Bolu'nun ünlü kayak merkezi Kartalkaya'da bulunan bir otelde, 21 Ocak 2025 gecesi meydana gelen yangın, Türkiye'yi yasa boğdu. Restoranda başlayan yangın, kısa sürede büyüyerek tüm oteli sardı ve trajik bir felakete yol açtı. 76 kişi hayatını kaybederken 51 kişinin de yaralandığı olayda denetim yangın güvenlik önlemlerindeki büyük eksiklikler dikkat çekti. Turizm Bakanlığı’nın belediyeleri by-pass ederek gerekli izinleri vermesinin engellenmesi ve itfaiyeye istisnasız tüm tesisleri tehlikelere karşı inceleme ve yaptırım yetkisi verilmesi de tartışılıyor. Yaşanan felaketin tekrarlanmaması için kamuoyunda atılması gereken adımlar konuşulurken İzmir’deki otellerin durumu da mercek altına alındı. 

Ersoy Kocamanoğlu-1

Ege Sigorta Acenteleri Derneği Başkanı ve İzmir Ticaret Odası (İZTO) Sigortacılık Meslek Komitesi Üyesi Ersoy Kocamanoğlu, marka değeri olan büyük ve kurumsal işletmelerin sigorta bilincine hâkimken daha küçük tesislerin ise bundan uzak olduğunu vurguladı. Bu tesislerin aynı zamanda milli değer olduğunu kaydeden Kocamanoğlu, İzmir’deki turizm işletmelerinin ise 4’te 1’inin sigortalı göründüğünü kaydetti. Kocamanoğlu, “İstatistiklere bakıldığında görünen tablo bu. Bu tür durumlarda can ve mal kaybı için sigortanın ne kadar önemli. Fakat sigorta sistemi bu tür olayların yaşanmaması için de baştan önleyici bir adım olabilir” dedi. 

‘Sigorta şartı olsun’

Çıkarılabilecek bir yönetmelikle tüm işletmelere ‘sigorta yaptırma’ şartı getirilirse ve tesisi açma şartı bu sigortaya bağlı olursa o zaman sigorta şirketleri tüm incelemeleri, eksiklikleri belirler ve belli bir süre içinde bu eksikleri gidermesini isteyebilir. Bunu yapan tesis gerekli onayı alır ve öyle hizmete girerse felaketler yaşanmadan önlenebilir ve en az hasarla giderilir” diye konuştu. Sigorta yaptırmadan önce tesisi denetleyecek olan uzmanın alarm, yangın merdiveni, yangın sensörleri, yağmurlama sistemi gibi insanları biran önce tahliye etmeyi sağlayacak unsurların yapılıp yapılmadığını ve düzgün çalıştığını kontrol edip sorun olmaması halinde onayın verilmesinin en doğru çözüm olacağına dikkat çeken Kocamanoğlu, her yıl yapılacak sözleşme yenilemesinden önce benzer kontrollerin de zorunlu olması gerektiğinin altını çizerek, “Kaybedilen canları tabi ki yerine getiremeyiz ama geride kalanların da alacakları tazminatlar ile hayatlarının devamlılığının da sağlanması önemli” şeklinde konuştu.

Latif İşcen

‘Merdiven bile yok’

İş Güvenliği Uzmanları Derneği (İSGDER) Denetim Kurulu Başkanı Hacı Latif İşcen, güvenlik konusunda bilimsellikten uzak bir yaşam sergilendiğini aktardı. İşcen, “Tesiste yangın algılama ve söndürme sistemleri aktif ve iyi çalışıyor olsaydı bu yangın bu kadar yayılmaz, tahliyeler başarılı olmuş olur, kayıplar yaşamazdık. Geceliği 40 bin TL ama yangın merdiveni bile yok. Yangında ihmal yok demek büyük bir hata olur” dedi. Yönetmeliğe bir madde ekleyerek bu tarz yerlerin her yıl en az bir defa belediyeler tarafından denetlenmesinin zorunlu hale gelmesini isteyen İşcen, “Her yıl denetlendiği söyleniyor ama öyle bir denetim yok. İtfaiye Daire Başkanlığı tarafından yapılması gereken bir denetim bu. Teknik yeterliliği olmayan insanlar denetim yapamaz. Binanın yangın yükü hesabı yapabilecek, otomatik yangın önleme sistemleri, alarm sistemleri hatta yangın pompasının akış hızını bile ölçebilecek insanlar bu denetimi yapmak zorunda olmalı” diye konuştu. 

‘3 dakikada anlaşılır”

Vatandaşların otele gittiğinde, dikkat etmesi gereken noktaları da aktaran İşcen, “Otellere gidildiğinde, otomatik yangın önleme, algılama sistemleri var mı, yangın tahliyesinde herhangi bir şey olduğunda acil çıkış kapısı var mı diye bakmak gerek. Acil çıkış kapısının nerede olduğunu, hangi merdivenden inilmesi gerektiğini, gerçekten yangın tahliye merdiveni var mı yoksa otel içerisindeki bir merdiven mi gösterilmiş bunlara dikkat etmek lazım. Vatandaşlar tahliye olacağı noktada bir yangın çıkarsa bu duman etkiler mi, tahliyeyi zorlaştırır mı, acil aydınlatmalar, yönlendirmeler var mı diye 3 dakika baksalar, o otelde kalıp kalmayacaklarına karar verirler” ifadelerini kullandı.

Mehmet Işlerr

Maliyetler erteletiyor

Yaşanan olayın turizm sektörü açısından bir handikap oluşturduğunu belirten Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, “Maalesef vergiler arttığı ve turizm sektörü dövizle baskılandığı için kar oranları çok düştü. Otelciler de birçok alanda alması gereken tedbirleri, yapması gereken standartları maliyetleri düşürmek adına ertelemek veya kaçınmak zorunda kalıyor. O zaman da ‘Health & Safety’ dediğimiz can güvenliğiyle ilgili ciddi sorunlar, ihmaller çıkabiliyor. Benzer olayların yaşanmaması için gerçekten sektörün yangın ve itfaiye konusunda daha fazla denetlenmesi gerekir. Ancak bunu denetleyebilmek için de turizmden alınan bazı payların özellikle ve özellikle de bankalardan kendilerini yenileme, renovasyon yapmalarıyla ilgili daha düşük maliyetlerle kredilerin verilmesini öneriyoruz. Bu krediler, özellikle can güvenliğiyle ilgili harcanmak üzere olmalıdır. Maalesef şu gerçek ki, sektör zorluklarla karşılaştıkça giderlerini kısmak adına bazı şeylerden ödün verebiliyor” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Filiz Erol