Mutluluk ile mutsuzluk tek bir madalyonun iki yüzüdür. Mutluluğun peşine düşen ve teslim olan, sonunda mutsuzlukla karşılaşır. 

Ayrıca da mutluluğun peşine düşse de kişi onu asla yakalayamaz. Çünkü mutluluk bir yan üründür, kimse onu çaba göstererek doğrudan elde edemez.

O halde hakiki mutluluk nedir? Hakiki mutluluk teslimiyettir. Mutluluğu elde etme olasılığı teslimiyet sayesinde gerçekleşir. Eğer birey teslimiyet içindeyse hakiki mutluluğa ulaşabilir. Aksi halde ulaşılan dünyevi mutluluk anlık, geçici bir durumdur.

Burada bahsedilen teslimiyet inanç öğretilerindeki teslimiyet değildir. İnancın, bir organizasyon haline geldiğinde çarpıtılmış, yozlaştırılmış, siyasi manipülasyon, köleleştirme, suiistimal, beyin yıkama araçlarına dönüşmüş olduğu görülür. 

 Gerçek teslimiyetin merkezi bireyin ebedi özüdür. Ebedi özün rahiplere, tapınaklara ihtiyacı yoktur, bunlarla sınırlandırılamaz. Teslimiyet mutlak özgürlükle gerçekleşir ve yaşanır. 

Teslimiyetçi olmak demek; varoluşsal aşk, merhamet, cesur bir yürek, paylaşımcılık insanı olmak anlamına gelir. O inançlarla ilgilenmez, bunun yerine varoluşsal bilgelik, şiir, şarkı, dans vb. unsurlarla ilgilenir. Çünkü bunlar gerçek teslimiyet araçlarıdır. 

Hayat tarihsel kayıtlardan çok, bir tiyatro oyununa benzer. Ebedi ruhi varlıklar bu maddi evrene oyunlar oynamak için geldiler ve dünyasal oyunlar oynamaya devam ediyorlar.

Dünyevi yaşam bir hayal gibi gelip geçmekte ve gerçek mutluluk mümkün olamamaktadır. Yalnızca teslimiyet içinde kalıcı varoluşsal mutluluğa ulaşılabilir. 

Gerçek teslimiyet yoksa birey sıradan hayat sürer ve hep mutsuz olur ya da mutlu olsa da mutluluk anlarını koruyamaz. Çünkü birey mutlu olduğu zaman bunun uzun sürmeyeceğini bilir, dünyevi mutluluk gerçek mutluluk değildir, örtülü mutsuzluktur. 

Hayat bir akıştır ve teslimiyet içinde olan birey bu akışın içinde olur, çabalamayı bırakır. Dünyevi çabalar zaman gerektirir, oysa mutlak teslimiyet zamanın ötesindedir. Birey mutlak teslimiyete tabi olursa zamanın ötesine geçer ve sonsuzlukta gerçek kendi olur. Bu durumda bütün endişe, korku, acı yok olur. 

Mutlak teslimiyet ve gerçekten mutlu olmak için tekniklere ve eğitime ihtiyaç var. Bu konuda Dünya Değişim Akademisi’nde sunulan üç yüze yakın sayıda değişim programından “Mutlu Olma Sanatı” ve “Teslimiyet Sanatı” oldukça etkili uygulamalar.

Genelde yeryüzünde herkes bir şey arar ama ne aradığının farkında değildir. Ama aklı başında olan herkes gerçeğin arayışındadır ve bu her zaman bir yol, yöntem ve teknik arayışıdır aslında. “Nasıl?” diye soran ve çabalayan herkesin bu değişim tekniklerine ihtiyacı var.

Kendini değiştir dünyan değişsin, dünyanı değiştir dünya değişsin!