Tüketicilerin, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına destek veren küresel şirketlere karşı başlattığı boykotlar, bu şirketlerin mali tablolarında ciddi etkilere yol açtı. Dünya genelinde hızla yayılan boykot kampanyaları, sosyal medyanın da gücüyle geniş kitlelere ulaşıyor. Bu durum, İsrail’e destek veren şirketlerin satış ve kâr rakamlarında düşüşe neden oldu.

Boykotun Ekonomik Etkisi: Rakamlarda Düşüş

Ünlü kahve zinciri Starbucks, 2024 mali yılı genelinde küresel karşılaştırılabilir mağaza satışlarında %2’lik bir düşüş yaşadı. Şirketin ABD ve Kuzey Amerika’daki satışları %2 azalırken, uluslararası pazarlarda bu oran %4’e, Çin’de ise %8’e kadar yükseldi. Şirketin hisse başına kârı ise geçen yıla oranla %25 azalarak 80 sente geriledi. Starbucks, 2025 mali yılına ilişkin verilerini açıklamayı askıya aldı. Uzmanlar, bu durumun gelecekte daha büyük mali sıkıntılara işaret ettiğini belirtiyor.

Bir diğer örnek ise McDonald’s. İsrail’e açık destek veren şirket, bu politikasının ekonomik yansımalarını yaşamaya başladı. 2024’ün üçüncü çeyreğinde McDonald’s’ın küresel satışları %1,5 oranında gerilerken, net kârı %3 azalarak 2,26 milyar dolara düştü. Şirketin hisse başına kârı da aynı dönemde 3,17 dolardan 3,13 dolara geriledi.

Ayrıca, KFC Malezya’da boykotların etkisiyle 108 şubesini geçici olarak kapatmak zorunda kaldı. Yerel kaynaklar, bu durumun tüketicilerin alternatif ürünlere yönelmesinden kaynaklandığını belirtiyor.

Tüketici Gücü: Boykotların Yeni Anlamı

Bursa Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yüksel Okşak, günümüzde tüketicilerin tercihleriyle uluslararası şirketler üzerinde büyük bir etki yarattığını vurguluyor. Doç. Dr. Okşak, rekabetin yoğun olduğu bir dünyada boykotun artık çok daha anlamlı bir eylem haline geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Tüketici tepkilerinin başarıya ulaştığını, uluslararası şirketlerin mali tabloları ve politikalarında görebiliyoruz. Şirketler, düşen kâr oranları, hisse değerleri ve kapanan şubelerle karşı karşıya. Bu, tüketicilerin gücünün bir kanıtı.”

Okşak, boykotların aynı zamanda yerel markaların güçlenmesine olanak sağladığını ifade etti. Özellikle son bir yıl içinde, yerel düzeyde üretilen ürünlerin daha fazla tercih edildiğine dikkat çeken Okşak, “Bu süreç, ülkelerin kendi markalarını yaratmasına katkı sağlıyor” dedi.

Sosyal Medyanın Gücü ve Sürekli Hatırlatma

Sosyal medya, boykot kampanyalarının hızla yayılmasında kritik bir rol oynuyor. Doç. Dr. Okşak, boykotun başarısının sürdürülebilirliğinin, bu kampanyaların sürekli gündemde tutulmasıyla mümkün olduğunu belirtti. Anadolu Ajansı’nın duruşunu örnek gösteren Okşak, “AA, ilk günden itibaren boykotun önemini hatırlatıyor ve sosyal medyanın gücü bu duruşun canlı kalmasını sağlıyor. Dünya uyumuyor, biz de uyumamalıyız” şeklinde konuştu.

Boykotlar Şirket Politikalarını Değiştiriyor

Uzmanlara göre, boykotlar sadece ekonomik sonuçlar doğurmakla kalmıyor, aynı zamanda şirketlerin politikalarını yeniden gözden geçirmelerine neden oluyor. Şirketlerin isim ve yönetim değişikliklerine gitmesi, şube kapatmaları ve daha şeffaf bir tutum sergileme çabaları bu değişimlerin somut örnekleri arasında.

Sonuç olarak, küresel boykot dalgası, tüketicilerin gücünü ortaya koyarken, İsrail’e destek veren şirketlere de önemli bir mesaj veriyor: “Tüketici krallığı” artık yalnızca satın alma tercihlerine değil, aynı zamanda etik ve politik duruşlara da bağlı.

Kaynak: AA