Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Nüfus Politikaları Kurulu ve Aile Enstitüsü kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararnameleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da Danışma Kurulu’nda yer aldığı Enstitü, nüfus politikalarının eşgüdümlü bir şekilde yönetilmesi ve aile yapısının korunmasına yönelik çalışmaların kapsamlı bir şekilde ele alınması hedefleniyor. Girişimci İş Kadınları Federasyonu (GİFED) Kurucu Başkanı Huriye Serter, Aile Enstitüsü’nün, kadınların toplumdaki yerini daha da daraltmaya yönelik negatif bir girişim olduğunu vurguladı. Kadının yalnızca aileyle sınırlı bir rolü olmadığını belirten Serter, “Keşke bunun yerine 2011 yılında kaldırılan Kadın Bakanlığı yeniden kurulsaydı. Kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel hayatta aktif rol almaları gerekirken aile içinde bu şekilde sınırlandırılmalarına karşıyız” diye konuştu.

Huriye Serter-1

‘Kadın özgürlüğüne darbe’

Kadının sadece bir aile bireyi olarak değil, toplumun her alanında aktif, güçlü ve bağımsız bir birey olarak varlığını sürdürmesinin gerekliliğine inandıklarını vurgulayan Serter, “Kadınları aile ile sınırlayan herhangi bir adım, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadınların özgürlüğüne büyük bir darbe vurur. Aileyi güçlendirmek elbette önemli olsa da, bu sadece kadının görevi olmayıp bu süreçte kadınların diğer toplumsal alanlardaki yerinin de güçlendirilmesi gerekirken ve bu süreçler İstanbul Sözleşmesi gibi anlaşmalarla güvence altına alınmışken bu anlaşmalardan çıkılması ve onun yerine kadını aile sınırlarına hapsedecek her türlü oluşumun karşısındayız. Kadınların hakları ve özgürlükleri her şeyden önce gelir” ifadelerini kullandı.

Nesibe Gençer-2

‘Parasızlıktan sütünü satıyor’

Ailede refah seviyesinin kadını ucuz işgücü, meta görememekten, refah seviyesini yükseltmekle başladığını aktaran İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği Başkanı Nesibe Gençer ise asgari ücret ve geçim sıkıntısı üzerinden eleştirilerini sıraladı. Gençer, “Aile Enstitüsü ve Nüfus Politikaları Kurulu açlık sınırının bile altındaki maaşa dur diyecek mi? Yeni doğum yapmış annelerin, çocuğunun bezini, ihtiyacını karşılamak için, parasızlıktan internetten anne sütünü satmasına engel olabilecek mi? Ailede kadını ikincilleştiren anlayışı ifade ediyorlar. Bu durumun olumlu sonuçlar doğuracağına inanmıyoruz. Kadını ve erkeği dahi geçindirmekten aciz asgari ücret belirlenmişken çocuk sayısının çoğaltılması teşvikinin ne anlama geldiğini anlamak mümkün değil. Aileyi güçlendirecek en önemli şey ekonominin ayrılması, eşitliğin sağlanması, kadının yaşam güvenliğini güvence altına alması” sözlerine yer verdi.

‘Eve hapsetmeye çalışıyorlar’

Geçim sıkıntısını görmeden, bir kirayı bile karşılamayan asgari ücretle insanlara ‘çocuk yapın’ dediklerini belirten Gençer sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınlar, her yıl aile içinde şiddete maruz kalıp öldürülürken, daha fazlasını aileye hapsetmeye çalışıyorlar. Ailenin korunması, anayasal hükümler arasında yer almakta. Ancak bu kurumu enstitü kurarak yerine getirmek doğru bir yaklaşım değildir. Kadın Bakanlığı'nın kaldırılarak yerine Aile Bakanlığı'nın getirilmesi, kadın haklarının geri plana atıldığı görülmektedir. Şimdi de Aile Enstitüleri aracılığıyla kadınların bireysel olarak güçlenmesinin engellenmesi, yalnızca eş ve anne rolleri üzerinden tanınmalarını teşvik ediyorlar. Aile Enstitüsü, kadını yatak odası ile mutfağa hapsetmek yerine kadına yönelik şiddet, taciz ve tecavüzü önlemenin yolları aranmalı. Kadın cinayetlerinin nedeninin politik olduğu kabul edilmelidir. Yoksa kadına çocuk doğurmak ve bakımını üstlenmek gibi bir görevi yüklemekten başka işe yaramaz bir enstitü olur” diye konuştu.

Diyanet de Kurul’da

Resmi Gazete’de 25 Aralık’ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde Aile Enstitüsü kurulmasına onay verildi. Merkezi Ankara'da olacak olan enstitü, aile yapısının ve değerlerinin korunması, güçlendirilmesi amacıyla araştırmalar yapacak. Enstitü; kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını, gazi ve gazi yakını gibi gruplarla ilgili politikalara veri oluşturacak. Aile Enstitüsü, Genel Müdürlük, Yönetim Kurulu ve Danışma Kurulu'ndan oluşacak. Danışma Kurulu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı tarafından görevlendirilecek bakan yardımcısının başkanlığında, bakanlıktan 2 üye ve çeşitli kamu kurumlarından (Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı) birer üye ile toplamda 15 kişiden oluşacak.

Kaynak: Filiz Erol