Dünya genelinde “cennet meyvesi” olarak bilinen ve Türkiye’nin prestijli ihracat ürünlerinden biri olan kuru incir, 2024/25 sezonunda büyük bir değer artışı yaşadı. Bir önceki sezonun ilk dört ayında ortalama 4 bin 506 dolara ihraç edilen kuru incir, bu sezon yüzde 37’lik artışla 6 bin 162 dolara yükseldi.
31 bin 425 ton kuru incir ihracatı
Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre ilk dört ayda Türkiye'nin kuru incir ihracatı yüzde 31 artarak 148 milyon dolardan 194 milyon dolara çıktı. Küresel iklim değişikliği nedeniyle üretimde yüzde 15’lik bir düşüş yaşanmasına rağmen, miktar bazındaki ihracat kaybı sadece yüzde 4 ile sınırlı kaldı. Sezonun başlangıcı olan 25 Eylül 2024’ten 25 Ocak 2025’e kadar toplam 31 bin 425 ton kuru incir ihraç edildi. Geçen sezon bu rakam 32 bin 796 ton olarak kaydedilmişti.
En büyük payı AB ülkeleri aldı
Türkiye’nin kuru incir ihracatında Avrupa Birliği (AB) ülkeleri başı çekti. AB ülkelerine yapılan ihracat 12 bin 801 ton ile 87,5 milyon dolara ulaştı. Amerika kıtasına, 7 bin 467 ton kuru incir ihraç edilerek 40 milyon 170 bin dolar gelir sağlandı. Uzakdoğu ülkelerine, 3 bin 396 ton kuru incir karşılığında 20 milyon 251 bin dolar ihracat gerçekleştirildi.
Sağlıklı gıdalar arasında
Ege İhracatçı Birlikleri Organik Ürünler ve Sürdürülebilirlik Koordinatörü ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, kuru incirin dünya genelinde giderek artan bir talep gördüğünü belirtti. Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) sağlıklı gıda ürünleri listesinde yer alan kuru incirin, dünya çapında güvenle tüketildiğini vurgulayan Işık, Türkiye’nin bu alandaki lider konumunu koruduğunu ifade etti.
Kuru incir üretim sürecinde aflatoksin ve okratoksin risklerine karşı yoğun çalışmalar yapıldığını belirten Işık, Tarım ve Orman Bakanlığı, üniversiteler, araştırma enstitüleri, üreticiler, ihracatçılar ve tüccarların bu konuda yoğun mesai harcadığını söyledi.
40 bin ailenin geçim kaynağı
Türkiye’de yaklaşık 25 bin üreticinin geçim kaynağı olan kuru incir sektörü, doğrudan 40 bin aileye gelir sağlıyor. Başkan Mehmet Ali Işık, aflatoksin riskinin insan eliyle eklenen zirai ilaçlardan değil, iklim koşullarına bağlı olarak doğada bulunan mantarlardan kaynaklandığını belirterek, bu durumun her yıl farklılık gösterdiğini dile getirdi.
Aflatoksinli incirler imha ediliyor
Aflatoksinli Kuru İncirlerin Bertarafı Projesi kapsamında her yıl yaklaşık 700 ton kuru incirin ihracatçılardan toplanarak biyogaz tesislerinde enerjiye dönüştürüldüğünü aktaran Işık, 25 yıldır sürdürülen bu projeye yıllık 5 milyon dolarlık bir bütçe ayrıldığını kaydetti.
Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda üreticilere kurutma kerevetleri, ilek filesi, hasat filesi ve biyolojik tuzaklar ücretsiz olarak dağıtılıyor. Bu sayede üretim sürecinde zararlı kontaminasyonların önüne geçilerek daha güvenli bir ihracat politikası yürütülüyor.
İhraç edilen kuru incir partileri, çok sıkı kontrol süreçlerinden geçiriliyor. Eğer belirlenen kalite standartlarına uymayan ürünler geri dönerse, Türkiye’nin ithalat prosedürlerine tabi tutularak detaylı analizlerden geçiriliyor. Limitlerin üzerinde çıkan partiler memur gözetiminde işleme alınarak uygun hale getirilirse yurda girişine izin veriliyor, aksi takdirde tamamen imha ediliyor.
Gönül rahatlığıyla tüketilebilir
Türkiye’nin prestijli ihraç ürünlerinden olan kuru incirin, güvenli gıda standartlarına uygun şekilde üretilmeye ve ihraç edilmeye devam ettiğini vurgulayan Mehmet Ali Işık, 8,5 milyar insanın gönül rahatlığıyla Türk kuru incirini tükettiğini belirtti.
Kuru incirin dünya pazarındaki konumunu güçlendirmek için çalışmaların devam edeceğini ifade eden Işık, Türkiye’nin bu alanda sürdürülebilirlik anlayışıyla hareket eden öncü ülkelerden biri olmaya devam edeceğini vurguladı.