Amerikalı düşünür John Dewey'nin Türkiye seyahati, ülkenin erken cumhuriyet dönemi eğitim politikalarını şekillendiren önemli bir olaydı. Peki, John Dewey kimdir? John Dewey Türkiye'de ne yaptı?

John Dewey kimdir? 

John Dewey, Amerikalı filozof ve eğitimci olarak 20. yüzyılın en etkili düşünürlerinden biridir. Pragmatizm ve enstrümantalizmin önde gelen temsilcilerinden olan Dewey, eğitimi yaşamla iç içe bir süreç olarak ele almış ve "Eğitim, hayata hazırlık değil, hayatın kendisidir" diyerek bu anlayışını özetlemiştir. Felsefi görüşleri sadece felsefe değil, psikoloji, sosyoloji ve özellikle eğitim bilimleri üzerinde derin etkiler bırakmıştır.

Türkiye ile İlişkisi

Cumhuriyetin ilk yıllarında, Türkiye modernleşme ve kalkınma sürecine hızla girmişti. Bu dönüşümün temel yapı taşlarından biri de eğitimdi. 1924 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Vasıf Çınar, Atatürk’ün talimatıyla John Dewey’i Türkiye’ye davet etti. Dewey, İstanbul, Ankara ve Bursa’daki çeşitli okulları yerinde inceleyerek Türk eğitim sistemi hakkında bir rapor hazırladı. Bu çalışmasında özellikle bütçe dağılımı, öğretmen yetiştirme yöntemleri ve eğitim sisteminin yeniden yapılandırılması konularına değindi. Hazırladığı "Türkiye Maarifi Hakkında Rapor" sekiz ana başlıktan oluşuyordu ve ülkenin eğitim reformlarına yön verecek önemli öneriler içeriyordu.

Köy Enstitüleri ve Dewey’in Etkisi

Dewey’in “yaparak ve yaşayarak öğrenme” anlayışı, Türkiye’de 1940 yılında kurulan Köy Enstitüleri projesine ilham verdi. Bu okullar, halkı eğitmek, üretimle öğrenimi birleştirmek ve özellikle köylerdeki eğitim açığını kapatmak amacıyla kuruldu. Öğrenciler sadece akademik dersler değil; tarım, zanaat ve sağlık gibi yaşam becerilerini de öğrendiler. Dewey’in eğitimde pratiğe verdiği önem, bu kurumların temelini oluşturdu.

1945’te Türkiye’ye ikinci kez gelen John Dewey, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nü ziyaret etti. Bu ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, bu okulların kendi ideal eğitim modeliyle örtüştüğünü belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Hayalini kurduğum okullar Türkiye’de Köy Enstitüleri olarak hayat bulmuş. Dünya, bu modeli görmeli ve kendi eğitim sistemini bu örnekten yola çıkarak yeniden şekillendirmeli.”

Kapanış Süreci

Ne yazık ki bu ilerici eğitim hamlesi uzun ömürlü olamadı. 1946 sonrası siyasi değişimlerle birlikte Köy Enstitüleri’ne yönelik eleştiriler arttı. 1954 yılında çıkarılan bir yasa ile enstitüler kapatıldı. Ancak bu okullar, yaklaşık 17 bin öğretmen yetiştirerek Türkiye’nin kırsal bölgelerinde hem okuryazarlık oranının yükselmesine hem de tarım ve üretimin modernleşmesine büyük katkı sağladı.

Mirası

John Dewey’in eğitim anlayışı, Türkiye’deki eğitim reformlarında derin izler bıraktı. Özellikle öğretmen yetiştirme, öğrenmeyi deneyime dayandırma ve halkı bilinçlendirme gibi konularda yol gösterici oldu. Köy Enstitüleri, onun düşüncelerinin sahadaki en somut uygulaması olarak tarihe geçti.

Kaynak: Haber Merkezi