İtalya’nın birleşmesini sağlayan Giuseppe Garibaldi, yalnızca bir asker değil, aynı zamanda bir devrimciydi. Ama onu diğer liderlerden ayıran neydi? İtalya Devleti’nin kurulmasına öncülük eden Garibaldi kimdir?

Giuseppe Garibaldi kimdir?

Giuseppe Garibaldi, İtalyan general, yurtsever, lider ve yazardır. İtalya Devleti’nin kurulmasına öncülük eden Garibaldi, İtalyan halkı tarafından ülkenin en büyük kahramanlarından biri olarak kabul edilir. Avrupa ve Güney Amerika'daki birçok askeri mücadelede yer aldığı için kendisine "İki Dünyanın Şövalyesi" unvanı verilmiştir.

Gençlik Yılları

Garibaldi, 1807 yılında Nice (Nizza) kentinde doğdu. O dönemde şehir Sardinya Krallığı’na aitti ancak daha sonra Fransa’ya verildi. Ailesi deniz taşımacılığıyla uğraşıyordu ve bu nedenle Garibaldi, denizcilik eğitimi aldı. 1832 yılında tüccar denizci kaptanı belgesi alarak denizcilik kariyerine adım attı.

Karadeniz’e gitmekte olan bir gemide çalışırken İstanbul’a uğradı ve burada üç yıl boyunca (1828-1831) yaşadı. İstanbul’da, günümüzde Casa Garibaldi olarak bilinen İtalyan İşçi Birliği’nin kurucu başkanı oldu.

Garibaldi'nin hayatını değiştiren olaylardan biri, 1833 yılında Rusya’nın Taganrog kentinde yaşandı. Burada, "Genç İtalya" hareketinin bir üyesi olan Giovine Battista Cunco ile tanıştı. Bu hareketin kurucusu Giuseppe Mazzini, İtalya’nın birleşmesini ve liberal bir cumhuriyet kurulmasını savunuyordu. Garibaldi bu oluşuma katıldı ve hayatı boyunca ülkesinin bağımsızlığı için mücadele edeceğine yemin etti.

Ancak, 1834'te Piyemonte’de başarısız bir ayaklanmaya katıldığı için Ceneviz mahkemesi tarafından gıyabında ölüme mahkûm edildi. Bunun üzerine Fransa’nın Marsilya kentine kaçtı.

Güney Amerika'daki Mücadelesi

Garibaldi, Marsilya’dan sonra Tunus’a geçti ve ardından Brezilya’ya gitti. Burada, Brezilya’nın Rio Grande do Sul bölgesinde bağımsızlık mücadelesi veren isyancı grupla birleşti. Bu dönemde "Tatters" (Farrapos) olarak bilinen gerilla güçlerine katıldı.

1840 yılında, hayatının en büyük aşklarından biri olan Anita Ribeiro da Silva ile tanıştı. Anita, daha sonra Garibaldi’nin mücadelesine katıldı ve birlikte birçok savaşa girdiler. Çift, 1841 yılında Uruguay’a gitti. Garibaldi burada bir süre tüccar ve okul müdürü olarak çalıştı. Bir yıl sonra evlendiler ve dört çocukları oldu.

Garibaldi, Uruguay filosunun komutanı oldu ve Arjantin diktatörü Juan Manuel de Rosas’a karşı savaşan İtalyan lejyonunu kurdu. Lojistik ve gerilla savaşında büyük başarılar elde etti. İtalyan lejyonunun simgesi, Montevideo’daki bir fabrikadan temin edilen ve mezbahalarda çalışan işçilere ihraç edilmesi planlanan kırmızı gömleklerdi. Bu kırmızı gömlekler, Garibaldi ve taraftarlarının sembolü haline geldi.

İtalya'ya Dönüş ve Bağımsızlık Mücadelesi

1848 yılında İtalya’da devrim hareketleri başladığında Garibaldi ülkesine geri döndü. Ancak, Sardinya Kralı Charles Albert tarafından soğuk karşılandı. Bunun üzerine, İtalya’nın Avusturya işgaline karşı savaşan Lombardiya’ya geçti. Burada, ilk İtalyan Bağımsızlık Savaşı’nda küçük çaplı zaferler kazandı.

Daha sonra, Cumhuriyet’in ilan edildiği Roma’ya giderek şehrin savunmasını üstlendi. Ancak, Fransa’nın gönderdiği birlikler karşısında başarılı olamadı ve Roma 30 Haziran 1849’da düştü. Garibaldi, hayatta kalan birlikleriyle kuzeye kaçtı. Kaçış sırasında hamile eşi Anita, Comacchio yakınlarında hayatını kaybetti.

Garibaldi, birçok ülkede sürgün hayatı yaşamak zorunda kaldı. İlk olarak ABD’ye gitti ve burada Staten Island’da mum üretimiyle uğraştı. Daha sonra gemi kaptanı olarak çeşitli ülkelere seyahat etti. 1854 yılında İngiltere’nin Tyne Nehri kıyısına geldi ve burada işçi sınıfı tarafından büyük bir coşkuyla karşılandı.

İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı

1854 yılında İtalya’ya dönen Garibaldi, Caprera Adası’nda tarımla uğraşmaya başladı. Ancak 1859'da, Sardinya Krallığı’nın Avusturya’ya karşı başlattığı İkinci İtalyan Bağımsızlık Savaşı’na katıldı. Burada, "Alplerin Avcıları" adlı bir birlik kurarak Avusturya’ya karşı birçok zafer kazandı.

Ancak, Nice’in Fransa’ya bırakılması Garibaldi’yi derinden üzdü. Bu gelişme, onun Sardinya Krallığı’na olan güvenini sarsmıştı.

Balkan Halklarına Çağrısı

Garibaldi, sadece İtalya’nın değil, tüm ezilen halkların özgürlüğü için mücadele ettiğine inanıyordu. 1875 yılında, Osmanlı Devleti’ne karşı Balkan halklarını ayaklanmaya çağıran bir mektup yazdı. Mektubunda, Osmanlıların Avrupa’dan çıkarılması gerektiğini savundu ve Balkan halklarını bağımsızlık mücadelesine çağırdı.

Bu mektup, dönemin Avrupa basınında geniş yankı uyandırdı. Ancak, Osmanlı yönetimi ve birçok tarihçi bu ifadeleri aşırı radikal ve ayrılıkçı bulmuştur.

Son Yılları ve Ölümü

Garibaldi, ilerleyen yıllarda aktif siyasete katılmaya devam etti. 1879 yılında "Demokrasi Ligi"ni kurarak kilisenin taşınmaz mallarını kamulaştırmayı ve düzenli bir ordu kurmayı savundu.

Ancak, yaşlılık ve eklem iltihabı nedeniyle sağlığı giderek bozuldu. Calabria ve Sicilya’ya yaptığı ziyaretlerden sonra, 1880 yılında Francesca Armosino ile evlendi. Bu evlilikten üç çocuğu oldu.

Ölüm döşeğindeyken, yatağının denizi görebileceği bir yere taşınmasını istedi. 2 Haziran 1882’de, 75 yaşında hayata veda etti.

Garibaldi, İtalya'nın birleşmesinde oynadığı kritik rol nedeniyle ülkesinde ve dünya genelinde büyük bir kahraman olarak anılmaktadır.

Kaynak: Haber Merkezi