İYİ Parti İzmir Milletvekili ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale İzmir'deki çarpık kentleşme, gecekondulaşma ve kentsel dönüşüme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çarpık kentleşmenin sadece İzmir'in değil Türkiye'nin bir sorunu olduğunu ifade ederek imar aflarıyla sorunun daha fazla derinleştiğini vurguladı.
'Gecekondular şehir merkezinde kaldı'
Yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesi halinde kentsel dönüşümle yakından ilgileneceğini vurgulayan Özlale, İzmir'deki çarpık kentleşme ve gecekondulaşma sorununun yeni bir sorun olmadığını insanların gecekondularda yaşamasına izin verildiğini ifade ederek, "Bu sorun yeni bir sorun değil. Bu sorun Türkiye’de düzensiz göçün başladığı 60’lı 70’li yıllarla beraber başlayan bir sorun. Köyden kente insanlar göçmeye başladıklarında burada yeterli konut stoğu olmadığı için bu insanların gecekondular yapıp yaşamasına izin verildi. İlk hata buradaydı. Daha sonrasında her seçim döneminde bu insanların gecekondularına tapular verildi. İkinci hata buradaydı. Üçüncü hata ise bir süre sonra insanların kendi gecekondularına aile bireyleri çoğaldıkça, ekstra katlar çıkmalarına imkan verildi. Bir süre sonra şehir genişledikçe bu gecekondular şehrin merkezinde kaldılar ve kupon arazi oldular. İstanbul’da Fikirtepe, Sulukule, İzmir’de Narlıdere’nin arka tarafları... Daha sonra burada korkunç bir rant fırsatı ortaya çıktı" dedi.
'İmar affı' eleştirisi
Belediyelerin kentsel dönüşümü gerçekleştirmeye çalışırken hak sahiplerini mağdur etmemeye çalıştığını ifade eden Özlale, sayısız kez gelen imar affıyla işin içinden çıkılamaz hale geldiğini vurguladı. Belediye başkanı olması halinde izleyeceği çözüm yöntemine ilişkin kritik açıklamalarda bulunan Özlale, "Bunun tek yolu; oradaki hak sahiplerini ellerindeki tapuları ve ruhsatı kadar, mağdur etmeden barınma hakkı sağlanmalı. Ve oradaki öncelik hak sahiplerinin olmalı. Sonrasında imar aflarına, şehri daha da çirkinleştirecek olan imar planındaki değişikliklere izin verilmemeli. Burada temel eleştirim imar affı. Depremden sonrasında da eleştirilecek şeyler var. Ama burada temel itirazım iktidara. Belediyeler de bu kentsel dönüşüm sürecini oradaki vatandaşlarla el ele vererek onları da ikna edecek şekilde çözmeliler. Vatandaşlarda burada yeni bir af beklentisine giriyorlar ve ortaya tamamen çözümsüzlük çıkıyor. Sadece İzmir’de değil, tüm şehirlerde çirkin bir çarpık kentleşme ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
'Hak sahibiyle işgalci birbirinden ayrılmalı'
Kentsel dönüşümde kararlı bir tutum sergileyen Özlale, hak sahibine hak ettiğinin verilmesi gerektiğini önemle vurgulayarak, "Vatandaşla uzlaşı sağlamakla beraber gözyaşına bakmamak gerekiyor. Burada da sadece oy peşinde koşarak bir arsayı işgal eden insanlara da karşı durmak gerekiyor. Hak sahibiyle işgalciyi birbirinden ayırmak gerekiyor ve hak sahibine de gerçekten hak ettiğini vermek gerekiyor. Eğer iki kata kadar tapusu ve ruhsatı varsa sonra üzerine 5 kata kadar çıkmışsa da bu insana da gel seninle uzlaşayım, senin 5 katına da izin veriyorum dememek gerekiyor" şeklinde konuştu.
