Bilgiye ulaşmanın kolaylığı ile birlikte, tarihî kavramlar ve eserler hakkında merak da artıyor. Son zamanlarda, Müsned nedir? ve Müsned kimin eseridir? gibi sorular sıkça karşımıza çıkıyor. Peki, Müsned nedir ve neden bu kadar merak ediliyor? İşte bu önemli eserin tarihi ve detaylarıyla ilgili her şey...

Müsned nedir?

Müsned Ahmed bin Hanbel, İslam'ın dört fıkıh mezhebinden biri olan Hanbeli ekolünün temelini atan Sünni âlim Ahmed bin Hanbel'in derlediği önemli bir Hadis eseridir. Ahmed bin Hanbel, 200-228 (815-843) yılları arasında 700.000 hadis arasından seçerek derlediği bu eseriyle, 904 sahâbînin rivayetlerini içermektedir.

"Müsned" kelimesi, Arapça kökenli olup "dayanmak, yaslanmak" anlamına gelir. Hadis edebiyatında ise, "muttasıl bir senedle Hz. Peygamber’e ulaşan hadis" anlamına gelir. Müsned terimi, sahâbîlerin ya da sonraki bir şahsın rivayet ettiği hadisleri sıhhat derecesine veya konularına bakılmaksızın onların adı altında bir araya getiren kitapları ifade eder. Ayrıca, bir muhaddis, fakih veya âlimin senedinde yer aldığı hadislerin o kişiye nisbetle alfabetik tertibe göre sıralanmasıyla meydana gelen kitaplara da müsned denir.

Müsned Ahmed bin Hanbel, Hanbeli ekolünün öğretilerinin temelini oluşturmasıyla önemlidir. Hadislerin senedleriyle birlikte derlendiği bu eser, İslam hukukunun ve inancının anlaşılmasında kilit bir kaynaktır.

Müsned kimin eseridir?

Sözlükte “dayanmak, yaslanmak” anlamındaki sünûd kökünün “if‘âl” kalıbından türeyen müsned kelimesi “isnad edilmiş, söyleyene dayandırılmış söz” demektir. Hadis terimi olarak ise “senedi son râvisinden ilk râvisine (genellikle Resûl-i Ekrem’e) kadar muttasıl olan hadis” olarak tanımlanır.

Müsnedin değişik tarifleri bulunmaktadır. Hâkim en-Nîsâbûrî ve İbn Hacer el-Askalânî gibi önemli hadis alimlerine göre, müsned hadislerin sahihliği için muttasıl sened şartının yanı sıra diğer sıhhat şartlarının da sağlanması gerekmektedir. Ancak farklı alimlerin tarifleri arasında farklılıklar bulunmaktadır.

Hâkim en-Nîsâbûrî ve İbn Hacer el-Askalânî’nin tanımlarına göre, sıhhat şartlarına uygun olan müsned hadisler sahih hadislerdir ve ameliyatı gereklidir. Ancak Hatîb el-Bağdâdî’ye göre, sözün merfû olma şartının gerçekleşmediği durumlarda müsned hadis delil olarak kullanılamaz.

Müsned hadis, İslam peygamberi Muhammed’e ulaşıncaya kadar yer alan tüm râvilerin belirtildiği hadis türüdür. Bu hadisler râvilerinin durumuna göre mütevâtir veya âhâd olabilir.

Mütevâtir sünnet, inkâr edilmesi mümkün olmayacak şekilde farklı topluluklarca aynı şekilde ortaya konulan hadise verilen isimken, âhâd bir topluluğun bir râviden veya bir râvinin bir topluluk ya da bir diğer râviden naklettiği hadislere denir. Meşhûr hadisler ise, mütevâtir ve âhâdla birlikte sayılan üçüncü gruptur; bu hadisler, genellikle kabul görmüş ve ünlenmiş hadislerdir.

Kaynak: HABER MERKEZİ