Kamuda tasarruf dönemi

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından dün (Pazartesi) açıklanan kamuda tasarruf programı çerçevesinde bazı tespit ve değerlendirmeleri paylaşmak istiyorum.

Abone Ol

2015 yılında ekonomi yönetiminde yine Mehmet Şimşek vardı ve o dönem ‘Mali Kural’ Yasa Taslağı Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelmiş, ancak o süreçte kadük olmuştu. 
Sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kendi IMF’imizi mi oluşturacağız” diyerek tepki göstermiş ve süreç tıkanmıştı. Şimdi gelinen noktada kamuda israf ve verimsizlik öyle bir seviyeye geldi ki, adı Mali Kural olmasa da benzer bir çalışma kamuoyu ile paylaşıldı.
Kamuda araç alımı, personel istihdamı, kamu binaları, kırtasiye harcamaları gibi temelde bazı harcamalardan kısıtlamalar yapılacağı anlaşılıyor. Bunun için idari düzenlemeler gerekli olduğu kadar kanuni düzenlemeler de gerekli. Süreç içinde gelişmeleri takip edeceğiz.
Ancak büyük resme bakıldığında ifade edilen tasarruf kalemlerini küçümsemiyorum, ancak önemli kalemlerde herhangi bir hamle yapılmadığını görüyoruz.
Bütçenin zaten yüzde 25’i personel harcaması. Devlet memuru işten çıkarmaları olmayacağına ve enflasyon oranında maaş artışı yaşanacağına göre bu konuda alınacak inisiyatif mevcut değil.
SGK açıklarının ve KİT’lerin görev zararlarının finansmanı konusunda bir reform gerekmekte, ancak bu hususta da bir açılım yok. Kamu garantili ödemeler ile ilgili sözleşmelerin revize edilmesi konusuna hiç girilmedi bile.
Bütçeden bu yıl 1.2 trilyon lira faiz ödemesi yapılacak ve açıklanan programın başarılı olması durumunda temin edilecek tasarruf 100 milyar. Düşünün faiz ödemelerinin 12’de 1’i.
Kamuda yapılacak tasarruflar konusunda Bakan Şimşek’in açıklamalarını önemsiyorum, bu hususta güveniyorum da, ancak 11 trilyonluk bütçe ve 2.6 trilyonluk bütçe açığının para ve maliye politikasına katkı sunması için reform yapılması gerekiyor. 
Türkiye Cumhuriyeti’nin kamu ve özel sektör toplam brüt 499 milyar dolar borcu var. Ekonomide oluşturulacak güven iklimiyle birlikte CDS’in 100 baz puan düşmesi durumunda, yüzde 1 daha az maliyetli borçlanacağız ve bunun getireceği avantaj 160 milyar TL. Odak noktasının nereler olması açısından önemsediğim bir konu.
Döviz açığını kapatmaya yönelik politikalar sonrası kurda sağlanacak istikrarın getirisi bir başka önemli unsur. Bu suretle KKM’nin Merkez Bankası’na olan 1 trilyona yakın maliyeti ortadan kalkacak. Maliyet enflasyonunun önüne geçilecek.
2.2 milyon vatandaşımızı EYT’den emekli etmek suretiyle SGK’nın tüm aktüeryal dengelerini bozduk. Olan oldu ama bundan sonraki süreçte yeniden bir SGK reformu gerekecek. 
Özetle ufak detaylarda tasarruf ederek bütçe verimliliği sağlayamayız, resmin geneline odaklanır ve bu eksende politika izlersek o zaman başarı elde edilebilir. 
Yabancıların bir sözü var, şut çekmezsen sayı alamazsın diye. Biz şu anda potaya atış yapıyoruz ama hep serbest atıştan 1 sayı. Bize 3 sayılık basketler lazım.

{ "vars": { "gtag_id": "AW-16801464760", "config": { "AW-16801464760": { "groups": "default" } } }, "triggers": { } }