Thunberg, Türkiye’nin limanlarının İsrail’e petrol sevkine izin verdiğini ve bunun Filistinlilerin hayatına mal olduğunu belirtti. Bu açıklama, küresel ölçekte çevre ve insan hakları konularına duyarlılığıyla tanınan Thunberg’in, bölgesel bir siyasi meseleye müdahil olması açısından dikkat çekici. Peki, İklim aktivisti Greta Thunberg kimdir? Türkiye'ye neden geldi? Ve bu açıklamalarıyla neyi hedefliyor? İşte detaylar...
Greta Thunberg kimdir?
Greta Thunberg, 3 Ocak 2003 doğumlu İsveçli bir iklim aktivistidir. 2018 yılında, iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi için derhal harekete geçilmesi gerektiğini savunarak "İklim için okul grevi" (Skolstrejk för klimatet) hareketini başlatmıştır. Bu hareket, Thunberg'in İsveç parlamentosu önünde her gün oturarak protesto etmesiyle başlamış, kısa sürede dünya çapında bir öğrenci grevi dalgası oluşturmuştur.
Thunberg'in aktivizmi, Ağustos 2018'de okulu asarak her Cuma günü İsveç parlamentosu önünde iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi için bir çağrı yapmasıyla ivme kazanmıştır. Bu eylem, hızla küresel bir harekete dönüşmüş ve 2019 yılında 112 ülkede 1,4 milyon öğrencinin katıldığı büyük bir protesto dalgası yaratmıştır. Bu çaba, 2019 yılında dünya genelinde iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmış ve Thunberg, Time dergisinin 2019'daki "Yılın Kişisi" listesine girmeyi başarmıştır.
Greta, iklim değişikliği hakkında kamuoyu oluşturma çabalarının yanı sıra, sürekli olarak büyük uluslararası zirvelerde de sesini duyurmuştur. 2018 yılındaki COP24 zirvesi, 2019'daki Davos Dünya Ekonomik Forumu ve Avrupa Parlamentosu'nda yaptığı konuşmalar, onun küresel liderlere ve hükümetlere yönelik sert eleştirilerini yansıtmaktadır. Kendisi, dünya liderlerinden daha hızlı ve köklü değişiklikler talep etmiş, eylemsizlik ve uzun vadeli planların yetersiz olduğunu vurgulamıştır.
Thunberg, yalnızca bir iklim aktivisti olarak değil, aynı zamanda bir toplum eleştirmeni olarak da öne çıkmıştır. Hükümetlerin ve şirketlerin, çevre dostu politikaları hızlı bir şekilde benimsememeleri nedeniyle gençlerin geleceğini tehlikeye attıklarını belirtmiştir. Ayrıca, çevreye olan duyarlılığı, ailesinin yaşam biçimlerini de etkilemiş, ailesini karbon ayak izlerini azaltmaya zorlamıştır. Thunberg'in annesi, opera sanatçısı Malena Ernman, profesyonel kariyerini bırakarak iklim hareketine destek olmuştur.
Greta Thunberg'in aktivizmi, küresel çapta ilham verici bir etki yaratmış ve dünya genelinde iklim hareketlerinin ivme kazanmasına yardımcı olmuştur. Ancak, aynı zamanda yoğun eleştirilerle de karşılaşmıştır. Bazı eleştirmenler, onun eylemlerini aşırıya kaçan bir gösteri olarak değerlendirmiştir, ancak Thunberg'in kendisi, bu eylemlerinin bir zorunluluk olduğunu ve iklim krizinin her geçen gün daha da kötüye gittiğini savunmuştur.
Thunberg, uçuştan kaçınmak ve fosil yakıt kullanımını sınırlamak gibi kişisel adımlar atarak çevresel etkiyi azaltmaya çalışmaktadır. Hedefi, bireyleri ve hükümetleri çevresel sürdürülebilirliği ciddi şekilde göz önünde bulundurmaya zorlamaktır.
Türkiye'ye neden geldi?
Greta Thunberg'in Türkiye'yi hedef alması ve özellikle İsrail’e petrol ihracatı yaptığına dair yaptığı açıklamalar, son dönemde iklim aktivizminin ötesine geçen bir dizi tartışmaya yol açmış durumda. Thunberg, Türkiye'yi boykot etmeye çağırırken, bu çağrıya temel olarak, Türkiye'nin İsrail'e petrol ihraç ettiği iddialarını dayandırıyor. Ancak bu iddianın yanlış olduğu ve temelsiz olduğu, birçok açıdan sorgulanıyor. Peki, Thunberg’in Türkiye karşıtı duruşunun arkasında ne yatıyor?
