Eski zamanları anımsarken, belki de ilk aklımıza gelenler mahalle aralarında oynadığımız saklambaç, misket veya seksek olur. O saf ve neşeli günlerde, basit oyunlarla nasıl da mutlu olurduk, değil mi? O güzel anıları canlandırmak ve biraz da nostalji yapmak için sizleri çocukluğumuzdan hatıralarla baş başa bırakıyoruz. Bu yazıda, bir zamanlar hayatımızın merkezi olan o unutulmaz oyunları ve onların bizde bıraktığı izleri hatırlayacağız. Geçmişin büyüsüne kapılmaya hazır mısınız?
İp Atlama: İki kişi ip tutarak, bir veya iki kişi ipten atlayarak oyun oynanır. Atlayan kişiler, ipin ritmine göre farklı hareketler yapabilir. En uzun süre ip atlayan kişi oyunu kazanır.
Misket Oyunu: Farklı renklerde misketler yere çizilen bir daireye konulur. Bir oyuncu elindeki misketi daireye atarak diğer misketleri vurmaya çalışır. Vurduğu misketleri alabilir ve tekrar atış yapabilir. En çok misket alan kişi oyunu kazanır.
Çember Çevirme: Bir ip veya halka ile çember çevirmeye çalışılır. Çemberi en uzun süre havada tutan kişi oyunu kazanır.
Sek Sek: Bir çizgi çizilir ve bir kişi taşa vurarak sekerek çizginin sonuna kadar gitmeye çalışır. Taş çizginin dışına düşerse veya sekme sırasında yere değerse o kişi oyundan çıkar. Oyunu kazanan kişi, çizginin sonuna kadar sekmeyi başaran ilk kişidir.
Körebe: Bir kişi gözlerini kapatır ve "Bir, iki, üç, beni kim aldı?" diye bağırır. Diğer çocuklar koşarak ebeye dokunmaya çalışır. Ebeye ilk dokunan kişi yeni ebe olur ve gözlerini kapatır.
Saklambaç: Bir kişi ebe seçilir ve gözlerini kapatarak belli bir sayıya kadar sayar. Diğer çocuklar bu sırada saklanır. Ebe saymayı bitirdiğinde gözlerini açar ve saklanan çocukları bulmaya çalışır. Bir çocuğu bulan ebe o kişi olur ve oyun yeniden başlar.