Kitap tutkunları, edebiyat dünyasında iz bırakan eserler arasında kendine sağlam bir yer edinen "Köpek Kalbi," okurlarıyla buluştuğu günden beri merak uyandıran bir başyapıt olma özelliğini koruyor. Kitabın başrolünde ise yazarın kimliği, eserin konusu ve geçtiği mekânlar gibi detaylar, okurların zihinlerinde bir dizi soru işareti bırakıyor. Köpek Kalbi yazarı kimdir? ve Köpek Kalbi kitabı konusu ne? Bu yazıda, "Köpek Kalbi"nin gizemli dünyasına bir giriş yaparak, bu önemli eserin ardındaki sırları birlikte çözmeye adım atacağız. İşte detaylar...
Köpek Kalbi yazarı kimdir?
Mihail Afanasyeviç Bulgakov, 15 Mayıs 1891 tarihinde Kiev'de doğan ve 10 Mart 1940'ta Moskova'da hayatını kaybeden bir Sovyet Rus roman ve oyun yazarıdır. Mizah alanındaki yeteneğiyle tanınan Bulgakov, Gogol için söylenen "ciddi olan hiçbir şeyi beceremez" tabirini de üzerinde taşıyan bir sanatçıdır. Bulgakov'un edebi mirasının en önemli eserleri arasında "Usta ile Margarita" ve "Köpek Kalbi" bulunmaktadır.
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de 1891 yılında ilahiyatçı bir babanın büyük oğlu olarak dünyaya gelen Bulgakov, tıp eğitimi almasına rağmen sonradan yazarlık kariyerine yönelmiştir. Gazetecilikle başladığı kariyerine, 1925'te ilk önemli eseri olan "Beyaz Muhafız"ı tefrika halinde yayımlayarak devam etmiştir. Bulgakov'un bu eserinden uyarladığı "Turbin'in Günlükleri" adlı oyun, 1926 yılında sahnelendiği zaman büyük bir başarı elde etmiş, ancak kısa bir süre sonra yasaklanmıştır.
1925 yılında yergili fanteziler içeren "Şeytanlıklar"ı yayımlayan Bulgakov, sözdebilim konusunda kaleme aldığı hiciv dolu eseri "Köpek Kalbi" ile dikkat çekmiştir. Ancak 1930'a doğru eserlerinin yayını fiilen yasaklanmış, göç etme isteği ise Stalin tarafından reddedilmiştir. Bulgakov, 1930'ların ortalarında Stanislavski'yi ve Moskova Sanat Tiyatrosu'nu eleştiren yarıda kalmış bir özyaşamöyküsel roman ve unutulmaz eseri "Usta ile Margarita"yı kaleme almıştır.
Bulgakov, uzun süredir mücadele ettiği böbrek yetmezliğinin etkisiyle 1940 yılında Moskova'da yaşamını yitirmiştir. Edebiyat dünyasına bıraktığı derin iz, onun unutulmaz eserleri aracılığıyla devam etmektedir.