BBC News'in haberine göre; 11 Kasım 2024 tarihinde iklim aktivisti Greta Thunberg, Azerbaycan'ın Türkiye üzerinden İsrail'e petrol sevkiyatının devam ettiği iddialarına destek verdi. Thunberg, Filistin İçin Bin Genç adlı grup tarafından yayımlanan bir video mesajda, Türkiye'nin limanlarının İsrail'e petrol sevkine izin verdiğini ve bunun Filistinlilerin hayatına mal olduğunu öne sürdü.
Aktivist, video mesajında şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin ile dayanışma gösterdiğini söylüyor, ancak Türkiye'nin limanları açık kalmaya devam ederek İsrail'in savaş makinelerine petrol sağlıyor. Bu petrol hattı, İsrail'in petrol ihtiyacının neredeyse yarısını karşılıyor. Erdoğan ve Azerbaycan lideri İlham Aliyev, küresel enerji piyasasında kar ederken Filistinliler hayatlarını kaybediyor."
Thunberg'in açıklamaları, 29. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın (COP29) Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de başlayacağı günden önce yapıldı. Azerbaycan, enerji gelirlerinin büyük bir kısmını petrol ve gazdan elde etmekte ve COP29'a ev sahipliği yapması bu bağlamda tartışmalara yol açtı.
İddialara Bakanlık'tan Yanıt
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, iddiaları kesin bir şekilde yalanladı. Bakanlık, 10 Kasım'da yaptığı açıklamada, Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı'ndan İsrail'e petrol sevkiyatı yapıldığı yönündeki söylemlerin "tamamen asılsız" olduğunu belirtti. Bakanlık, hattın Türkiye kısmının BOTAŞ International A.Ş. tarafından işletildiğini ve petrol sevkiyatının BTC ortakları ile yapılan anlaşmalar çerçevesinde gerçekleştiğini vurguladı. Ayrıca, BTC üzerinden taşınan petrolün İsrail'e gönderildiği iddialarının gerçek dışı olduğu ifade edildi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı da 11 Kasım'da, Türkiye'nin 2 Mayıs 2024 itibariyle İsrail ile ticaretin tamamını durdurduğunu açıklayarak, "İhracat ve ithalat sıfır" ifadesine yer verdi.
Tartışmalar Meclis'e Taşındı
Bu tartışmalar, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de gündeme geldi. 12 Kasım'da yapılan bütçe görüşmelerinde, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve CHP milletvekilleri arasında İsrail ile ticaretin devam edip etmediği konusunda bir tartışma yaşandı. CHP, ticaretin sürdüğünü savunurken, Bakan Bolat, 2 Mayıs'ta alınan karar doğrultusunda tüm ithalat ve ihracatın sıfırlandığını belirtti. Muhalefet, bu durumu çelişkili olarak nitelendirirken, AKP cephesi iddiaları yalanladı.
BTC Boru Hattı Nedir?
Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı, Azerbaycan'dan çıkarılan petrolü Hazar Denizi'nden Türkiye'ye, buradan da Avrupa'ya taşıyan bir enerji altyapısıdır. 2005 yılında hizmete giren bu hattın operasyonunu BP yürütmektedir. Azerbaycan'ın SOCAR şirketi ve BP, boru hattındaki en büyük ortaklar arasında yer alırken, hattın Türkiye'deki kısmı BOTAŞ tarafından işletilmektedir.
Aktivistlerin Eleştirisi ve Tepkiler
Thunberg'in ve diğer aktivistlerin, BTC hattı üzerinden İsrail'e petrol sevk edildiği yönündeki iddiaları, özellikle Filistin'in yaşadığı zorluklarla bağdaştırılıyor. Aktivistler, bu petrol akışının İsrail'in savaş çabalarına katkı sağladığını savunuyor. Ancak, Enerji Bakanlığı, Türkiye'nin bu boru hattındaki rolünün yalnızca işletme olduğunu ve içinden geçen petrole müdahale etmediklerini belirtiyor.