İnegöl Belediyesi’nde görev yapan gassallar, dijital platformlarda yayımlanan bir diziyle gündeme gelen mesleklerinin gerçekte ne kadar etkileyici ve zorlayıcı olduğunu anlattı. Dizideki hikayelerin birebir yaşandığını belirten gassallar, mesleklerini yaparken karşılaştıkları tüyler ürperten olayları paylaştı.

“Ölülere Yaklaşamazken Gassal Oldum”

İnegöl Belediyesi Cenaze Defin İşleri Müdürlüğü’nde görev yapan Yılmaz Tanrıverdi, 18 yıldır gassal olarak çalıştığını belirtti. İlk başlarda morgun önünden geçmeye bile korktuğunu ifade eden Tanrıverdi, bu işi yaparken kazandığı manevi tatminin kendisini mesleğe bağladığını söyledi. Tanrıverdi, “Bu mesleği 18 senedir severek ve isteyerek yapıyorum. Bir yerde çalışıyordum, sıkıldığım için başka bir işe girmek istedim. ’Hastanede cenaze yıkayacak hoca aranıyor gider misin’ dediler. İmam hatip lisesi mezunu olduğum için bu işi yaparım diyerek hiç düşünmeden başladım. Önceden morgun önünden geçmeye korkardım. Ölülere hiç yaklaşamayan bir insandım. Güzel bir meslek, 7-8 sene daha çalışıp bu işten emekli olmak istiyorum. Bu iş gerçekten çok güzel bir iş. Herkesin genellikle korktuğu ve yapmak istemediği bir iş. Bu işi yaparken çok cenaze gördüğümüz oldu. Bazen bir cenaze geliyor, Rabbim benim de canımı böyle al diyorum. Bazen de Rabbim muhafaza eylesin, benim canımı böyle alma diyorum. Dışarıda cenaze hakkında konuşmam. İşim işte kalır,” dedi.

“Bebek Cenazesi Yıkamak Çok Zor”

Yılmaz Tanrıverdi, özellikle bebek cenazelerini yıkarken yaşadığı duygusal zorluklardan bahsetti. “Etkilendiğim birkaç tane cenaze oldu. Bir cenaze yeni gelmişti, sıcaktı. Canlı olduğunu hissettim ama yanılmış da olabiliriz. Onun etkisinde kaldım, o gece rüyama girdi. Yüzüne baktım gözlerini açtı ve kapattı. Bir sefer bebek cenazesi geldi, çok zor yıkadım. Ondan sonra da bebek cenazesi yıkayamaz oldum. Kadın hocamız bu konuda bana yardımcı oluyor. 1 yaşına gelene kadar kadın gassal yıkayabilir. 1 yaşından sonra erkek bebekleri biz yıkıyoruz. Bizim kendi hissettiklerimiz oluyor ama insanız biz de yanılıyor olabiliriz. Gördüklerimiz ve hissettiklerimiz oluyor. Bu işi tam anlamıyla imanınla yaşarsan her şeyi görürsün ama anlatmayız. Amcamın cenazesini yıkadım, benim için çok zordu. Beni yıkayacak mısın diye benimle dalga geçerdi. Yeğenim, ’enişte ben ölürsem beni sen yıkayacaksın’ dedi. O zaman onu morgdan kovdum. Tam 2 ay sonra motor kazasında vefat etti. Amcamı ve yeğenimi yıkarken çok zorlandım.”

“36 Yıldır Cenaze Yıkıyorum”

Gassal Fatma Topçu ise 36 yıldır bu mesleği yaptığını ve mesleğe nasıl başladığını anlattı. “Kayınpederim ve eşim imamdı, kayınvalidem de gassaldı. Yakın bir akrabamız ölmüştü beni götürdü. Kefen biçtik, cenaze yıkamayı gösterdi. Köyde çağırdılar sürekli gittim. 36 yıldır cenaze yıkıyorum. Bir teyzenin cenazesini yıkarken, içerisi çok güzel koktu. O çok etkiledi beni. Demek ki güzel bir hayat yaşamış. Bazı cenazeleri kefenlediğimiz zaman hiç ölmemiş, gülüyormuş gibi gözüküyor. Bazen de etkilendiğimiz oluyor. Tanıdığım bir insan olunca unutamıyorum.

Tanımadığım biri olursa o anda görüyorum ve bitiyor. Bana da ’seni kim yıkayacak’ diye soruyorlar. Öldükten sonra yeni bir hayata başlıyoruz. Ahireti güzel geçirmemiz için bu dünyada kendimize çekidüzen vermemiz lazım. Özellikle oruç, namaz, hal ve hareketlere dikkat etmeliyiz. Cenazeyi yıkarken o insan için Allah’ım affeyle diyoruz. Rabbim hayırlı ve imanlı ölmeyi nasip eylesin. Son nefesimizde Rabbim, Kelime-i Tevhidle çene kapamayı nasip etsin. 25 sene önce annemi yıkadım. Cenaze yıkanırken yakınları olmalı. Annem, kayınvalidem ve yakın arkadaşlarımı yıkadım. Üzülüyorum ama onları unutamıyorum. Kendi çocuklarıma 3-4 defa cenaze yıkamasını gösterdim. Erkek gassalımızın eşine burada ben öğrettim. O beni yıkayabilir. Görümcem de yıkıyor. Bizim ailede hoca çok. Güzel bir meslek, insanlara faydalı oluyoruz. Maneviyatı çok önemli. Biz devamlı içerisindeyiz.”

Kaynak: İHA