Ekonomik kriz, gıda sektöründe derin izler bırakırken, toplumun temel ihtiyaçlarına erişimini zorlaştırıyor. Artan maliyetler, sadece lüks tüketim ürünlerinde değil, günlük yaşamın vazgeçilmez besin kaynaklarında da kendini hissettiriyor. Balıkçılarda taze balık yerine ‘çorbalık’ balık kafalarının satışa sunulması, temel gıda maddelerinin dahi atık olan parçasının bile satıldığı bir dönemi gözler önüne seriyor. Uygun fiyata meyve ve sebzeye ulaşmak için tercih edilen pazarlar da artık manavlarla aynı fiyattan ürünlerini satıyor. Akşam saatlerinde düşen fiyatlar hayal olurken ezik veya çürük olduğu için çöpe atılan gıdalar da ‘çıkma’ adıyla satılır hale geldi. İlikli kemiklerin bile fiyatlandırılması, ekonomik daralmanın ne denli geniş çaplı bir krize dönüştüğünü kanıtlıyor. Tüketiciler, artan fiyatlar karşısında temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken, satıcılar da maliyet artışları ve kâr marjlarının düşmesi nedeniyle zor günler geçiriyor.
‘Muhtaç bırakılmamalı’
Normal olanın vatandaşın balığı bütün olarak alması olduğunu kaydeden TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi İ. Uğur Toprak, parasızlık nedeniyle vatandaşın sadece balık kafası alabildiğini fakat bunun riskli olduğunu aktardı. Toprak, “Yurttaş balık kafasına muhtaç bırakılmamalı. Balığı bütün olarak alıp tüketebilmeli. Çorba ve benzeri diğer tüketim yöntemleri yurttaşın takdiri olmalı. The Economist tarafından derlenen gıdaya ekonomik gücün yetmesi, erişebilme, kalite ve güvenlik unsurlarını içeren Küresel Gıda Güvenliği Endeksi 2022 Raporu’nda Türkiye, 113 ülke arasında 49'ncu sırada yer aldı. Bir zamanların ‘gıdada kendine yeten nadir ülkelerinden’ biri olan ülkemiz, halkının gıda ürünlerini ‘satın alabilirliği’ sıralamasında 85'inci sırada yer alarak bırakın gelişmiş ülkeleri Botsvana, Şili, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gibi pek çok ülkenin maalesef ki gerisindeyiz. Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi’nin (DİSK-AR) derlediği verilere göre 2021 yılı itibarıyla asgari ücretin yüzde 10 fazlası ve altında bir ücret alan işçilerin oranı yüzde 48,7. Yani her iki kişiden biri. Asgari ücret, gittikçe daha merkezileşen ve tek tipleşen bir yapıya büründü” dedi.
‘Kafa’da risk uyarısı
Çorbalık olarak satılan balık kafalarına karşı uyarıda da bulunan Toprak, “Kafaların satılmasında esas neden ülke ekonomisi, gıda enflasyonunun önlenemez artışı ve halkın alım gücünün düşmesi. Gıda güvenliği açısından bakarsak; balık kafaları çabuk bozulabilen kısımlar. Solungaçlar ve organ kalıntıları bakteri üremesi için uygun bir ortam yaratır. Balıkların taze tutulması, soğuk zincire alınması ve tezgahta uzun süre bekletilmemesi şart. İkinci olarak hijyen oldukça önemli. Kafaların ayrıldığı aletlerin ve tezgahın temizliği önemli. Steril olmayan koşullar çapraz bulaşmaya yol açabilir. Üçüncü olarak kafalar 0-4 derecede tutulmalı, suya temas etmemeli ve uygun kaplarda saklanmalı. Bunlara uyulmaması halinde vatandaşlar için büyük risk oluşur” ifadelerini kullandı. Türkiye’deki büyük bir kesimin açlık sınırının bile altında yaşadığını aktaran Uğur Toprak, “Hicap duyarak söylüyoruz yurttaş ne yazık ki beslenemiyor. Sadece karın doyuruyor. Dengeli bir beslenme yerine tek tip ve özellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenme ilerleyen yıllarda başta obezite olmak üzere diyabet ve diğer hastalıklara neden olacak” diye konuştu.
‘Kelle 400, ayak 70 TL’
Normalde çöpe atılan ya da sokak hayvanlarına verilen sakatatların artık parayla satıldığını vurgulayan Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) İzmir Şube Başkanı Zekeriya Beypınar, “Bunları almak için yüksek rakamlar isteniyor. Kuzunun kellesi 400 liraya, ayağın tanesi 70 liraya satılmaya başlanmış. Kemikler, para etmez diye atılırdı hep. Böyle bir duruma nasıl geldik bilmiyorum. Emekli, Ramazan ayında perişan oldu. 4 pide 100 lira oldu, pazarda bir kilogram taze fasulye 200 lira olmuş. 14 bin lira maaşla nasıl bunları alalım. Gıda alamıyor ki iftar nasıl yapsın. Vatandaş, bu soğuk havalarda 15 liraya bir çay içemiyor parası yok. Aldığı para 8 günde bitiyor, sonra ne yapacak” dedi.
Ceviz bile taneyle
Meyve ve sebzeyi artık taneyle alan vatandaş, şimdi de ceviz gibi kuruyemişleri tek tek satın almak zorunda kalıyor. Artan hayat pahalılığı nedeniyle birçok kişi sadece bir-iki tane ceviz alarak nefsini köreltmeye çalışıyor. Yoksulluk derinleşirken, temel gıda ürünleri bile lüks hale geldi. Vatandaş, sofradaki bereketin değil, zamların hesabını yapıyor.