Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Ocak 2025 tarihinde Diyarbakır'da partisinin 8. Olağan İl Kongresi'ne katıldı. Kongrede yaptığı konuşmada, Diyarbakır'ın Türkiye için taşıdığı öneme dikkat çeken Erdoğan, "Diyarbakır'ın huzuru, Türkiye'nin huzurudur. Diyarbakır'ın refahı, Türkiye'nin refahıdır. Diyarbakır'ın kaderi, Türkiye'nin kaderidir" şeklinde ifadeler kullandı.

Erdoğan'dan kardeşlik mesajı

Konuşmasında birlik ve kardeşlik vurgusu yapan Erdoğan, "Bizim kardeşliğimiz İslam kardeşliğidir. Bizim kardeşliğimiz, kader kardeşliğidir" diyerek, Türkiye'nin her köşesinde birlikte hareket etmenin önemine değindi. Ayrıca, yoldaşlıklarına referansla, "Bizim yoldaşlığımız Hz. Ebubekir yoldaşlığı, gönüldaşlığımız ise Hz. Ali yoldaşlığıdır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Biz işte böyle bir aşkla Diyarbakır'a hizmet ederken birileri ne yapıyordu? İdeolojilerine uygun suni bir tarih icat etmeye çalışıyorlardır. Milletimizi inancından ve kültüründen uzaklaştırma peşinde koşuyorlardı. Mayası müslümanlıkla yoğrulan yurdu bölmek için uğraşıyorlardı. Bu topraklarda kardeşliğin altını oymak için türlü oyunlar çeviriyorlardı. Kim desteklerse desteklesin, küçük çıkarlar uğruna bu tür ihanet projelerine payandalık edenlerin sonu hüsran olacaktır.

Bölgemizde yaşanan her hadise oynanan yıkıcı oyunun, sergilenen alçak senaryonun gerçek yüzünü biraz daha açığa çıkarmaktadır. Bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin süslü ve yaldızlı kavramlarla örtmeye çalıştıkları sinsi niyetleri ortaya dökülmektedir.

Türkiye'nin uzunca bir geçmişe sahip t*rörle mücadele serencamı doğrusu ve yanlışıyla tarihimizin bir parçası olarak kayıtlardaki yerini almıştır. 40 yılı aşan bu mücadele sürecinde güvenlik güçlerimizden kamu görevlilerimize ve masum vatandaşlarımıza kadar binlerce şehit verdik. Attığımız her adımın şehitlerimizin canları pahasına bize emanet ettikleri ülkemizin geleceğini güvence altına alma gayesi taşıdığından kimsenin şüphesi olmasın.

T*rör örgütü tarafından gasp edilerek ve kandırılarak dağa çıkarılan bölge insanımızın on binlerce evladı hayatını kaybetti. Bölücü örgütün zorla dağa kaçırdığı evlatlarına tam 5 yıldır kavuşma mücadelesi Diyarbakır Anneleri'nin acılarını da çok iyi biliyoruz.

Hükümetlerimiz döneminde te*rörle sadece güvenlik araçlarıyla mücadele etmedik. T*rörü bitirmek için çok ciddi inisiyatifler aldık. Sadece elimizi değil, tüm gövdemizi taşın altına koymaktan çekinmedik. Ancak karşımızdaki yapı bu ülkenin ve bu milletin değil, bölgesel ve küresel güçlerin sesine kulak verdiği için bu çabalar hedefine ulaşamadı.

Suriye'de 8 Aralık'ta yaşanan devrimle birlikte örgütün bölgesel hedefleri kursaklarında kaldı. Sırtını kime yaslarsa yaslasın, artık hiçbir t*rör örgütü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin karşısında herhangi bir şansı olmadığını biliyor. Biz meseleye kalıcı çözüm bulma arayışımızdan da vazgeçmiyoruz. Biz siyasetimizle ve bölgemizde yaşanan bazı kritik değişimler sonrasında t*rör belasını ilahinaye bitirmek için ülkemizin önüne yeni ve önemli bir fırsat penceresi daha açılmıştır.

Bunun heba edilmesini doğru bulmuyoruz. Son dönemde gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı vardır; t*rör örgütünün kendisini feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bölücü örgütün baskısı dolayısıyla bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirmesi vermesi, bölgemizde artan çatışmalar dolayısıyla iç cephemizin güçlendirilmesi, ez cümle yarım asırlık bölücü t*rör parantezinin kapatılması, tüm boyutları ve unsurlarıyla ebediyen tarihe gömülmesidir."

Kaynak: BİRGÜN