UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Aphrodisias’a ev sahipliği yapan Geyre Köyü, antik kalıntıların ötesinde bir kültürel mirası koruyor. Köyün dar sokaklarında dolaşırken yerel halkın yaşamına tanık olmak ve yöreye özgü lezzetleri tatmak mümkün.

Geyre Köyü: Aphrodisias’ın Gölgesinde Saklı Kalan Otantik Köy

Türkiye’nin antik zenginliklerinden Aphrodisias’ı bilen çoktur; ama onun hemen yanı başında, zamanın ağır ağır aktığı bir köy var: Geyre. Aydın’ın Karacasu ilçesine bağlı bu köy, yalnızca bir geçiş noktası değil; tarih, kültür ve yerel yaşamın iç içe geçtiği yaşayan bir bellektir.

Antik Kentin Gölgesinde Günlük Yaşam

Geyre Köyü, Aphrodisias Antik Kenti’nin taşına toprağına dokunarak büyümüş. Köy, 1950'lerde yaşanan depremler sonrası antik kent kalıntılarının zarar görmesini önlemek amacıyla yeniden inşa edilmiş ve bugünkü yerine taşınmış. Bu yönüyle Geyre, hem tarihi koruyan hem de o tarihin mirasını kendi yaşamına yediren nadir yerleşimlerden biri.

Köyde yaşam hâlâ geleneksel çizgide ilerliyor. Sabahları tavuk sesleriyle uyanan köylüler, tarla işlerini sürdürüyor, ceviz, incir ve zeytin başta olmak üzere bölgeye özgü ürünleri yetiştiriyor. Sokaklar sakin, duvarların üzeri çiçekli saksılarla süslenmiş. Her köşede nostaljik bir Anadolu estetiği gizli.

Köy Kahvesi: Günlük Yaşamın Nabzı

Her taşra yerleşiminde olduğu gibi Geyre’nin de bir kalbi var: Köy kahvesi. Tahta sandalyeler, gölgede içilen çaylar, domino sesleri ve gündelik sohbetler… Geyre Kahvesi, sadece bir dinlenme alanı değil; aynı zamanda sosyal hafızanın, misafirperverliğin ve yerel kültürün aktarıldığı bir merkez. Aphrodisias’a gelen meraklı gezginler için de köy kahvesi kısa bir molanın çok ötesinde bir deneyim sunuyor.

Lezzet Durakları: Az, Öz ve Otantik

Geyre’nin mutfak kültürü ise sade ama karakteristik. Yörede birkaç küçük lokanta ve aile işletmesi mevcut. Özellikle gözleme, keşkek, tarhana çorbası ve ev yapımı yoğurt gibi ürünler öne çıkıyor. Mevsimine göre börülce salatası, ebegümeci kavurması ve zeytinyağlı enginar gibi Ege mutfağının vazgeçilmezleri de sunuluyor. Lokantalar genellikle evlerinin bir bölümünü mutfağa çeviren köylüler tarafından işletiliyor. Menü yok; ne varsa o gün o var. İşte bu doğallık, Geyre’de yemeğin değerini artırıyor.

Konaklama: Sade Ama Sıcak

Geyre, konaklamak isteyenler için birkaç butik pansiyon sunuyor. Genellikle taş yapılardan oluşan bu küçük pansiyonlar, köy evlerinin restore edilmesiyle hizmete açılmış. Odalar konforlu ama süsten uzak. Sıcak suyu, temiz yatağı ve sabah kahvaltısında sunulan organik ürünleriyle her şey yerli yerinde. Özellikle gün batımında, antik kente nazır bir terasta içilen çayın tadı uzun süre unutulmuyor.

Bir Köyden Fazlası

Geyre’yi sadece Aphrodisias’ın eteğinde bir köy olarak tanımlamak eksik olur. Burası, tarih ile gündelik hayatın kol kola yürüdüğü nadir yerlerden biri. Antik taşların sessizliğini yerel halkın sohbeti, geçmişin ihtişamını bugünün tevazusu tamamlıyor.

Eğer yolunuz bir gün Aphrodisias’a düşerse, harabelerin ihtişamına hayran kalmadan önce ya da sonra, Geyre’ye bir uğrayın. Sıcacık bir gözleme, bir bardak köy çayı ve tarihin ete kemiğe bürünmüş hali sizi bekliyor olacak.

Kaynak: Haber Merkezi