Türk kültüründe köklü bir geçmişe sahip olan keçecilik, yok olma riski taşıyan el sanatlarından biri olarak dikkat çekiyor. 34 yıldır keçecilik yapan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’na kayıtlı ilk kadın keçe ustası olan Ayfer Güleç (62), aynı zamanda "Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı" unvanına sahip. Güleç, geleneksel keçeyi modern tasarımlarla birleştirerek bu zanaatı geleceğe taşımaya çalışıyor. “Keçeyi kaba bir kumaş olmaktan çıkarıp ekolojik moda ürünlerine dönüştürüyorum,” diyen Güleç, bu zanaatın hem kültürel hem de çevresel önemine vurgu yapıyor.

Kökeni yüzlerce yıl öncesine dayanan keçecilik, koyun ve kuzu yününden yapılan, soğuktan koruyan dayanıklı ürünleriyle biliniyor. Çoban kepenekleri, gelin keçeleri ve yer yaygıları gibi işlevsel ürünler, modern kullanım alışkanlıklarının değişmesiyle giderek talep kaybına uğradı. Anadolu’da yaygın bir gelenek olan keçe yapımı, günümüzde az sayıda usta tarafından devam ettiriliyor.

Ayfer Güleç, keçe yapımına 1991 yılında, ustası Balıkesirli Muharrem Şengül’ün desteğiyle başladı. O dönemde, keçe ürünlerine olan talep azalmış ve atölyeler kapanma noktasına gelmişti. Güleç, geleneksel ürünlere modern bir yorum getirerek bu zanaatı yeniden canlandırmayı amaçladı.

“Keçeyi işlevsel ürünlerden öte, estetik ve modern tasarımlarla buluşturdum,” diyen Güleç, geleneksel yöntemlere bağlı kalarak inovatif çözümler üretiyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Resim Bölümü mezunu olan ve sonrasında geleneksel el sanatları alanında yüksek lisans yapan Güleç, hem sanatçı kimliğiyle hem de kültürel miras taşıyıcılığıyla dikkat çekiyor.

2011 yılında İzmir’in Seferihisar ilçesinde bir atölye kuran Güleç, bölgedeki kadınlara keçe yapımını öğreterek zanaatın yaygınlaşmasına katkı sağladı. Bugüne kadar yedi çırak yetiştiren Güleç, çırağının bir kısmının kendi markalarını kurduğunu, bir kısmının ise öğretmenlik yaparak bilgi aktarımını sürdürdüğünü belirtiyor.

Yılda 20’den fazla ulusal ve uluslararası etkinlikte yer alarak hem İzmir’i hem de Türk kültürünü temsil eden Güleç, kendisini “kültür elçisi” olarak tanımlıyor.

Geleneksel motiflerle keçe yapımını sürdüren Süleyman Kumcu (45) ise ailesinden devraldığı bu zanaatı modern bir anlayışla harmanlamayı planlıyor. “Pandemi döneminde babamı kaybettikten sonra atölyemizi kapatmak zorunda kaldık. Ancak Ayfer hocayla çalışarak bu sanatı devam ettirme kararı aldım,” diyen Kumcu, oğlunu da yetiştirerek aile mesleğini geleceğe taşımayı hedefliyor.

Keçecilik, geçmişin izlerini taşıyan ve Anadolu’nun ruhunu yansıtan bir zanaat olarak kültürel mirasımızda önemli bir yer tutuyor. Ayfer Güleç ve Süleyman Kumcu gibi ustalar, bu zanaatı modern tasarımlarla birleştirerek hem gelecek nesillere aktarıyor hem de küresel bir farkındalık oluşturuyor. Ekolojik ve estetik değeriyle dikkat çeken keçe ürünleri, sadece bir zanaat değil, aynı zamanda kültürel bir anlatı olarak yaşamaya devam ediyor.