Ege’nin bereketli topraklarında yetişen Köprübaşı çilekleri, hasat döneminde lezzet tutkunlarını bekliyor. Çiftçiler, misafirlerine dalından koparıp yeme keyfini yaşatıyor. Mevsimin en taze çileklerini tatmak isteyenler için tarladan sofraya kısa yol: Kendin topla, anında tüket!

Köprübaşı Çileği Tadında Aşk Başkadır

Ege’nin iç kesimlerinde gizli kalmış bir lezzet diyarı var: Manisa’nın Köprübaşı ilçesi. Bu küçük ve sakin ilçe, son yıllarda adeta bir çilek krallığına dönüştü. Sadece üretim gücüyle değil, aynı zamanda doğa ile iç içe geçen çilek deneyimiyle de hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Peki, Köprübaşı’nı bu kadar özel yapan ne? Gelin, Ege’nin en tatlı hikâyesine birlikte göz atalım.

Çileğin Kalbi Bu Topraklarda Atıyor

Köprübaşı’nda çilek sadece bir meyve değil, bir yaşam biçimi. İlçede 3 binden fazla dekarlık alanda çilek üretimi yapılıyor ve yıllık üretim 10 bin tonu aşıyor. Bu rakam sadece Türkiye için değil, ihracat anlamında da büyük önem taşıyor. Rusya, Ukrayna, Bulgaristan gibi ülkelere gönderilen Köprübaşı çileği, aroması ve dayanıklılığıyla pazarda kendine güçlü bir yer edinmiş durumda.

Üretimin arkasında ise özverili çiftçiler, kooperatifleşme bilinci ve sürdürülebilir tarıma yapılan ciddi yatırımlar yatıyor. Geleneksel yöntemlerle modern tekniklerin harmanlandığı bu bereketli topraklar, her çilek tanesinde ayrı bir emek barındırıyor.

Tarladan Sofraya: Kendin Topla Deneyimi

Köprübaşı çileğini sadece satın almakla kalmıyor, aynı zamanda bizzat toplayabiliyorsunuz. İlçedeki bazı çilek üreticileri “Kendin Topla” konseptiyle misafirlerini tarlalarına davet ediyor. Sabahın erken saatlerinde elinize sepetinizi alıp çilek tarlalarına adım atıyorsunuz. Toprağın kokusu, kuş sesleri ve olgunlaşmış çileklerin büyüleyici rengi... Bu deneyim özellikle şehir hayatından uzaklaşmak isteyenler ve çocuklarına doğayla iç içe bir gün yaşatmak isteyen aileler için biçilmiş kaftan.

Bu uygulama aynı zamanda agro-turizme katkı sunuyor; bölge ekonomisine canlılık getiriyor ve üretici ile tüketici arasında duygusal bir bağ kuruyor.

Her Mayıs Ayı Bir Lezzet Festivali

Köprübaşı çileğini yerinde tanımak için en doğru zaman hiç şüphesiz Mayıs ayı. Çünkü bu ayda ilçede geleneksel hale gelen Köprübaşı Kültür, Sanat ve Çilek Festivali düzenleniyor. Festival kapsamında halk oyunları, konserler, el emeği ürünlerin yer aldığı stantlar ve çilek temalı yarışmalarla rengârenk bir atmosfer oluşuyor.

Önceki yıllarda Bilal Sonses, Ekin Uzunlar gibi sanatçılar festivalde sahne almış, binlerce kişi bu şenlikte buluşmuştu. Bu festival, sadece bir eğlence etkinliği değil, aynı zamanda yöresel ürünlerin tanıtıldığı, üreticinin emeğinin alkışlandığı bir platforma dönüşmüş durumda.

Taze Çilek ve Reçel Alışverişi

Köprübaşı’ndan dönerken eliniz boş gitmez. İlçede kurulan yerel pazarlarda taptaze çilekleri, katkı maddesi içermeyen ev yapımı çilek reçellerini, marmelatları ve hatta çilekli sabunları bile bulabilirsiniz. Kadın kooperatiflerinin ürettiği ürünler hem sağlıklı hem de sürdürülebilir ekonominin en güzel örneklerinden biri.

Bu ürünler sadece damak tadınızı değil, aynı zamanda sosyal bir dönüşümü de destekliyor.

Tarımda Sürdürülebilir Başarı

Köprübaşı’nın çilekle yakaladığı bu başarı tesadüf değil. İlçede “İyi Tarım Uygulamaları” giderek yaygınlaşıyor. Çiftçiler hem çevre dostu üretim yapıyor hem de eğitimlerle bilgi seviyelerini artırıyor. Bu da ürün kalitesini doğrudan etkiliyor. Aynı zamanda genç girişimciler ve kadın üreticiler destekleniyor, böylece tarımın geleceği daha sağlam temellere oturuyor.

Kaynak: Haber Merkezi