Kardelen BUĞDAY – ÖZEL HABER

Uzun süredir kent gündeminde yer alan ‘İnciraltı Planları’ hakkında tartışmalar devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan planlar mevcut tartışmalara bir yenisi daha ekledi. Geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesaplarından bir açıklama yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, planlar hazırlanırken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yok sayıldığını belirterek, planı kabul etmediklerini söyledi. Soyer açıklamasında bakanlık tarafından görücüye çıkarılan planı; ortak akla dayanmayan, genelin değil küçük grupların çıkarlarını önceleyen, yeşil alanları, su kaynaklarını, havayı, rüzgarı, kamusal alanları gözetmeden yapılan bir plan olarak değerlendirirken, “Kentlinin gerçek temsilcisi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni yok sayan hiçbir planı kabul etmiyoruz” dedi.

tunç soyer-1

Plan üç kez iletilmesine rağmen değerlendirilmedi

Açıklamasına, “Şehrimizin gözbebeği İnciraltı’nın hem doğal yapısı gözetilerek, hem de bölgedeki arazi sahiplerinin ve 4,5 milyon İzmirlinin haklarının korunarak planlanması gerektiğine inanıyoruz” sözleriyle başlayan Tunç Soyer, İnciraltı için hazırladıkları taslak imar planı çalışmalarını geçtiğimiz yıllarda bakanlığa ilettiklerini belirterek, “İnciraltı için yaptığımız taslak imar planı çalışmasını, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na 2018, 2019, 2020 yıllarında üç kez iletmemize rağmen ilgili Bakanlık tarafından  değerlendirmeye alınmamıştır” ifadelerini kullandı.

Askıya çıkarılan planlar hakkında bilgilendirmediklerini belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Hiçbir şekilde bilgilendirilmediğiniz ve bize gösterilmeden hazırlanan planlar, 9 Mayıs 2023 tarihinde sürpriz bir şekilde onaylanmış olarak askıya çıkarılmıştır” dedi.

Yetkiler tamamen göz ardı edildi

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin konuya hakimiyeti, bilgi birikimi ve şehrin yerel yönetimi olarak yetkileri tamamen göz ardı edilmiştir” diyen Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan iki plan arasındaki farkı 3 maddeyle açıkladı. “Bunları tüm kamuoyunun dikkatine sunmayı bir görev addediyorum” diyerek açıklamasına devam eden Soyer, şu ifadeleri kullandı:

“1) Bizim önerdiğimiz planda kıyı boyunca tüm İzmir halkının dinlenme, eğlenme ve rekreatif ihtiyaçlarının karşılanması adına büyük kentsel yeşil alanlar ayrılmış, ayrıca kıyı ile yerleşim bölgesi arasında yeşil koridorlar oluşturulmuştu. Bakanlık tarafından onaylanan planda ise kıyı alanı üst ölçekli planlara aykırı olarak büyük ölçüde yapılaşmaya konu edilirken yerleşim bölgelerini kıyıya ulaştıran yeşil koridorlar ortadan kaldırılmış, Belediyemizce 1 milyon m² nin üzerinde ayrılmış olan yeşil alan miktarı 566 bin m²’ye düşürülmüştür.

2) Bizim önerdiğimiz planda bölgenin doğal yapısı gözetilmek suretiyle ihtiyaç duyulan kamusal kullanımlar süreklilik oluşturacak şekilde ayrılarak, Turizm, Ticaret, Konut kullanımları önerilmekteydi. Bakanlık tarafından onaylanan planda ise sürekliliği olmayan kamusal alanlar ayrılmış, bölgenin doğal yapısı dikkate alınmadan yapı yoğunluğu artırılmıştır. Belediyemizce Turizm, Ticaret, Konut kullanımlarında belirlenen inşaat alanı, Bakanlık tarafından onaylanan planda yaklaşık 2 katına çıkartılmıştır.

 3) “İzmir Körfez Geçişi” yürürlükteki 1/25000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı ve Belediyemiz Ulaşım Ana Planı’nda yer almamaktadır. Ancak Bakanlık tarafından onaylanan planda, ulaşım ana kararları kent bütününde ve 1/25000 ölçekli planlarda değerlendirilmeden, yolun bütününe ilişkin hiçbir araştırma ve fizibilite çalışması hakkında bilgi verilmeden parçacı bir biçimde İzmir Körfez Geçişi projesinin bir kısmı plana işlenmiştir.”

tunc-soyer-2

‘İnciraltı’nın betona teslim edilmesi anlamına gelen planlar’

Asbesli uçak gemisinin kente getirilmesine engel olduklarını anımsatan Tunç Soyer, açıklamasını şöyle noktaladı:

