1961 yılında Sovyetler Birliği’nin roketi olan Luna 2 Ay'a ilk yumuşak inişi gerçekleştiren ülke olmuştu. Amerika Birleşik Devletleri, 1969 yılında Apollo 11 ile Ay'a ilk insanlı inişi gerçekleştirirken Çin, 2013 yılında Chang'e 3 ile Ay'a ilk inişi gerçekleştiren üçüncü ülke konumundaydı. Hindistan’ın da 2009 Chandrayaan-1 adlı uzay aracıyla ay macerası resmen başlamış oldu. 2019'da Chandrayaan-2’yi Ay’ın güney kutbu yakınına indirmekte başarısızlık yaşayan Hindistan Chandrayaan-3 ile bu durumu tersine çevirmeyi başardı.
Rusya'nın 47 yıl aradan sonra yolladığı Luna-25 adlı uzay mekiğinin Ay'ın yüzeyine düşmesinin ardından iyice önem kazanan bu uçuş birçok gök bilimcinin şu anda odağı konumunda. Chandrayaan-3’ün misyonuna da değinmek gerekirsek Ülkenin 2008 yılındaki ilk Ay misyonu olan Chandrayaan-1, çok kuru olan Ay yüzeyinde su moleküllerinin varlığını keşfetmiş ve Ay'ın gündüzleri bir atmosfere sahip olduğunu tespit etmişti. Chandrayaan-2 inişte ne kadar başarısız gibi gözükse de tamamen faaliyet dışı kalmamıştı. Araç Dünya'ya analiz için görüntü ve veri göndermesine hala yardımda bulunuyor. Chandrayaan-3 ise Ay’da olası yaşam için oksijen, yakıt ve su kaynağı olabilecek buzulların inceleyecek. İki hafta boyunca işlevsel kalması planlanan araç orada bir dizi deney de gerçekleştirecek. NASA Başkanı Bill Nelson’da, Reuters'e yaptığı açıklamada Hindistan'ın araştırmalarından elde edilecek verileri büyük bir ilgiyle beklediğini ve bu yolculuğun kendi kuruluşları için büyük bir önem taşıdığını belirtti. Ayrıca bu olayın diğer bir önemli yanı da Hindistan’ın Ay'ın Güney Kutbu'na inen ilk ülke olması.
Bu yolculuğun zorlu yanları da yok mu? Var Chandrayaan-2’nin yakınına inecek olan üçüncü aracın engebeli araziye yumuşak iniş gerçekleştirememesi ikinci araçla aynı kaderi paylaşmasına neden olabilirdi ancak Chandrayaan-3 sorunsuz bir şekilde inmeyi başardı. ISRO Yönetim Kurulu Başkanı Sreedhara Panicker Somanath da bu konuya ilişkin açıklamasında aracın başarılı iniş yapacağından emin olduğunu dile getirmişti. Chandrayaan-2 elde edilen verileri incelediklerini ve aksaklıkları gidermek için simülasyon çalışmaları yaptıklarını da belirtti