Hasan Boğuldu adını duyanlar arasında, bu ismin arkasındaki hikayenin doğruluğunu sorgulayan birçok kişi bulunuyor. Hasan Boğuldu efsanesi, zamanla şekil değiştiren ve mitolojik unsurlarla örülü bir hale gelen bir anlatı. Ancak, bu gizemli figürün gerçekte var olup olmadığı veya hikayesinin gerçek temellere dayanıp dayanmadığı sorusu, meraklı araştırmacıları bir araya getiriyor. Peki, Hasan Boğuldu kimdir? Hasan Boğuldu hikayesi: Hasan Boğuldu efsanesi gerçek mi? İşte, Hasan Boğuldu'nun hikayesinin perde arkasında yatan detaylar...
Hasan Boğuldu kimdir?
1800’lü yılların sonlarına dayanan Edremit pazarı geleneği, Çarşamba günleri kurulan bu pazarda yaşanan olayları içermektedir. Kazdağı'nın eteğindeki yüksek obada yaşayan genç bir kız olan Emine ile Zeytinli Köyü'nün yakışıklı delikanlısı Hasan arasında gelişen aşk, her Çarşamba günü buluşmalarıyla öne çıkar.
Hasan Boğuldu hikayesi
Sevdalanan genç çift, evlenmeye karar verdiklerinde, Hasan'ın içgüveysi olarak obaya gitmesi söz konusudur. Ancak, Emine'nin ailesi bu evliliğe karşı çıkar. Obanın Yörük kültürüne ait olan Emine, ailesi tarafından Hasan'ın zorlu doğa şartlarına dayanıp dayanamayacağını sınamak amacıyla bir yolculuğa gönderilir. Bu sınavı başarırsa, Hasan'ı isteyen obanın gençleri de onu kabul edeceklerdir. Hasan, 40 okka tuz dolu çuvalı sırtlayarak Emine ile obaya doğru yola çıkar. Ancak, zorlu dağ yolunda Hasan'ın gücü tükenir, Emine ise kararlı bir şekilde obaya doğru devam eder. Hasan'ın acı çığlıkları, Emine'nin kalbinde derin izler bırakır. Gökbüvet'e geldiklerinde Hasan çaresiz bir şekilde yere düşer. Emine'nin obaya dönmesiyle, Hasan'ın haykırışları dere boyunca yankılanır. Emine'nin obaya döndüğünde pişmanlık içinde olduğu anlaşılır, ancak ailesi onu geri göndermez. Emine, Hasan'ı aramaya karar verir ancak bir daha ona ulaşamaz. Gökbüvet'in suları içinde Hasan'ın çevresini fark eder ve "Yanına geliyorum Hasan" diyerek kendini ulu çınara asar. Gökbüvet'in adı Hasan Boğuldu olarak kalır, çınarın adı ise Emine Çınarı olur.
Hasan Boğuldu efsanesi gerçek mi?
Ünlü Türk öykü yazarı Sabahattin Ali'nin (1907-1948) annesi tarafından Edremitli olduğu biliniyor. Edremit'te dolaşan bir trajik hikayeyi duyan Sabahattin Ali, bu öyküyü edebi bir form kazandırarak ölümsüzleştirmiştir.