İstanbul’un tarihi Kuveloğlu Hanı’nda, deriyle ince ince işleyerek özgün tasarımlar ortaya koyan Vildan Akbay, Türkiye’nin ender kadın deri ustalarından biri. Ney çantası yaptırmak için gittiği bir ustadan kovulmasıyla başlayan bu yolculuk, onu hem ulusal hem de uluslararası alanda tanınan bir zanaatkara dönüştürdü.

“İyi ki Kovulmuşum”

Başarı hikayesinin başlangıcını anlatan Akbay, neyzenlik yaptığı dönemde ney çantası için başvurduğu ustanın kendisini kovduğunu ifade ediyor. "O çantaya çok ihtiyacım vardı, ben de kendim yapmaya karar verdim. Deri hikayem, kendime enstrüman çantası yapmamla başladı. Çantamı gören diğer neyzenler, çantamdan istemeye başladılar ve derici oldum. Hikayem, o ustanın beni kovmasıyla başladı. İyi ki kovmuş.," diyen Akbay, yaşadığı bu olayı kariyerinin dönüm noktası olarak görüyor.

Kadın Eliyle Deriye Sanat Katmak

Dericiliğin ağırlık ve zorluk gerektiren yönlerinden ötürü genelde erkekler tarafından tercih edildiğini belirten Akbay, kadın bakış açısının bu alana estetik bir boyut kazandırdığını söylüyor. "Çok azınlığız kadın olarak deri hususunda. Deri zor ama çok zevkli bir şey. Estetik açısından kadının daha farklı bakış açısı olduğu için burada ayrışıyoruz aslında. Tabii ki çok güzel deri ustaları var ama başka mantıkla ilerleniyor. Kadın başka, erkek başka gözle görüyor. O yüzden tasarım aşamasında kadın biraz daha farklı yol çiziyor," diyen Akbay, kadın ustaların dericilikte az ama özel bir yere sahip olduğunu vurguluyor.

Tarihi Kuveloğlu Han’dan Dünyaya

Kuveloğlu Han’daki atölyesi Akbay için sadece bir çalışma alanı değil, aynı zamanda bir ilham kaynağı. "Herkesin bir şey yapması, üretmesi gerek. İnsan ürettikçe var oluyor. Üreteceğiz, tüketeceğiz ve bu denge olacak. Üretmeden tükettiğinizde sorun başlıyor. Ben limon satsam dahi onu çok keyifle ve güzellikle satabilirim," diyen Akbay, çanta, cüzdan, kemer gibi kişiye özel tasarımlarını bu tarihi mekanda hayata geçiriyor.

Aşk ve tutkuyla yaptığı işlerinde ilkel dokunuşlardan vazgeçmeyen Akbay, tespih çantalarından bilgisayar kılıflarına kadar birçok farklı ürünle müşterilerinin karşısına çıkıyor. Üstelik sadece Türkiye ile sınırlı kalmayıp yurt dışına da sipariş gönderiyor.

Çırak Bulmakta Zorlanıyor

Dericilik mesleğinin her geçen gün azalan ustaları ve yetişen çırak eksikliği, Akbay’ın en büyük endişelerinden biri. Mesleğin zorluklarına rağmen, bu sanatı yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya kararlı olduğunu dile getiriyor.

“Her İş Aşkla Yapılmalı”

Yaptığı her işi aşkla ve tutkuyla yaptığını belirten Akbay, "Erkek daha matematiksel bakıyor, daha mantıkla bakıyor ve o iş tabii ki kusursuz çıkıyor. Biz kadınlar daha duygusal ve farklı gözle baktığımız için çok başka bir hal çıkıyor. Belki onlar kadar kusursuz yapamıyoruz. Yani deride çalışmak zor, bir erkek gücü gerekiyor orada ama belki o duyguyu verdiğimiz kısımda, kadından daha farklı iş çıkıyor. Bunu kendimde ve diğer kadın deri sanatçılarında gözlemliyorum. Yani onu bir kadının yaptığı hemen belli oluyor," sözleriyle mesleğine olan tutkusunu dile getiriyor.

Sanata Giden Kapılar Çoğu Zaman Umulmayan Yollardan Açılır

Vildan Akbay’ın hikayesi, azmin ve tutkuyla yapılan işin nelere vesile olabileceğinin canlı bir kanıtı. Ney çantası için çaldığı kapıdan kovulan bir kadının, bugün Türkiye’nin sayılı deri ustalarından biri olması, sanatın ve emeğin gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kaynak: AA