Son dönemde İsrail medyasında yer alan analizler ve bölgedeki olağanüstü gelişmeler, İsrail ile Türkiye arasında beklenen bir çatışmanın 2040 yerine 2030'dan önce gerçekleşebileceğine işaret ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Suriye'nin Hermon Dağı'na yaptığı tartışmalı ziyaret, bu tartışmaları daha da alevlendirdi.
Netanyahu'nun Hermon Dağı Ziyareti ve Bölgesel Gerginlikler
İsrail Başbakanı Netanyahu, Suriye'nin en yüksek noktası olan Hermon Dağı'na çıkarak, İsrail ordusunun bölgedeki işgalinin "İsrail'in güvenliği sağlanana kadar" devam edeceğini belirtti. Bu hamle, görevdeki bir İsrail başbakanının ilk kez Suriye topraklarına girmesiyle tarihsel bir öneme sahip oldu ve uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. Uzmanlar, bu adımın bölgesel istikrarı daha da zedeleyeceği konusunda uyarılarda bulunuyor. İsrail'in bu tür hamleleri, yalnızca Suriye'de değil, tüm Orta Doğu'da daha geniş çaplı bir çatışma potansiyelini artırıyor.
Türkiye-İsrail İlişkilerinde Kritik Dönemeç
İsrail merkezli Israel Radar haber sitesi, 2020'de yayımladığı bir analizde, İsrail ordusunun ilk kez Türkiye'yi "tehdit" olarak tanımladığına dikkat çekmişti. Mossad'ın eski şefi Yossi Cohen de Türkiye'yi "İsrail'in karşılaştığı en gerçek tehdit" olarak değerlendirmişti. Türkiye'nin özellikle son yıllarda Orta Doğu'daki terör koridorlarını yıkma ve Filistin'e destek sağlama politikaları, İsrail'in bölgedeki stratejik planlarını alt üst etti.
Son olarak, Türkiye'nin 2019 yılında Libya ile imzaladığı "Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması" ve Mısır ile iyileşen ilişkileri, İsrail'in Doğu Akdeniz Gaz Forumu (EastMed) ve Hindistan-Orta Doğu-Avrupa Ekonomik Koridoru projelerini doğrudan etkiledi. Bu durum, İsrail’in Türkiye ile çatışmayı kaçınılmaz bir senaryo olarak değerlendirmesine neden oluyor.
2030'dan Önce Bir Çatışma Mümkün Mü?
Israel Radar sitesinin sosyal medya hesaplarından yaptığı bir paylaşım, İsrail ve Türkiye arasındaki mesafenin hızla daraldığını belirterek "Bu, nihai İsrail-Türkiye çatışmasına doğru bir başka adım mı?" sorusunu gündeme getirdi. Daha önce 2040 yılı için teorik olarak öngörülen bu çatışmanın, bölgedeki olağanüstü gelişmeler ışığında çok daha erken bir tarihte, hatta 2030'da patlak verebileceği öne sürülüyor.