı ifade etmektedir.

Kaynak: HABER MERKEZİ