Türk edebiyatına damga vuran 12 altın söz!
Türk edebiyatının zengin mirası, yüzyıllardır süregelen birbirinden değerli eserler ve yazarlarla doludur. Bu edebi hazinenin parıltılı yıldızlarından bazıları, eserleriyle sadece kendi zamanlarında değil, sonraki nesiller için de ilham kaynağı olmuşlardır. Söz konusu yazarların eserlerinden seçilmiş 10 unutulmaz alıntı, Türk edebiyatının derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarırken, bu büyük ustaların kalemlerinden dökülen sözlerin zamanın ötesindeki gücünü hissetmemizi sağlar
Türk edebiyatı, köklü ve zengin bir geçmişe sahip, birbirinden değerli eserler ve usta yazarlarla dolu bir hazinedir. Bu büyük ustalar, eserleriyle sadece kendi zamanlarında değil, gelecek nesillere de ilham kaynağı olmuşlardır. Türk edebiyatının derinliklerinde yolculuk yaparken, bu yazarların kalemlerinden dökülen unutulmaz sözler, zamanın ötesinde bir güce sahiptir. İşte Türk edebiyatına damgasını vurmuş bu büyük yazarların eserlerinden seçilmiş 10 etkileyici alıntı, edebiyat tutkunlarını büyüleyen bir serüvene davet ediyor.
“Nasıl ağlamam, Dirmit kız. Bu bahar, açmadan toprağa düştü tomurcuklar. Dediler, bir gözünü uyku tutmayanımız vardı. Yüreği çarpa çarpa, bir seyre duranımız vardı. Toplardı tek tek solup dökülen yapraklarımızı, saklardı koynunda. Biz onun için dal sürüp yaprak verirdik, Akçalı bahçelerinde. Onun için tomurcuklanır, onun için kat kat açılırdık. Gün doğmadan koşardı, su yollarından geçer, duvarlar aşardı. Gelmedi bu bahar, gelmedi çok bekledik.”
Sevgili Arsız Ölüm | Latife Tekin