“Sonuç olarak, İzmir Büyükşehir Belediyesi dün asbestli uçak gemisinin şehre getirilmesine nasıl engel olduysa, bugün Çeşme projesine karşı nasıl mücadele veriyorsa, Buca’da cezaevi arazisinin yeşil alan olmasına yönelik çabalara nasıl öncülük ediyorsa, İzmir’in akciğeri İnciraltı’nın betona teslim edilmesi anlamına gelen planların karşısında da aynı kararlılıkla dikilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İzmir’in doğasının para hırsına ve acımasız rant paylaşımına kurban edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Ne bugün ne de yarın…”

karabuluttan-carikli-milyoner-gondermesi_27522

‘Küçük grup’ tepkisi

Tunç Soyer’in açıklamalarının ardından bir açıklama da İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut’tan geldi. Başkan Tunç Soyer’in açıklamalarına tepki gösteren Tayfun Karabulut, “Bu konuda büyük bir kızgınlık içerisindeyiz” diyerek, 4 yıl önce yapılan yerel seçimleri ve seçim çalışmalarına değindi.

40769d6b-fce8-4066-a51b-4cd240320c8e

“İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Tunç Soyer, 4 yıl önce, yerel seçimden 1 gün önce bizlerle bir toplantı yapmıştı” diyen Tayfun Karabulut, Soyer’in açıklamasındaki “küçük grup” ibaresine vurgu yaparak, “Bugün küçük gruplar diye nitelendirdiği bizlere o gün İzmir’in has evlatları diye hitap etmiştir. Bu bölgeyi betona gömmediğimiz için de teşekkür etmiştir. Ama bugün görüyoruz ki bizi dışlamış, bizi küçük bir grup olarak görecek kadar da aciz durumda bulunan bir açıklamada bulunmuş. Bu konuda da büyük bir kızgınlık içerisindeyiz” dedi.

manset-2-1

“İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleri olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tunç Soyer tarafından kandırıldık” diyen İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut, “O günkü yaptığı açıklamada bizlere bu bölgenin, 150 yıldır sahibi olduğumuz toprakların planlamasını biz toprak sahiplerinin ihtiyaçlarına göre yapılacağını söyleyen ve bu bölgede oluşacak olan rantın da sahibi siz olmalısınız diye sözler veren başkanın bugün çıkıp da tamamıyla bize düşmanca, İzmirli ’ye hedef gösterilecek şekilde açıklama yapmalarını büyük bir kızgınlıkla karşıladık” sözlerini ekledi.

inciraltı

Kapı arkasında yapılan çalışma

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı taslak imar planına değinen Karabulut, “Bir diğer tarafından bugün İnciraltı planları hakkında kendilerinin çalışma yaptığını söylediler ama bu çalışma tamamıyla kapı arkasında yapılan bir çalışma olmuştur. Çünkü 5 milyon metrekare olan İnciraltı ve Bahçelerarası’nın yüzde 99’u beş nesildir İzmirli ailelerin elinde olan bir toprak parçasıdır. Yani eğer bir toprağın sahipleri olmadan bir plan yapacaksanız ve bu planı kapı arkasında yapacaksanız biz İzmirli toprak sahipleri olarak başta karşı geliriz” diye konuştu.

“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’mızın yaptığı plan tamamıyla vatandaş odaklı, vatandaşla görüşerek gerçekleştirdiler” diyen Tayfun Karabulut, “Bunu hiçbir firmaya ihale vermeyerek tamamıyla devletin kendi memurlarına, bakanlığın kendi memurları tarafından yapılarak bunlar hayata geçti. Ve bu plan tamamıyla İzmir’in kimliğine, İzmirlinin kullanımına daha rahat olması açısından bir planlamaydı aslında” ifadelerini kullandı.

inciralti33

Bölge sağlık turizmine odaklı

İnciraltı bölgesini sağlık turizmine odaklı bir bölge olarak nitelendiren Karabulut, Soyer tarafından yapılan açıklamada planı şehrin kimliğine uymuyor gerekçesiyle kabul edilmemesini doğru bulmadığını belirterek, “Çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu şehrin kimliğine uyacak şekilde, EXPO kültürünü yaşatacak şekilde sağlık turizmi odaklı olarak bu planı yaptı. Aynı zamanda 590 bin metrekare yeni bir yeşil alan kazandırdı ki bu İzmirliler için yeni bir kent ormanı demek ve açılacak olan yeni yollarla hafta sonları bölgeye gelemeyen İzmirlilerin yepyeni yollarla günübirlik tesis alanlarına çok rahat bir şekilde koşması anlamını taşır” dedi.

Kaynak: Kardelen BUĞDAY

Editör: Yeni Bakış Author