Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, enflasyonla mücadelede kararlılığını bir kez daha vurguladı. Başkan Fatih Karahan, ekonomideki talep baskısının fiyat istikrarını tehdit etmesine izin vermeyeceklerini belirterek, yüzde 24’lük yıl sonu enflasyon hedefi doğrultusunda gereken tüm adımları atacaklarını söyledi. Karahan, sıkı para politikası duruşunun devam edeceğini ve enflasyondaki gerilemenin sürdürülebilmesi için talebin kontrollü seyretmesinin kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
TCMB Başkanı Fatih Karahan'dan Enflasyon ve Para Politikası Değerlendirmesi
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, ABD temasları kapsamında Anadolu Ajansı'nın (AA) New York Ofisi'ni ziyaret etti. Karahan, burada yaptığı değerlendirmelerde, enflasyon, para politikası ve ekonomik görünüm hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Enflasyondaki Düşüşün Kaynağı
Karahan, son dönemde enflasyonda gözlenen gerilemenin yalnızca baz etkisinden değil, sıkı para politikasının etkisiyle ana eğilimde yaşanan düşüşten kaynaklandığını belirtti. Yılın geri kalanında da enflasyondaki düşüşte ana eğilimdeki iyileşmenin belirleyici olacağını vurguladı.
Şubat ayına ait ana eğilim göstergelerine bakıldığında, mevsimsellikten arındırılmış B endeksinin geçen yıl yüzde 4,3 seviyesinden yüzde 2,8'e, C endeksinin ise yüzde 3,7'den yüzde 2,4'e gerilediğini ifade etti. Ocak ve şubat aylarında geçici faktörlerin etkisiyle yükseliş görülse de medyan fiyat artışlarının geçen yıl yüzde 4,7 iken bu yıl aynı dönemde yüzde 2,1'e düştüğünü, SATRIM göstergesinde de benzer bir eğilim gözlendiğini aktardı.
Enflasyon Hedefi İçin Kararlı Politika
Yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 24 olduğunu hatırlatan Karahan, bu hedefe ulaşmak için gerekli adımları atacaklarını belirtti. Sıkı para politikası duruşunun süreceğini ve enflasyonun hedeflerle uyumlu şekilde düşmeye devam etmesini sağlayacaklarını ifade etti.
Hizmet enflasyonundaki katılıklara da değinen Karahan, kira ve eğitim gibi kalemlerde yüksek seviyelerin devam ettiğini ancak lokanta ve otel enflasyonunun yüzde 95'ten yüzde 46'ya gerilemesinin para politikasının etkisini gösterdiğini dile getirdi.
Talebin Enflasyon Üzerindeki Etkisi
Geçen yılın dördüncü çeyreğinde talebin güçlü seyrettiğini ancak dezenflasyon sürecinin devamı için talebin dengelenmesi gerektiğini belirten Karahan, ocak ayı verilerine göre perakende satışların güçlü kaldığını ancak taşıt ticareti ve toptan ticarette düşüş gözlendiğini söyledi. Kredi büyümesinin dördüncü çeyreğe göre daha ılımlı seyrettiğini, kartla yapılan harcamaların ise ocak ve şubat aylarında daha zayıf bir görünüm sergilediğini aktardı.
İlk çeyrek boyunca tüketici harcamalarının önceki çeyreğe kıyasla daha dengeli seyrettiğini belirten Karahan, talep koşullarının dezenflasyon sürecini bozmasına izin vermeyeceklerini ifade etti.
Cari Açık ve Türk Lirasının Değerlenmesi
Ocak ayında cari açıkta bir artış gözlendiğini belirten Karahan, 2024 sonunda cari işlemler açığının milli gelire oranının yüzde 0,8’e gerilediğini söyledi. 2025 yılında küresel ticaretteki belirsizlikler nedeniyle cari açıkta bir miktar artış beklendiğini ancak uzun dönem ortalamalarının altında kalmasının öngörüldüğünü vurguladı.
Türk lirasının reel değerlenmesine yönelik bir politika izlenmediğini ancak para politikasındaki kararlılığın liraya olan ilgiyi artırdığını belirten Karahan, bu durumun rezerv artışıyla birlikte kurda reel değerlenmeye yol açtığını söyledi. Kur Korumalı Mevduat'tan (KKM) çıkışın hızlandığını, bireysel KKM hesaplarından Türk lirasına geçişin dövize geçişe göre daha yüksek olduğunu ifade etti.
Sıkı Para Politikası Devam Edecek
Önümüzdeki dönemde de politika faizinin dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlamaya odaklı belirleneceğini belirten Karahan, enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikasının sürdürüleceğini vurguladı.
Yabancı Para Kredilerde Yeni Düzenleme
Ocak ayında yabancı para kredilerde büyüme sınırını yüzde 1'e indirdiklerini hatırlatan Karahan, mart ayında yapılan yeni düzenlemeyle bu sınırın yüzde 0,5’e düşürüldüğünü ve istisnaların daraltıldığını söyledi. Yabancı para kredilerde güçlü büyümenin parasal genişlemeye ve döviz pozisyonuna yönelik riskler oluşturduğunu belirten Karahan, yapılan düzenlemenin finansal istikrarı güçlendirmeye yönelik olduğunu ifade etti.
